“Savaş ve Amerikan ekonomisi”
ABD Başkanı Trump’un talimatıyla İran Devrim Muhafızları Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani’nin öldürülmesi üzerine ateş üzerinde olan Ortadoğu kazanı tümden kaynamaya başladı. Yapılan, ABD karşıtı olan ya da ABD’nin çıkarlarına zarar verebilecek devletlere açıkça bir gözdağıdır. Bundan sonra neler olacak hep birlikte göreceğiz. Sanki Amerikan ekonomisinin savaşa ihtiyacı var gibi.
Savaş ve ekonomi ilişkileri üzerine kafa yoranlara belki birazcık faydası olur diye 2005 yıllarında ABD’nin Irak’ı işgal etmesinden sonra Felluce kentinde bulunan ve savaş esnasında zarar gören elektrik enerji tesisinin devreye alınması için bir yıl kadar bu enerji tesisinde ABD’lilerle birlikte çalışan dayım Elektrik-Elektronik Mühendisi Nurettin Değirmenci’nin (d.1951-ö.2019) şahsıma gönderdiği bir iletiyi ve sonrasında çok sayıda gönderdiği yazılarından sadece birini, “Savaş ve Amerikan Ekonomisi” başlıklı yazısını paylaşmak istiyorum.
“Sevgili Yeğenim Müslüm, Burada hayal dünyasından gerçek dünyaya döndüm. Iraklıları tanıdım. Amerikan sistemini yakından gördüm ve inceledim. Amerikalıların neden başarılı olduğunu örgütlenmelerinde gördüm. Hiçbir çalışmaları aksamıyor. Iraklılar çırpınıyorlar. Zaten, mücadele ile soygunlar iç içe. Kim soyguncu, kim mücahit belli değil. Sana uzun uzun gözlemlerimi göndereceğim. Gözlerinizden öperim. Devamını bekle!
Nurettin Değirmenci/15 Temmuz 2005”
Felluce’den gönderdiği yazı:
“Savaş ve Amerikan Ekonomisi
Tesislere ilk girdiğimde gördüğüm ağır araç-gereçler, iş makineleri, nakliye araçları insanı ister istemez şaşkına çeviriyor. Değişik şantiyelerde çalışmış, gezmiş biri olarak bu kadar çok sayıda araç-gereci bir arada düşünemezdim. Askerler, ihtiyaçlarına göre araç gereç kullanıyorlar. Vinçler var, bir de doğrudan konteynırları yüklemek, indirmek için özel vinçler var. Yükleyiciler var, bir de özel olarak vinç görevi yapan yükleyiciler (forklift) var. Kazıcılar var, özel kazıcılar var. Minyatür kazıcılar, dozerler var. Her türlü kötü arazide, kumda sürülebilen iki kişilik, dört tekerlekli özel alçak araçlar var. Bütün bunların dışında savaş araç gereçlerini saymaya gerek görmüyorum. Özel olarak sahaya gelen TIR konvoyları içinde soğutuculu olanlar (yiyecek taşıyorlar), tankerler (akaryakıt taşıyanlar), 16, 24, 32, 40 tekerlekli çekiciler (tankları, jeneratörleri, ağır makineleri… taşımak) dikkat çekiyor. Bunların dışında çok sayıda araç, insan taşımada görev yapıyor.
Tesislerde dikkat çeken başka bir araç, diz üstü bilgisayarlardır. Hemen her odada birkaç tane göze çarpıyor. Bütün iletişim Internet üzerinden sağlanıyor.
Bütün bu araç-gereçler Amerikan ekonomisi için korkunç kaynak yaratıyor. Amerikan hükümeti, bir cebinden çıkardığı parayı diğer cebine atıyor. Savaş olmadan, Amerikan ekonomisi canlı olmaz. Çünkü: Yüz binlerce asker, Amerika’da hayal edemeyeceği yaşantıyı, geliri savaş nedeniyle elde ediyor. Ama, Amerikan hükümetleri, “Şu kadar savaş gideri, bu kadar savaş harcamaları…” deyip insanları aldatıyor.
Amerikan askerleri içinde yetenekli çalışan ve üretken insanlar var. Bunlar çalışmaktan zevk alıyor. Esasında bu insanlar fabrikalarda, barajlarda, yol inşaatlarında benzer çalışmalarını yapabilirler. Üstelik korkusuz yaşarlar. Diğer yandan, esas askerler, savaş dışında işsiz güçsüz olarak Amerikan toplumuna bela olurlar. En küçük bir sıkıntıda, Amerika’da, binlerce, on binlerce, “Ali babalar” ortaya çıkıyor. İşte, savaş ile bunlara iş ortamı yaratılıyor.
Bazen çalışan Amerikalıları izliyorum; ustalarıma, kasıtlı olarak onları gösteriyorum. Hemen hepsi hayran oluyorlar. Bu insanların sivil yaşamında çalışma dürtüleri asla dinmez. Diğer yandan, tütün çiğneyenleri içki içtikten sonra gözümün önüne getiriyorum; neredeyse, bulunduğum yeri terk etmek istiyorum. Bunların, “Ali baba” olması için sadece kıvılcım yeterlidir.
Kısaca:
Savaş, Amerikan ekonomisi için kaçınılmazdır. Çünkü: Amerika’da savaşa karar verenler, savaşın ürünlerini toplayanlardır. Nurettin Değirmenci/8 Eylül 2005”