PARTİ İÇİ YARIŞA ARA VERME ZAMANI!
Yurttaş iktidar yarışı istiyor;
Kimden?
Cumhuriyet Halk Partisinden, kadrolarından.
Parti içi iktidar yarışında heba olan performansın gerek genel, gerekse yerel seçimlere yansıyan kayıpları tartışılıyor, konuşuluyor. ‘Kadrolu’ muhalefet partisi konumunun ortadan kaldırılmasını istiyor yurttaş. Sadece CHP tabanı istemiyor, ülkenin içinde bulunduğu konumdan rahatsızlık duyan diğer partilere oy veren önemli bir kesimde bunu talep ediyor.
Ülkede muhalif olma konumu sadece CHP’nin kendi bünyesinde konsolide ettiği bir durum değil, toplumun önemli bir kesimi iktidarın yol yürüyüşünden rahatsız, değişim istiyor, Cumhuriyet değerlerinin korunmasını istiyor. Cumhuriyet Halk Partisi dışındaki muhalif kesimlerin bu değişimi sağlayacak geniş kitle tabanı söz konusu olmadığı için, adres doğal olarak buraya çıkıyor.
Kitle partisi olmasının verdiği avantajı en iyi kullanacak olan CHP olduğuna göre, içe dönük yarış pozisyonundan çıkmalıdır, dışa dönük kucaklayıcı, bütün muhalif kesimlerin ortak sesi olma özelliğini kamuoyuna yansıtmalıdır. Yüzde 60’ın üzerinde muhalifin bulunduğu bir ülkede azınlığın çoğunluğa tahakküm kurmuş olmasının nedeni tahlil edilmedikçe gidişatın yönünü çevirmenin zor olduğunu hepimiz biliyoruz.
Muhalefet kesimin konsolide edileceği tek alan Cumhuriyet Halk Partisidir. Bu nedenle, bütün kesimlerin bir arada olmasını sağlayacak, ülkenin bütün coğrafyalarına hitap edecek bir politik duruş sergilemek gibi bir zorunluluğu var Cumhuriyet Halk Partisinin. Özellikle yaklaşan yerel seçimlerin ruhu böyle bir duruma hitap ediyor. Sadece Cumhuriyet Halk Partisinin tabanının değil, onlarla birlikte bütün kesimler tarafından kabul görecek Belediye Başkan Adaylarının belirlenerek topluma sunulması başarmanın, kazanmanın anahtarı olacaktır.
Ön seçim doğrudur, ancak zamanı değil. Ülkenin içine sokulduğu kaotik ortam, CHP’nin ön seçimle aday belirlemesine uygun bir durum değil. İçe dönük iktidar yarışı, genel iktidar yarışının önündeki en büyük engel olarak kendini dayattığında, CHP dışındaki diğer muhalif kesimlerin yaklaşımını da etkilemektedir.
‘Kendi içinde sorunlarını çözememiş bir parti ülkenin sorunlarını nasıl çözecek’ gibi bir soruyu sanırım hep birlikte duyuyoruz. Bu gerçekçi sorunun cevabı aslında çok basit, hepimiz biliyoruz; İç kavgaya son vermek, parti içi yarışa ara vermek, muhalif olan bütün kesimlerle birlikte yerel seçimleri hedef alarak iktidar yürüyüşünü başlatmak.
Şunu çok net görmeliyiz; Kentlerde, ilçelerde bütün kesimlere hitap edecek, ayrıştırmayan, ötekileştirmeyen, birleştiren, kucaklayan belediye başkanı profillerinin belirlenmesi gerekiyor ki, kitle partisi olmanın gereği de budur.
Dayatılan sistem ve düzen seçimlerde yüzde ellinin üzerinde oy almayı gerektiriyor, kolay değil. Partiye Belediye Başkanı seçmediğimizi artık çok net görmeliyiz. Klasik, eskiye ait yöntemlerin uygulanması konusunda ısrarcı olmak hem zaman kaybıdır, hem de kaybettiren bir durumdur. Aslolan kazanmaktır, bunun içinde sosyal demokrat kimlik özelliğinden dolayı bütün kesimlere sahiplenen kitle partisi olmanın parametrelerini doğru oturtmanın zamanıdır.
Bütün sorular nettir, cevabı da basittir.
Zaman da şimdiki zamandır.
Ötekileştirilen, yok sayılan, aç bırakılan, fakirleştirilen, gelecek kaygısı taşıyan tüm kesimlerin güvenini ve desteğini alarak yerel seçimlerde iktidarı yakalamak çok mümkün. Ben olacağına inananlardanım.
Parti içi kavgaya son, parti içi yarışa ara verilmeli, genel iktidar yarışına odaklanmalı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.