Yahya ÖGER

Yahya ÖGER

GENÇLİĞİ OLMAYAN ÜLKENİN GELECEĞİ DE YOKTUR

GENÇLİĞİ OLMAYAN ÜLKENİN GELECEĞİ DE YOKTUR

İnsanoğlunun olgunlaşma sürecidir 15-24 yaşları, biyolojik,psikolojik,bilişsel ve sosyolojik bir gelişim sürecidir.Bebeklik ve çocukluk döneminin devamı olan gençlik dönemi, gelişen yapının tezahürüdür.

Ülke olarak övünç kaynağı olarak gördüğümüz genç nüfus yoğunluğumuz konusunda tehlike çanları çalmaya başladı./ 'Çan' deyince şimdi çok bilmiş cahillerden kâfir damgasını yemesek İyidir./ Konuya dönersek. Ülkemiz Yüzde 15,1'lik genç nüfus oranıyla Dünya ortalamasının altında yer alıyor.

Genç nüfusun azalmasının birkaç sebebini burada ele almak isterim.

TÜİK, 2023'te Türkiye'ye 316 bin kişinin göç ettiğini, 714 bin kişinin ise ülkeden ayrıldığını bildirdi. Beş yıl öncesine kıyasla ülkeden giden Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının oranı yüzde 243 arttı. Türkiye'de yaşayan ve göç eden 714 bin 579 kişi olduğunu görmek bizi gerçekten ürkütmelidir. Türkiye'den yurt dışına giden nüfusun 291 bin 377'si Türk vatandaşıyken, yaş aralığı nedir? İstatistiğine ulaşmada sıkıntı yaşadım. Ancak şu bir gerçektir ki Türkiye'de gençler ülkeyi terk edip Avrupa ve ABD başta olmak üzere başka ülkelere yerleşmeyi hayal ediyor. Sebepleri sorulduğunda işsizlik, adaletsizlik, gelecek ile ilgili kaygılar, fazla özgürlük, eğitim,ekonomik ve sosyal olarak bölgesel dengesizlikler, hızlı nüfus artışı, tarım kesiminin gelir dağılımında az pay alması, siyasal nedenler olarak sıralama yapanları görebiliyoruz.

Bir taraftan dışarıya göç verirken öte taraftan da ciddi manada bir genç nüfusun azalmasıyla karşı karşıyayız.

2023 yılı itibarıyla 85 milyon 372 bin 377 olan Türkiye nüfusunun 12 milyon 872 bin 39'u da genç nüfus oluşturuyor.

Anlayacağınız ülke olarak doğurganlık özelliğini yitirmiş, hızlı bir şekilde yaşlanmaya doğru yol alırken, bunun önlemini almada gecikiyor görünüyoruz.

Sosyo ekonomik durum,sorumluluktan kaçınma, evlilik kurumunun çöküşü, Medical tedavi gerektiren hastalıklar ve daha onlarca sebep sayar bize, çocuk sahibi olmak istemeyen ebeveynlerimiz.

Kısırlık oranları toplumda yaklaşık % 10-15 civarındadır. Tüketilen gıdaların kısırlık oranı üzerinde etkisini de irdelemekte fayda vardır. Bununla beraber Sağlık Bakanlığı verilerine göre Türkiye’de 2 milyon çift, çocuk sahibi olamıyor ya da çocuk sahibi olmakta zorlanıyor.

Genç ve aile konusunda çok da güzel projelere imza atmadığımız maalesef ortadadır. Gençlerimizin hayata atılması noktasında eğitim sistemimizin yapboz tahtasına dönüştürülmesi ciddi endişeler oluşturmaktadır.

Türkiye'de okul öncesi ilkokul, ortaokul ve lise de toplam 19 milyon 229 bin 677 öğrencimiz mevcuttur.

2022-2023 eğitim öğretim yılında toplam 6.950.142 öğrencinin 6.204.078'i devlet üniversitelerinde, 735.433'ü vakıf üniversitelerinde, 10.631'i vakıf meslek yüksek okullarında öğrenim görüyor. Hayallerine kavuşmak için üniversiteye giriş yapmak için 2024 yılında YKS'ye 3 milyon 36 bin 945 aday başvurdu. Bırakın okuduğu bölümünde iş bulmayı

üniversite mezunlarının yaklaşık yüzde 25'i işsiz kalabiliyorlar.

İşsizlik oranı Türkiye'de 2024 yılı Ocak ayında bir önceki aya göre 85 bin kişi artarak 3 milyon 214 bin kişi oldu. Mevsimsel işlerden kaynaklı dönem dönem bu oran düşmekte veya artmaktadır, bunu da göz önünde bulundurmanızı istirham ediyorum.

Jeopolitik konumu itibariyle bir taraftan komşularımıza karşı kendimizi koruma altına alırken öte tarafta başımıza bela olan terör örgütlerinin aramızdan ayırdığı pırlanta gibi çocuklarımızın olduğunuda görebiliyoruz.

2015 öncesi: 6,885 güvenlik personelimiz 2015 ve sonrasında da 2,154 şehidimiz toplamda: 9,039 ülke olarak şehid verdik. Kaçının Türkiye vatandaşı olduğunu bilmemekle beraber bugüne kadar 107,500 terör örgütlerinin saflarında yer alanların öldürülmesi kazanım mıdır? kayıp mıdır? bunun muhasebesini sizlere bırakıyorum.

İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı

2018 Türkiye Genel Nüfusta Tütün, Alkol ve Madde Kullanımına Yönelik Tutum ve Davranış Araştırma Raporu

Katılımcıların %47’si (20.101 kişi) hayatında en az bir kere sigara, puro, pipo, nargile vb.

tütün ürününü kullanmıştır (yaşam boyu prevalans). Erkeklerde bu oran %61,9 iken kadınlarda

%32,2’dir. Tütün ürününü ilk kez deneme yaşı ortalaması 17,85 olarak ölçülmüştür.

15-24 yaş grubunda sigara kullanım oranı %19,3 olarak iyimser bir rakamla karşımıza çıkarken aynı çalışmada Katılımcıların %22,1’i (9436 kişi) hayatında en az bir kere alkollü içecekleri kullanmıştır.

(yaşam boyu prevalans). Erkeklerde bu oran %34,3 iken kadınlarda %10,7’dir. Alkollü

içecekleri ilk kez deneme yaşı ortalaması 19,94 olarak ölçülmüştür.

Sonrasındaki araştırmalarda sevindirici olan belki de ama toplumda bir çoğunda güvenle baktığı 15-24 yaş arası alkol kullanımı 2019 yılında %11,4 iken 2022 yılında %8,3'e düştüğü istatistiğidir

İncelenenlerin %3,1’i (1.338 kişi) hayatında en az bir kere madde kullanmıştır.Araştırmada hayatında en az bir kere madde kullananların %94’ü erkek, %6’sı ise kadındır.

Kadınlarda hayatında en az bir kere madde kullanım oranı %0,3 iken erkeklerde bu oran

%6,1’dir.Hayatında en az bir kere madde kullananların yaş gruplarına göre dağılımı incelendiğinde;

  • 15-24 yaş grubu %35,4,
  • 25-34 yaş grubu %30,
  • 35-44 yaş grubu %18,3,
  • 45-54 yaş grubu %7,8,
  • 55-64 yaş grubu %8,5 olduğu görülmüştür.

En yoğun yaş grubu 15-34 yaş grubudur (%65). Maddeyi ilk kullanım yaş ortalaması 19’dur. burada göz önünde bulundurulması gereken olay yapılan çalışmanın 2018 yılında yapılmasıdır. Dünya Sağlık Örgütü yaptığı son araştırmaya göre pandemiden sonra dünya genelinde madde,alkol ve tütün kullanımının oranlarının çok daha yüksek olduğuna dair veri paylaşımlar.

Bu yazıda derleme yaparak genelde TÜİK verilerinden faydalandım. Türkiye'de genç nüfusun hızlı bir şekilde düşmesinin sebep ve sonuçlarını sizlerle paylaşmak istedim.Yazıya çok da yorumumu katıp birilerine karşı rakip ya da muhalif kalem profilini çizmek istemiyorum.

Şu bir gerçektir ki gençliği hele hele çalıştığı alanda aldığı eğitimi beceriye çevirmeyen, bağımlılık debelenip duran, umudunu başka ülkelerde arayan gençlik ülke için büyük bir kayıp olduğudur. Genç nüfusu olmayan ülkeler gelecekte söz sahibi değildir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yahya ÖGER Arşivi
SON YAZILAR