Müslüm Üzülmez

Müslüm Üzülmez

4. Çermik Kitap Fuarı izlenimlerim

4. Çermik Kitap Fuarı izlenimlerim

25-30 Nisan 2023 tarihleri arasında Çermik’te Kaymakamlık, Belediye ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün desteğiyle 4. Çermik Kitap Fuarı düzenlendi.

Fuar düzenlenmeden önce İlçe Milli Eğitim Müdürü Sn. Murat Bozdoğan tarafından fuara davet edildim. Her yerde ve her ortamda bulunup sesimizi duyurmalıyız anlayışımın gereği daveti kabul ettim ve İstanbul’dan fuara gittim. Güzel de oldu. Fuara az da olsa bir katkımın olması; Cumali Eşsizoğlu, Doğan Karaağaç, Süleyman Demirkol ve Mustafa Nesim Sevinç gibi tanıdık şair ve yazar arkadaşlarımı görmem; kitap standları arasında gezip kitapları incelemem; doğup büyüdüğüm mekânları görmem beni fazlasıyla mutlu etti. Ayrıca feodal değer yargılarının amansızca hüküm sürdüğü ve sanki zamanın durduğu Çermik’te yemek yediğimiz lokantada garson olarak genç kızların çalıştıklarını görmem beni çok sevindirdi. Bu gelişmenin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Şeytanın ayağı kırıldı, derim.

Kitap Fuarı biraz resmiyet koksa da organizasyonu başarılıydı: Davet edilen ve gelen 37 yazar ve şairin her birine bir rehber öğretmenin görevlendirilmesi, fuar kapsamında Belediye Konferans Salonu’nda konuşma yapan yazar ve şairlere dinleyici olarak görevli öğretmenlerin eşliğinde okullardan öğrencilerin getirilmesi, Kapalı Spor Salonu’nda kitap stantlarında kitap satış işlerini bir öğretmenin sorumluluğunda kız ve erkek öğrencilerin yapıyor olması, köy okullarının yetkililerine 500-600 TL’lik çekler verilerek köy okul kütüphanelerine kitap alım imkânının yaratılması gibi... Fuar kapsamında yapılan diğer birçok çalışmada da hep öğretmen ve öğrenciler vardı. Ayrıca birçok önemli yayınevinin kitapları fuarda mevcuttu, ama yayınevi yetkili veya temsilcilerini hiç görmedim. Anladığım kadarıyla tüm fuar çalışmalarında masraflar belediyece karşılanmıştır.

Benim Fuar etkinlikleri kapsamında 28 Nisan Cuma günü sabah 10.30’da Belediye Konferans Salonu’nda Tarih Bilinci üzerine bir konuşmam ve öğleden sonra da 14.00-16.00 arası Yazılı Kaynaklarda ÇERMİK kitabını imzalamam oldu.

Sabah Konferans Salonu’ndaki yaptığım konuşmaya dinleyici olarak 100’e yakın lise 2. ve 3. sınıf öğrencileri getirilmişti, ayrıca 6-7 öğretmen vardı salonda. Konuşmamda yayımlanan Yazılı Kaynaklarda ÇERMİK kitabım üzerinde biraz durdum: Türkçe, Osmanlıca, Ermenice, Fransızca kaynaklarda bulabildiğim bilgileri bir araya getirmeyi hedeflediğimi, ileriki yıllarda Çermik hakkında kapsamlı çalışma yapacak olanlara bir katkımın olmasını istediğimi; değişik kaynaklarda yer alan bilgileri, metinleri olduğu gibi aktarmaya çalıştığımı, ama yeri geldiğinde de bazılarına kendi şerhimi düştüğümü belirtim. Doğaçlama yaptığım konuşmada mealen şunları söyledim:

Tarihte gerçekleşmiş olaylar, olup bitmiş olaylardır. Olup biten olayları şimdi herkes kendisine göre, kendi anlayış ve zaviyesinden yazıyor. Daha doğru bir ifadeyle güçlü olanlar, egemen olanlar tarihi kendilerine göre yazıyor. Bundan dolayı, tarih taraflıdır. Hani bir söz vardır: “Aslanlar kendi tarihlerini yazmadıkça, tarihi avcılar yazmaya devam eder.” Dikkatli olmalıyız, tarih kitaplarını okurken akıl süzgecinden geçirmeyi unutmamalıyız.

Bizler kasaba veya vilayetlerde ikametgâh etsek de çoğunlukla köylü/göçebe zihniyetini taşıyoruz. Göçebe toplumlarda ya da köylü zihniyetinin egemen olduğu toplumlarda genellikle Tarih Bilinci olmaz! Sadece tarih bilinci değil, mezar taşı bile olmaz.

Ailemize, köyümüze, kasabamıza, ulusumuza ait yazılı belge, fotoğraf, nesne ve mekânları koruyamadık, koruyamıyoruz ya da korumuyoruz. Aile tarihini dedelerimizin, ninelerimizin, baba ve annelerimizin isimlerini doğan çocuklarımıza vererek 2-3 kuşak yaşatıyoruz, sonrasında da unutuyoruz.

Bizlerde sadece Tarih Bilinci eksik değil; tarihi günlere, tarihi olaylara, yaşanmışlıklara dair de düşünce kıtlığı içerisindeyiz. Bölgemiz insanlarının, özellikle geçmiş zamanlarda, çoğunun doğum, evlenme ve ölüm tarihleri yanlıştır. Yaptığım çalışmalarda bizzat buna şahit oldum. Ben ve benden önceki kuşaklar doğum günü kutlamasını bilmezdi. Bizler doğum günlerimizi kutlamazdık, halen de bu davranışımızın yaygın olduğunu söyleyebilirim, yani zamandan yoksun yaşıyoruz. Bir diğer önemli husus da, bizlerin tarihle ilgisi sadece geçmişte gerçekleşmiş olayların serüven yanıyla ilgili oluşudur. Bizler söz konusu olaylar ne zaman oldu, neden oldu, nerede oldu, nasıl gelişti, etkisi olumlu veya olumsuz nasıl oldu sorularını sormuyoruz, soru sormayı kulak ardı ediyoruz. Bu anlattıklarım sadece Çermikle alakalı bir durum değil, bölgemize mahsus bir durumdur.

Okuduğumuz ya da anlatılan şeylerin doğruluğunu kabul etmeden önce anlatılan ya da yazılanlar üzerinde iyice düşünüp sorular sormuyoruz. Soru sormayınca doğru cevabı nasıl bulacağız, doğru olup olmadığına nasıl karar vereceğiz? Sizlere önerim: Her şeyi akıl süzgecinden geçirin ve karşıtlarıyla, kavramlarla düşünün. Böyle yapmadığımızda bizler hiçbir zaman doğru cevabı bulamayız. Örneğin; yaşadığımız coğrafya neden her konuda geri kalmıştır? Neden Kürt Ulusal Bilinci gecikmeli gelişti veya gelişiyor? Neden tarihi eserleri koruyamıyoruz? Neden başka bölgelere göre bölgemizden çok az bilim insanı, yazar, şair, düşünür çıkıyor? Neden Çermik’te “Kan Davası” hiç bitmiyor?

Bu ve benzeri sorulara doğru cevapları bulabilmeniz için, sizlerin öncelikle derslerinize çok çalışıp okullarınızı başarıyla bitirmeniz lazım. Sonrasında da olay ve olguların nedenleri, etkileri ve çözüm yolları konusunda düşünceler üretebilirsiniz. Ama bunun için de çok okumalısınız.

Sözlerimi uzatıp sizleri sıkmak istemiyorum. Derim ki, öncelikle kendi ailemizi, kendi köyümüzü, kendi kasabamızı ve en önemlisi de kendi insanımızı tanımalıyız. Bunun yolu Tarih Bilincine sahip olmaktan geçer. Kendi insanımızı iyi tanımadan toplumumuzu ileriye taşıyamayız, değişim ve dönüşümü gerçekleştiremeyiz.

Unutmayalım, değişimi başaramayanlar başkaları tarafından değiştirilir.

Konuşmama son verirken sizlere sevgi ve başarı dileklerimi sunuyorum. Ayrıca Çermikli yazar Kâmil Sümbül’ün, -fuara gelemediği için-, benim aracılığımla sizlere selam, sevgi ve başarı dileklerini ilettiğini bilmenizi istiyorum.

***

Konuşmamı bitirdikten sonra soru ve cevap faslına geçildi.

4. Çermik Kitap Fuarı çalışmalarında görev alıp da benim tanışabildiğim Murat Bozdoğan, Zeynep Doğruyol, Hekim Çoban ve İsa Yüksekkaya’ya ilgi ve gayretlerinden dolayı teşekkür ederim. Fuara emeği geçen herkesi ayrımsız kutluyorum. Nice fuarlara...

Önceki ve Sonraki Yazılar
Müslüm Üzülmez Arşivi
SON YAZILAR