ÖLÜM GERÇEĞİ
Her oluşumun, formlaşma süreci vardır. Formlaşmış bu sürecin, son bulmasına, ölüm denir. Bir forum oluşup, zamansal sürecini tamamladığında, sonlanır. Ölüm budur. Ölüm, hakikatin bir parçasıdır. Evrensel zeka ve bütünlükle bağı vardır. Kavram olarak ölüm, sosyolojik bir isimlendirmedir. Toplumsal yaşamdaki yeri kadar, evrensel hakikatteki yeri de önemlidir. Herhangi bir canlının, doğuş, gelişim ve bu sürecin tamamlanmasını anlatır.
Enerji ve Form
Evrendeki irili ufaklı her forum, enerjinin madde hali olarak görünür olur ve biçim kazanır. Yanıbaşımızda olup da dokunduğumuz, gördüğümüz veya bildiğimiz her şey enerjidir. Enerjinin kendisine dokunabilmemiz için, onun daha katı olmuş halini görmemiz gerekir. Bir kaleme dokunma, enerjinin katı haline dokunmadır. Bir çiçeği, ağacı, hayvanı ve dağları görebiliyorsak, bunların da enerjinin donmuş hali veya paket halini gördüğümüzü biliriz. Kısacası, çevremizde forum, biçim kazanmış her şey, enerjinin katı hali olarak açığa çıkar. Yoksa enerjiyi görebilme imkanımız olmaz. Saniyede 300.000 km hızla giden bir enerji halini görebilmemiz mümkün değildir.
Enerji Katılaşma ve Düşünce
Bizler, enerjiyi, hızlı haliyle göremesek de, enerjin ağırlaşmış, katılaşmış halini görürüz. Tabii, enerji tümüyle de katılaşmaz. Enerji tümüyle donsa, hareket olmaz. Bunun olması, evrenin sonu olur. Enerjinin bir başka katı hali ise düşüncemizdir. Düşüncenin kendisi, deneyimlerden oluşmuş materyallerdir. Düşünceyi de göremeyiz ama düşüncenin dolmuş halini hissederiz. Mesela korku, kaygı ve benzeri durumları düşüncenin katı hali olarak ele alabiliriz. Bir de okuduğumuz bu yazı ve yaşam içerisinde insan eliyle oluşturulmuş nesneler de düşüncenin donmuş, görünür olan halidir.
Enerji Akışı ve Kuralları
Enerjinin, saniyede 300.000 hatta daha ötesi bir hızla akması, nasıl bir gerçek olduğunu gösterir. Enerjinin, kimi fizik kuralları vardır. Termodinamiğin birinci yasası bunlardan biridir. Bu yasa, enerjinin belli bir sabitte kaldığını ve yok olmadığını söyler.
Doğar Büyür ve Ölür
Enerji ne çoğalır ne de azalır. Peki, enerji ne yapar? Sürekli yeni desenler oluşturarak, varlığını görünür kılar. Enerji görünmez iken, görünür olabilmek için kendini desen, form haline getirir. Atom altı oluşumlardan insana kadar gelen formlar, bunun sonucudur. Bu oluşumların yaşaması, belli bir süreye bağlıdır. Sınırsız yaşama gibi bir durumları yoktur. Kimileri çok uzun yaşar, kimileri daha kısa. Evrendeki yıldızlardan beyaz cüce’in ömrü oldukça uzundur. 10 milyar yıl gibi bir süre yaşayabilir. Işınlarını sürekli aldığımız güneşimiz, bu yıldızlardandır. Süpernova olarak adlandırılan yıldız ise 10-15 milyon yıl gibi bir zaman diliminde yaşar. Beyaz cüce’ye oranla, yaşamı daha kısadır. Bu süre tamamlandıktan sonra başka bir şeye dönüşür. Yani ölür. Zaten yıldızlar için de ‘doğar, büyür ve ölür’ler denir. Bu kural tüm canlılar için geçerlidir.
İnsan Bu Gerçekten kopuk Değildir
İnsanda böyledir. İnsandan, çok çok az yaşayan canlılar olmak kadar, çok çok uzun yaşayan canlılar da vardır. Yaşamı bir güne sığdırılmış birgün böceği, böyle yaşayan bir canlıdır. Tüm bu canlılar, kendi yaşam süreleri içinde yaşarlar. Bu süre tamamlandıktan sonra, başka bir oluşuma dönüşürler. İşte, biten bu sürecin sonunu, ölüm olarak adlandırırız. Ölüm, yaşamın devamı için olmazsa olmazdır. Ölüm olmazsa, yaşam anlam kazanmaz ve çeşitlilik meydana gelmez. yaşamın anlamından bahsediyorsak, bu, ölümün anlamından kaynaklıdır. Bu da evrensel zekaya uygun bir ölümdür. Evren, yaşam, hareket bu gerçek üzerinden var eder kendini. Buna da olumsuz olarak bakamayız.
Asıl Ölüm
Asıl ölüm, yaşarken yaşamın anlamını bilmemektir. Kendini keşfetmemek ve kim olduğunu görememektir. Bize sunulan yaşam bütünlüğünü anlamamak ve o bütünlükte yaşamamaktır. İnsan formunda dünyaya gelmiş ve insan olarak yaşıyorsak, o zaman bu formun, bu canlının kıymetini, anlamını bilerek yaşamalıyız. Bu da fark ederek, farkındalığı yaşayarak olur. Bunu yaşadığımızda ölümün anlamı farklılaşır. Asıl ölümün, bize tanınan sürecin bitiminden sonra değil, bize verilen sürecin anlamına varamamaktan kaynaklı olduğunu görürüz. Bu da hakikat bütünlüğünü görmemekten kaynaklıdır. Hakikat bütünlüğü, görülüp yaşanmadığında ‘ölüm’ ortaya çıkar. Yaşarken ölmek buna denir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.