Ülkem seçime odaklanmışken
Merhaba Sevgili okurlarım,
14 Mayıs Seçim gününden sonra şu an Cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci tura kalınca tüm ülkede gözler 28 mayıs gününe odaklandı.
İktidar partiler ve Muhalefet partiler tekrar ikinci tur seçimi için çalışmalara başladı.
Şuan öyle bir zamandan geçiyoruz ki.
2020 yılından sonra pandemi ile yaşanılan ekonomik sıkıntılar geçecek derken, 6 şubat gününün sabahı on ili kapsayan depremle insan hayatı bu güzel ülkemde felce uğradı. Depremle beraber gelen ölümler, göçük altında kalanlar, evsız kalan vatandaşlar,sahipsiz kalan çocuklar,gözü yaşlı analar babalar kardeşler eşler, herhangi bir organı sakat kalan insanlar.
Şu an ;
İnsanlar evsiz barksız çadırlarda konteynerler de yaşamlarını sürdürmek için hayat denilen yaşam mücadlesinin zorluklarıyla beraber yaşamlarınısürdürmeye çalışıyorlar.
Seçim seçimseçim.
Seçim derken bir tarafda 21 yıldır iktidarda olan bir parti diğer yanda her seçime girip kazanamayan bir muhalefet görüyoruz.
Ama şu bir gerçek ki 14 mayıs seçim gününden sonra ilk kez iktidarda olan parti ve muhalaefet de olan partiler sıcağı sıcağına olayı yaşayıp çok az bir farkla seçimin sonucunu gördüler. Ve 28 Mayıs da tekrar seçimde kazanmak için ellerinden gelen tüm çabaları yapmak için kolları sıvadılar.
Bizler bu ülkede yaşayan kadın seçmenler de toplumun mihenk taşını oluşturduğumuz için hem iktidar partiden hemde muhalaefet partilerden isteklerimiz olacaktır.
Öncelikle hangi parti iktidara gelirse gelsin depremzedelerin yaralarının sarılmasını bekliyoruz.
Toki evlerinin bir an evvel başlayıp yaşam standartlarına uygun olup bitirilmesini istiyoruz.
Bu ülke genç nüfusun çoğunluğuyla beraber doğurganlığın en yüksek olduğu ülkelerden biridir.
Onun içindir ki ;
Gençlerimizin bu ülkeden başka ülkelere gitmemesi için, gençlerimize iş imkanları sağlayan istihdamlar bekliyoruz.
Biliyoruz ki, işsizlikle beraber gençlerimizin bu ülkeden gitmek istediklerini. Beyin göçü istemiyoruz. Gençlerimizin umutsuzluğa kapılıp psikolojilerinin bozulmasını istemiyoruz.
Bu güzel ülkemde Tarıma ve Hayvancılığa dayalı alanların tekrar açılmasını istiyoruz. Meralarımız da tekrar küçükbaş ve büyük baş hayvanlarımız otlasın istiyoruz.
Buğday, mısır, çavdar tarlalarımız tekrar ekilsin. Sebze meyve bahçelerimiz tekrar çiftçilerimiz tarafından ekilsin biçilsin diyoruz.
Biliyoruz ki, Bir Ülkede tarım ve hayvancılık olmadığı sürece o ülke, ekonomik yönden başka ülkelere bağlı kalacaktır. Bu da ülkenin dışa bağımlı olmasıyla beraber pekçok sorunu ve sıkıntıyı beraberinde getirecektir.
Bu vesileyle Çiftçimize destek verdikçe ülkemizin köyden kente göçüşü engellenmiş olacaktır.
Bu ülke de yaşayan kadınlar yüzyıllardan beri ikinci sınıf vatandaş olarak görülse bile hangi parti iktidara gelecekse kadınlar ile ilgili yasalarda kadınlara öncelik verilmesi için çalışmalar yapması gerekmektedir.
Unutmayalım.
Kadın insandır, onun doğurdukları insanoğludur.
Bu ülkenin büyük bir bölümü genç nesli teşkil ediyor demiştik. Ayrıca doğurganlıkla beraber çocuklarımız da bu ülkede nüfus olarak çok fazladır bunu da göz önünde bulunduralım.
Çocuklarımıza refah bir Türkiye olması için hangi parti iktidara gelirse gelsin çalışmalarını hemen yapmalıdır.
Bu seçim konulu yazımda hangi parti ne kadar oy alır , ne yapar, kimlerle birleşir , kim kimi kuyuya düşürür demiyorum. Sadece her kim iktidara gelirse gelsin Ülkenin refahı için çalışsın diyorum.
Sevgili Okuyucularım sizlere seçmen olarak da Refah bir Türkiye için lütfen sandık başlarına gidiniz diyorum.
Yaşamın karmaşası içinde savrulmayınız. Ve oyunuzu da hiç olarak asla kullanmayınız. Oy kullanmak biliyorsunuz ki bir Vatandaşlık görevidir. Ve bunu da asla unutmamalıyız ki ; refahımız için oyumuzu düşünerek kullanmalıyız.
İşte böyle sevgili vatandaşlarımız;
Gündem seçim diyorken kazanan kaybeden dediğimizde Ülkemin kazanmasını isterim. Acın doyurulmasını, evsizin ev bark sahibi olması istediğimizi, işsizin evine ekmek götürmesini beklerim.
Önemli olan Refah bir Türkiye diyorsak gerçekten Refah içinde bizleri yaşatan bir iktidarı düşünüp seçmeliyiz.
Ne diyorduk Haydi Rastgele…
Sevgilerimle…