MÜCAHİTLİKTEN MÜTEAHHİTLİĞE
Yahya Öger
Çocukluğumdan beri, sesi yüksek/ton olarak tiz çıkan ve sivri dilli / bildiği her doğruyu her yerde söyleyen biri olarak tanınırım.
Etrafımda pek çok dostum, sert konuştuğumu söyler. Davet edildiğim toplantıya çoğunlukla ikinci kez davet te edilmem.Üst not olarak buraya düştükten sonra..
Modern dünyanın insanoğluna getirmiş olduğu en büyük rahatlıklardan bir tanesi de iletişim kurmaktır. İnternet üzerinden Dünya'nın her tarafındaki insanlar birbiri ile diyalog kurabilme, olanı biteni hemen öğrenme şansına sahiptir.
Din; bütün toplumların ıslahını, zulüme karşı başkaldırışı, mazlum'dan yana tavır almayı emretmiştir. Din kisvesi altında Emevilerden başlayarak susturulan "Abi ne derse odur" diyen, maddi ve manevi kazançlarla laytlaştırılan maalesef birçok dini grup ve şahıslarla Z kuşağı karşı karşıya kalabiliyor.
Fırsatını bulduklarında lüksün en alasını yaşayan,israf ayetlerinin magnetleri buz dolabının kapısında eksik etmeyen bu tayfa her türlü fırıldaklığına bir ayet veya bir hadisi yorumunu katarak kullanmaktanda geri durmaz.
Makam ve mevkilerini koruma noktasında mücahitliğe soyunan bu zevatlar topluluğu, her toplantıda davetli, her eylemde baş sloganci olurlar. Her iktidarda da en büyük şakşakçı olarak karşımıza çıkıyor. Kürtçe deyimle "Ki Xal, Ew heval"...
Eleştirildiği zaman sizi terörist, PKK veya Fetocu olmakla suçlamadan geri kalmazlar. Kullandığınız eleştirisel dili örgüt jargonu olarak kabul ederler. Yaşadığı şatafatı sorduğunuzda da : "Biz Dünya'nın nimetlerinden faydalanmayalım mı? İsrafı itibar olarak gören itibarıda tebliğ için olmazsa olmaz metod olarak pazarlayan nice sektörel grup çıkar karşınıza..
Elbetteki sadece dindar kesimin değil her bireyin Barınma hakkı, Sağlık hakkı, Eğitim hakkı, Güvenlik Hakkı, Seyahat hakkı olmazsa olmazlarımızdandır.Bu hem bireysel anlamda her dindarın, hem devlet nezdinde korunması gereken evrensel kurallardandır.
Etrafımıza bir baktığımızda birçok İslami Yönetim olarak addettiğimiz ya da başına İslam kelimesi getirterek kutsadığımız, lakin toplumda hırsızlığı, arsızlığı, yolsuzluğu meşrulaştırılan yapılar türemeye başladı.Ahlaki değerlerden yoksun, tamamıyla ben merkezli düşünen, insanlığa sıfır fayda sağlayan, konuştuklarında mangalda kül bırakmayan tipler bu yapıların içinde çok fazla bulunmaktadırlar.
Bir yerde savaş ve kıtlık varsa, ölüm, doğal afetler onlar için rant kapısıdır.Yaşanılan acılara üzülmeleri yalancılıktandır.
Genelleme yapmak istemiyorum ama iyiler tek tük olunca kaide bozulur mu? Bilmem.
Ama şu bir gerçektir ki kardeşi aç yatan, kendisi varlıklar içerisinde zevku sefaya dalan, coğrafyasında insanlar bombalar altında inim inim inlerken AVM'lerde kapitalistlerin marka mallarını almak için kuyruklar oluşturanlara saf gariban müslümanın da elbette ki söyleyecek bir sözü olmalıdır.
İslami camiasının kullanmış olduğu mücahitlikten müteahhitliğe terfi etme lafı yaygındır.
Bütün Ortadoğu ülkelerinde olduğu gibi iktidarların kazandırmış olduğu nimetlerin sarhoşluğunu yaşayan, davayı deve yapan, tebliğ çalışmalarını pazarlama sektörü olarak insanların beynine yerleştiren, liyakat söz konusu olduğunda "Canım,Allah akrabalarınızı koruyun kollayın der deyip densizce ayeti bile kişisel menfaati için kullanarak karşısındakini susturmaya çalışan, dini üç kağıdına alet eden biri mücahitlikten müteahhitliğe terfi ederken aynı zamanda müteahhitlikten de başka basamağa düştüğünün farkında bile değildir.
Üç kuruş menfaati için bina değil tabut inşa eden, emek düşmanı, mukallitliği mucitlik diye övünerek anlatan, kendisine dokunmaktan aciz, Z kuşağını suçlama yarışında baş çeken bu tiplerin aynası bile yalancıdır.
Bunlar neredeler mi?
Bildiğiniz her yerdeler. Her kurumu işgal etmişler.
Neyse ki Z kuşağı dine küserken aslında alt bellekte bunların yaptığı edepsizliğin farkında olduğu için haksız bir şekilde dine küsmüşler.
Hırsız, yalancı, ihanetçi, kişisel menfaati dışında hiçbir kaygısı olmayan, toplumun dertlerini dert etmeyen, devlet malı deniz yemeyen domuzun yeni versiyonu ile rüşvet alırken Peygamberin hediyeleşiniz deyişini kendine kılıf bulan, arsızların oyununa gelmiyor gelmemeliler de.
Son Siyonit İsrail'in Gazze soykırımında Dünya'nın gözü önüne sergilediği acımasız savaş ve işgal sadece Filistin halkına değilmiş. Soykırıma uğrayan Gazzeliler değil, Dünya müslümanlarının yönetimsel olarak iktidarda oldukları muktedir olmadıkları her ülke Siyonizm ve kapitalistler tarafından topyekün işgal altında olduğu ortaya çıktı.Size demokrasiyi getireceğim avuntularıyla birçok ülkenin sömürgeci Batı medeniyeti tarafından işgal edildiğidir. Dünya demokratları ve dindarların uyutulduğu gerçektir.
Z kuşağına sunabileceğimiz bizim hak,Adalet, Hukuk ve insani değerlerden öte bir şey değildir. Elbette ki hakkıyla Müteahhitlik yapanlar Mücahit olurlar. Elbette ki rızaillah için Mücahit olanlar da mükafatını bu dünyada değil ahirete Allah'tan beklerler..
Unutmamak gerekir ki; Kahrolsun demekle kimsenin kahrolduğu yok ..Mehdi'yi bekleme !!!beklenen Mehdi sensin!!!
Vesselam...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.