Sezen Aksu ve tarihten bir yaprak
Uzun yıllar birlikte görev yaptığım, gazeteciliğini her zaman takdir ettiğim Ferit Aslan, yine iyi gazetecilik yapmış, tarihten bir sayfa sunarak hafızalarımızı tazelemiş.
Son günlerin gündem ismi Sezen Aksu, yolu Diyarbakır’dan geçenlerden, bilen biliyor, bilmeyenlere de Ferit hatırlatmış. Sezen Aksu’yu 2002 yılındaki Newroz kutlamalarına katılması için ikna eden, Diyarbakır’a getiren dönemin Belediye Başkanı Feridun Çelik’le Medyascope’de yapılan görüşmenin notlarını okudum.
Ferit Aslan- Feridun Çelik söyleşisinde, anlatımlar, hem hafızamızı tazeliyor hem de bütün sıkıntılarına rağmen dönemin geçici de olsa ‘naifliğine’ vurgu yapıyor. Sezen Aksu’nun davet sürecine ben de tanıklık etmiştim. Feridun Çelik’in anlatımlarına tanıklığım olduğu için yürekten katılıyorum.
Sezen Aksu’nun Diyarbakır Newroz’una davet fikri son derece heyecan vericiydi, ancak gelip gelmeyeceği meselesi sıkıntılıydı. Ben de tereddütlüydüm, ‘Gelmez Başkan’ demiştim. Ancak, Feridun Çelik kararlıydı, ‘davet edip getireceğim’ diyordu, ısrarlıydı. İstanbul’da çalıştığı gazinoya gidip Sezen Aksu ile görüştü ve ikna etti.
Dönem sıkıntılıydı. Devlet, devleti temsil edenlerin tavrı merak ediliyordu, ancak bazı itirazlar duyduysak da bunlar da bir süre sonra olmadı. Dönemin Valisi Ahmet Cemil Serhatlı da bu davete olumlu bakmış, davetin çok şık olduğunu söylemiş, Belediye Başkanına bu davet konusunda destek olmuştu. Feridun Çelik, çok önemli bir iş başarmış, Barış, kardeşlik, çözüme dönük süreçler dediğimiz bir süreç yaratmıştı aslında. Sezen Aksu, uzun süre yasaklı Newroz kutlamalarına katılmış, yüz binlerce kişiyle buluşmuş, kardeşlik mesajları vermişti. Gazete sayfaları, TV ekranları Newroz’u ve Sezen Aksu’yu anlatıyordu.
Newroz kutlamaları o zaman şimdiki fuar alanında yapılıyordu. Gürültüsüz, patırtısız, eğlenceli bir Newroz kutlaması yaşanmıştı. Bu hatırlatma her açıdan çok önemli, şöyle ki; çözüm ve çözümsüzlük süreçlerinin, dönemlerinin nasıl olması gerektiği konusunda bir tecrübe, bir fikir ediniyor olmamız açısından son derece önemli bir hatırlatma.
Vali, belediye başkanına destek olmuş, risk alınmış, Sezenli Newroz’un sorunsuz kutlanması için ciddi çabalar harcanmıştı. Askeri kesimin karşı olduğu da çok net bilinmesine rağmen, sivil otorite başarmıştı.
Demem o ki, istenirse oluyor.
Yeter ki, yürekler temiz ve korkusuz olsun.
Sezen o gün de Minik serçeydi, bugün de.
Feridun Çelik’in de başı dik, Vali Cemil Serhatlının da.
Ben ikisiyle de hala görüşüyorum, yüreklerinden dolayı da onları seviyorum.
2002’den bu yana hoş bir seda bıraktılar ki, Ferit bize o tatlı anıyı hatırlattı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.