NACİ SAPAN

NACİ SAPAN

Bayram sonrası Sur içi

Bayram sonrası Sur içi

Naci SAPAN

Tatil günleri 9 gün olunca Sur içi ne ‘insan bereketi’ yağdı. Çok güçlü bir kalabalık oldu. Son güne kadar devam eden yoğunluktan esnaf çok memnundu. Sur içi eskiden olduğu gibi artık Pazar günlerini tatil günü olarak değerlendirmiyor, çünkü özellikle Cumartesi-Pazar günleri bu bölge turist akınına uğruyor.

Oteller, lokantalar, esnaf, seyyar satıcı para kazanmaktan yana mutlu. Bundan dolayı bir sıkıntı yok, ancak, her zaman olduğu gibi şikâyetler zinciri hep aynı.

Temizlik, denetim, araç trafiği ve tıkanıklığı gibi sorunlar sık karşılaştığımız durumlar.

Bu sorunlar mutlak çözüm bekliyor.

Bahar ve yaz ayları turizm patlamasına neden olacak gibi duruyor. Temizlik, denetim hal olur da şu trafik meselesi başat sorun. Sürekli uyarı ve önerilerimiz oldu, ancak çözülmüyor, yaya ve araç trafiği birbirine karışıyor, keşmekeşlik, hengâme alıyor başını gidiyor.

Yeri gelmişken birkaç öneriyi yine gündemleştireyim.

Sur içine giriş noktalarına yakın alanlarda oto parklar meselesi acil bir şekilde çözülmeli ve araçlar 5,5 kilometrelik alana sokulmamalıdır.

Sonra ne yapmalı?

Şu an mevcut gezilebilen alanların dışında kalan bölgelerinde turizme kazandırılması için çalışmaların gündemleştirilmesi gerekiyor. Yani, Ali Paşa, İskenderpaşa mahallesi, PTT’nin bulunduğu bölge ve Anzele çevresinde de düzenleme ve restorasyonlara ihtiyaç var.

Evet; Başka Sur içi yok. Bir de böyle bir kadim tarih yok. Bu müthiş mirası, koruyup, kollayıp geleceğe çok daha hazır hale getirmek gerekiyor. ‘Surlarda diriliş’ sloganları atılıyordu, restorasyon konusunda atılmış, atılmamış adımları gözlüyoruz, maalesef yakın zamanda ortaya çıkan bir şey yok. En göze çarpan çalışma Surların büyük bölümünün etrafının ‘restorasyon yapılıyor’ diye demir parmaklıklarla çevrilmiş olmasıdır. Bu nedenle turistler surların çok az bölümünü gezebiliyor.

Ya değerlendireceğiz, ya da avuçlarımızın içinden kayıp gidecek.

Kentin iç dinamiklerinin zorlayıcı rolünün devreye girmesi gerekiyor. Bol sayılı STK’lara sahip olunduğu yönünde ‘hava basmak’ kolay, kent kimliğinin var edilmesi, korunması yönünde gerçekçi söylem ve icraatın devreye girmesi lazım.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
NACİ SAPAN Arşivi
SON YAZILAR