Seçime doğru giderken!
Son günlerde gözaltına alınan gazeteciler, ya da dün gözaltına alınan TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı, tek başına geleceğe dönük yaşayacaklarımızın habercisi değil, onlardan öncesi de var.
Bu iş çok, çok öncesinden başladı.
Örnekleriyle konuşalım; Selahattin Demirtaş, Osman Kavala, HDP’li Belediye Başkanlarının görevden alınarak yerlerine kayyumların atanması, sonrasında Milletvekillikleri düşürülenlerin gözaltına alınması, Türkiye Barolar birliğine müdahale, ikili baro girişimleri gibi denemeler bugünlere geleceğimizin habercisiydi zaten.
Son günlerde gözaltına alınan gazetecileri, dün gözaltına alınan TTB başkanının durumunu da, devam gibi görmek gerekiyor. İktidar bugün yaptıklarıyla, gelecekte yapacaklarına hem zemin hazırlıyor, hem de seçime giderken bütün muhaliflere gözdağı vermeye çalışıyor.
Demokratik hukuk devleti vurguları yapılarak, anti-demokratik ne kadar uygulama varsa daha da ağırlaştırılarak devreye sokulurken, ülkenin genelinde çok ciddi bir kamplaşmanın zeminine ‘mayın’ döşüyorlar, yazık oluyor.
Böyle devam eder mi?
Elbette ki etmez!
Cumhuriyete ve değerlerine hiç çekinmeden saldıran AK Partili yetkililer hakkında hiçbir işlem yapılmadığı gibi, o kişiler, söyledikleri net olmasına rağmen, ‘Hayır öyle değildi’ diyebiliyor, hatta bu konuda eleştiri yapanları rahatlıkla suçlayabiliyorlar.
Yorum yapan, eleştiren herkese düşmanca davranan bir iktidar var. Ülke yönetirken yurttaşına karşı bu kadar acımasızlık olur mu? Türkiye’nin yeni yüzyılı gibi bir durumu konuştuğumuz bir zamanda üstelik!
Olmamalı, ancak oluyor.
Ne için?
İktidarı daim kılmak için.
Nereye kadar, ne zamana kadar?
Seçime doğru giderken bu yapılanlar avantaj gibi görünebilir, ancak asla öyle değil, öyle de olmayacak.
Birileri, bu olanlar sayesinde iktidarın kendini sağlama aldığını zannedebilir, ya da öyle umabilir, ancak öyle değil, bana göre bu dengesiz yönetim anlayışı çözülmenin işaretidir.
Aslında böyle olmamalıydı, olmaması gerekirdi.
Normal hayatta da derler ya;
‘Hiçbir zaman çıktığın kapıyı hızla çarpma, geri dönmek isteyebilirsin.’
Halkın kapısını, yurttaşın kapısını yüzüne sert kapamamak lazım, çünkü o kapılar muhtaç olunacak kapılardır. Bütün kapılar açık olsun ki, hep birlikte mutlu olunsun. Küçük bir grubun değil, herkesin mutlu olmaya hakkı var, bu hakkı kimsenin elinden almamak lazım, hele keyfi olarak hiç almamak lazım.
Eskiden giden iktidarların geri gelme şansı oluyordu, böyle devam ederse, AK Parti için dönüş şansı olmayacak gibi…!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.