Hiçleşmek nedir?

Hiçleşmek, kendindeki tüm bozulmalara son vermektir. Hiçbir amaç peşinde koşmamak, kalıp almış yöntemlere tevessül etmemek ve hiçbir ideal oluşturmamaktır. Hayallere veya hayalsizliklere bağlanmamak, umut ya da umutsuzluk gibi ikilemlere düşmemektir. Düşüncenin yani psikolojik bilginin oluşturduğu tuzaklardan kurtulmaktır. Hiçleşmenin olduğu ve eylemleştiği yerde tuzak yoktur. Zihnin oyunlarına av olmak yoktur. Bu noktaya geldiğimizde, psikolojik tuzaklardan kurtulmuş bir zihnimiz vardır.

Kendini bulma, zihnin içsel oyunundan kurtulup anı yaşamasıyla gerçekleşir. Bu, arınmadır. Kendini bilme, dinleme ve görmedir. Tüm bunlar da severek ve sevgi dolu yaşayarak öğrenmedir.

Bozulmalarlardan, içimiz ve dışımızdaki yön sapmasından, zihnimizin dumura uğramasından ancak bu gerçeği görerek kurtulabiliriz. Bozulmalardan kurtulmak, bunlardan hiçleşmektir. Düzensiz zihinden, düşüncenin dırdırından hiçleşmektir. Çatışmalı ikilemleri görmek, kopmak ve uzaklaşmaktır.

Görmek, olandan hiçleşmektir. İtiraz, sorgulama hiçleşmeye giden kapsayıcı bir keşiftir. Yaratıcı zeka ve özgürlük hiçleşmeden doğar. İnsan, kendisi olur. Zihninin sapmış halinden çıkar. Bu da devinim halinde olan sapmış zihinden kurtulmaktır. Hiçleşmek, bizleri saran ve esir alan çatışma ve bölünmelerden, hesaplardan ve bunun yaratmış olduğu oyunlardan, tuzaklardan kurtulmaktır.

Hiçleşmek, zayıflık veya kendini inkar değildir. Zayıf ve inkarcı olanlar hiçleşmek gerçekliğini bilemezler. Yüzlerce maske takıp, binbir kılıkla gezmek gerçeği görmenin inkarı ve oyunudur. Kendini bulamamış insan maskeler takar. Kendini görünmez kılmanın oyunlarını oynar.

Oyunun kendisini göremezsek, gerçeğin ne olduğunu anlayamayız. Anlamanın derin bir yaşamsal sanat olduğunu ancak oyunun kendisini gördüğümüzde anlarız.

Hayatın içinde olup, onu bire bir yaşadığımızda, nasıl bir gerçeğin içinde olduğumuzu daha iyi idrak ederiz. Zihnimizi işgal eden ve hayat kalitemizi düşüren zihnin bu oyundan da kurtulmuş oluruz. Hiçleşme bunu görmek, aşmak ve yaşamaktır.