Cumhurbaşkanı seçeceğiz, Türkiye’nin 5 yılını hatta geleceğini teslim edeceğiz. Gerek Millet ittifakı içindeki bileşenler gerekse ittifak dışında bileşen olmaya çalışan kesimler pazarlık sonucu mevzi aldı ve geliştirdi. Hala mevzi alan ve yaratmak isteyenler var.

Bir anlamda pazarlıklar yapıldı, yapılmaya da devam ediyor. Takip ettiğim ve bildiğim kadarıyla bağımsız ülkücüler ve Kürtlerin ağırlıklı bir çoğunluğu herhangi bir pazarlığın içinde değiller, olmadılar. Ülkenin birliği, beraberliği, geleceği için iki zıt kesimin örnek alınması gereken bu tavrı çok kıymetli, aynı zamanda bilinçli.

28 Mayıs tarihi yaklaştıkça, bu iki kesimin kararlı ve dik duruşu Millet ittifakını, dolayısıyla Kemal Kılıçdaroğlu’na çok ciddi destek sunuyor. Bütün platformlarda konuşuyorlar, görüş ve düşüncelerini, desteklerini açık dille ifade ediyorlar.

Kürt seçmen derken, elbette ki, AK Parti, CHP’ye oy veren seçmenlerin dışında, HDP-YSP’ ye oy veren büyük çoğunluğu kast ederek durumu anlatmaya çalışıyorum. Çünkü bu kesimler, seçimlerin kaderini değiştiren/değiştirecek olan kesimler. Bu arada, Türkiye sosyalist hareketlerini de unutmamak gerekiyor. Onlar da Cumhurbaşkanı seçimleri için hem YSP saflarında hem de bağımsız alanlarda ciddi katkı sunuyorlar.

12 Eylül döneminde birbirine düşman edilmiş kesimlerin yıllar sonra aynı Cumhurbaşkanı adayını birbirine değmeden, rahatsız etmeden, söz söylemeden desteklemesini, bu konuda ısrarcı oluşunu da ayrıca derinlemesine incelemek ve analiz etmek gerekiyor.

*

Cumhuriyet Halk Partisi, 21 yıl aradan sonra Milletvekili çıkarınca, Diyarbakır ve Sezgin Tanrıkulu gündem oldu. Tanrıkulu, durmadı, İstanbul’dan Diyarbakır’a yansıttı, devam ediyor. İnsan hakları aktivisti ve Milletvekili olarak yaptığı işi bundan sonra da en iyi şekilde yapılacağının işaretlerini veriyor, teşekkür ziyaretleri yaparken aksatmıyor, aynı zamanda Cumhurbaşkanlığı seçimi için performans sergiliyor.

Bu performansı değerlendiren bir dostum şöyle dedi; “Sezgin Başkan ‘yaptıklarım yapacaklarımın teminatıdır’ inandırıcılığı sayesinde seçildi, Diyarbakır Milletvekili oldu, iyi de oldu.”

Sezgin Başkan, biz yakın olanlar Baro başkanlığından alışkanlığımız gereği ‘Başkan’ diyoruz.

Çok geniş ve samimi kesimlerin ortak emekleri sandığa yansıdı, parti dışı oylar Sezgin Başkan’ın şahsında, dolayısıyla Cumhuriyet Halk Partisinde buluştu. Bütün mesele, gelen bu oyları CHP’de uzun vadeli konsolide edebilmekte.

Evet, ‘Yaptıklarım yapacaklarımın teminatıdır’ imajına tamamlayıcı olan faktörleri de ben aktarayım. Çok sayıda bireyin, grubun, ekibin, ailenin ortak emeklerinin tanıklarıyız. Gram, gram, tartılarak akıtılan kıymetli oylarla seçildiğinin çok farkında Sezgin Tanrıkulu. Aynı zamanda Diyarbakır Milletvekili olarak anılmasının ne kadar kıymetli olduğunu biliyor.