Ötekileştirme ilkelliği
Ayrımcılık yapmanın kolay ve pratik yollarından biri ötekileştirme. Hoşlanmadığımız birini yermek için hemen harekete geçip fiziksel özelliklerine vurgu yaparız:
" Aaaaa ne kadar şişko " " Şuna bak kız gibi " " Ne kadar iğrenç saç rengi var " " Tipsizin teki" Oysa düşüncelerine göre değerlendirmemiz gerekirken herkesi, biz çoktan ötekileştirmeyi seçmişizdir. Düşünce değil öfke üretiyoruz. Karşımızdakini fiziksel özelliklerine göre yermek ve yüceltmek uygar insan davranışı değil, bence ilkelliktir. Hepimiz 21. Yüzyılda - ilkel insanlar topluluğunun birer üyesiyiz. Yaşadığımız kültürde gözümüzü kapatıp hayatımızı gözden geçirdiğimiz zaman, bizzat maruz kaldığımız ya da tanık olduğumuz onlarca ayrımcılık, ötekileştirilme hikâyesini anımsayabiliriz. Bu hikâyelerin sonucunda geriye kalan, incinmiş, incitmiş, kırık dökük insanlar değil miyiz? Olumsuz eleştirecek yön bulmakta üstümüze yoktur. Karşımızdakinin " iyi ve olumlu " yönlerini takdir etmek yerine " kötü ve olumsuz" yönlerini görüp yermeyi seçeriz. Birçoğumuz bunun farkına varmadan yapıyoruz. Farkı olan göze çarpar, kendini "doğru" karşısındakini " yanlış" görür. Hepimiz belli özelliklerle geldik bu fani dünyaya. Geldiğimiz bu özelliklerle büyüyüp gelişip şekillendik. İyi yönlerimizin beslendiğinde iyi, kötü olumsuz yönlerimizin beslenmesiyle kötü bir insan oluruz. Hepimizin içinde iyi ve kötü var. Önemli olan iyiyi bulmak. Kötü zaten var. Toplumun kullandığı en yaygın suç aleti ötekileştirme.
İnsan, ötekilerin, keşfedilmek üzere yeryüzüne serpilen birer hazine olduğunu bir anlasa dünya huzur bulacak. Ancak bir arada yaşamanın ve ötekini ötekileştirmemenin ön koşulu, herkesin birbirine saygı ve sevgi gösteren, onların hak ve özgürlük taleplerini ciddiye alan bir anlayışa sahip olmakla ve bunu uygulamakla mümkün olacaktır...
Sevgi ve Saygılarımla
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.