Çîzo vîzo nîzona…
Abdulkadir Selvi, kadim şehrimiz Amed’e gelmiş ve gözlemlerini köşesinde yazmış. Hatırlanacağı üzere bir televizyon programında Cumhurbaşkanı kendisine “ vallahi Abdulkadir Bey köşende gereğini yapacaksın. Ahmet Bey (Hakan) gereğini yapıyor…”. Alınan talimat ve görev aşkıyla Cumhurbaşkanı’nın Amed programı öncesi gereğini yapmak için Amed’e teşrif etmiş (!). Ayağının tozuyla şehri gezmiş, şehrin kanaat önderleriyle görüşmüş (kanaat önderleri yazının bir sonra ki bölümü size ait sabırsızlanmayın). Klasik Amed ciğeri ziyafeti yanına ayran ve meşhur gözlem. Ne yaparsa yapsın gereğini yapma konusunda Ahmet hep bir adım önde. Gereğini yapma arzusunun pratik adımını öyle bir atmalı ki Ahmet beyin önüne geçmeli.
Yazısının en dikkat çekici yanı şehirde ki sivil toplum örgütlerini hedef alan bölümü. Gerçi STK’lar ortak basın metni ile kınadılar ama biz yine yazısının kültürel değişim boyutundan devam edelim.
Bir şehrin kültürü o şehrin tarihsel devinim süreciyle alakalıdır. Kültürel yaşam öyle 20 yılda şekillenmez. Amed şehrinin tarihi abartılı gelmesin, en az 8000 yıl geriye gider. Birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, tüm baskılara karşı kendini var edebilmiş ve yaşamını hiçbir zaman kesintiye uğratmamış bir şehir.
Amed’de sivil toplum kültürel geleneğinin güçlülüğünün tam tarihi bilinmemek ile birlikte, kırklar meclisine kadar gittiğini gönül rahatlığıyla söyleyebiliriz. Bu meclis Osmanlı dönemi ve Cumhuriyetin ilk yıllarında; şehrin sorunlarını ve çözümlerini şehrin tüm bileşenlerini kapsayacak şekilde ele alırmış. Yani işin özü şehrimizin sivil alan geleneği, köklü ve eski bir tarihsel sürece dayanıyor. Öyle 20 yıllık politika ve yaklaşımlar ile değişmesini gereği icabı bir yazıyla beklemek yanlış olur.
Demokratik toplumların en belirgin özelliği sivil alan örgütlenmelerinin; güçlü, yerleşik, yaygın ve geleneksel olmasıdır. Demokratik yaşamı kurumsallaştırmış toplumlarda; sivil toplum örgütlerine üyelik sayısı, toplum nüfus sayısının en az birkaç katıdır. Gereği icabı STK’lara takılmanızın asıl nedeninin, demokrasiye bakış açınız ve anlayışınız ile direkt ilgili olduğunu biliyoruz. Abdulkadir Bey, gereği için başka bir alan seçseydiniz sanki daha iyi olurdu.
Yazınızda atıf yaptığınız kanaat önderlerini merak ettik. Ne zaman önder oldular. Toplumla bağları, bulundukları kurumları kişisel kartvizitleri haline getirme çabasından ibaret olanlar, kanaatlerini ne ara şehirde önder yapmışlar. Ama bu sefer toplumsal sorunlar yerine kredi sorunlarını dile getirerek pozisyonlarına denk samimi davranmışlar.
Abdulkadir Bey bir daha ki gelişinizde( gereğini yapmak için olmama kaydıyla) size şehrin kanaatlerini dinlemek için mekân ve şahıs isimleri verebilirim. Hiç kimseyi bulamazsanız bile sakızcılık sektörünün balonsuz sakızları ile öncüsü olan Sakızcı Memo’dan görüş alın derim. Memo, zorla sakız satarak size en fazla beş dakikada Amed hakkında daha sağlıklı bilgi verir. Ayrıca unutmadan kanaat önderleriniz ile birlikte ( ki kardeş sayıları her ne kadar beşten fazla olsa da) Amed kültürel izleniminize katkı sunması bakımından folklar ekibinden, hem kareografik hem de otantik halk oyunlarını izleyin. Kareografide Gur û Pez oyunu harikadır. Otantikte Çepik ( kavgada mertliği temsil eder) ve Keşeyo oyununu izleyin derim. Gereğini yapma aşkı ile geldiğiniz şehrimizden eli boş döndüğünüz için üzgün değiliz. Ne diyelim belki de başka sefere.
Siz en iyisi rotanızı Bursa Barosuna ve Bursaspor’a vs. çeviriniz. Buradan size ekmek çıkmaz.
Size Amedli Zaza arkadaşlarıın vecih bir sözü ile veda edelim.
Çîzo vîzo nîzona…
Dipnot: olurda yazımdan dolayı tazminat davası açmayı düşünürseniz bence düşünmeyin. Çünkü hakkımda yürütülen bir soruşturma gereği tek mal varlığım olan evime tedbir konulmuş. Dava masrafları ve avukat ücreti vs. hesaba katıldığında icra kabiliyeti olmayabilir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.