Selim Kaplan

Selim Kaplan

Onur intiharı beklemiyoruz

Onur intiharı beklemiyoruz

Öz bakım becerilerinden, tuvalet ve sonrasındaki temizliğini kendi başına yapamayan veya yapmayı kendi başlarına öğrenemeyen bireylere, ilgili eğitim kurumlarında öğretmenler tarafından tuvalet eğitimi verirler.
Genelde öğrenme becerileri zayıf zihin engelli bireylere bu eğitim verilirken, aynı zamanda annelere de eğitim verilir ki, eğitim kurumunda verilen eğitimin evde de devam etmesi ile öğrenilen becerinin kalıcılığı sağlanmış olsun.
Tuvalet eğitimi alan bireye, çevreyi kirletmeyecek şekilde tuvaletini yapması öğretildikten sonra, nasıl temizleneceği konusunda eğitime geçilir.
Toplumumuzda taharet eğitimi dediğimiz, tuvalet sonrası eğitimi verilirken, önce genital bölgelerin temizlenmesi ve daha sonra büyük abdestin yapıldığı bölgelerin temizlenmesi şeklinde eğitim verilir.
Bu tarz eğitimden amaç, ola ki önce büyük abdest bölgesinin temizliği yapılır ise, dışkı vasıtasıyla ele bulaşabilecek bakterilerin genital bölgelere bulaşmasını önlemektir.
Çünkü genital bölgelere bulaşan bakteriler, idrar yolu enfeksiyon ve hastalıklarına sebep olur ki o zaman da mutlaka ilaçla tedavi gerektirir.
Bir anneye çocuğu ile ilgili bu eğitim verilirken, kadının öğretmeni hayretler içinde izlediğine şahit olunmuştu ki, bu manzara öğretmende, kadının anlatılanları ilk kez duyduğu izlenimi uyandırmıştı.
Başta sağlık olmak üzere, bireysel ve toplumsal yaşamdaki mecburiyetlerimizde, doğru uygulamalar ve bunun için de başta aile eğitimi olmak üzere akran ve akademik eğitimlerinin ihtiyaçlara uygun verilmesi, doğru birey yetiştirilmesi açısından çok önemlidir.
Çünkü birey toplumun temel unsurudur.
Bireyin ahlaken ve vicdanen doğru yetiştirilmesi; bireyler arası ilişkilerde, emek üretiminde, sosyal, siyasi, ekonomi yönetimleri ve yaşama dair tüm ilişkilerde doğruların yanlışlardan daha çok olması sonucunu doğurur!
Günümüzde Osman Gazi köprüsü olarak adlandırılan, İzmit Körfezi geçişi asma köprüsü inşa edilirken, ’Catwolk’ olarak bilinen taşıyıcı halatın kopmasından kendisini sorumlu tutan 51 yaşındaki Japon Mühendis Kishi Ryoichi, bu hatanın sorumluluğundan dolayı 2015 yılında, bilek ve boğazını keserek intihar etmişti.
Japon Mühendis’in intiharı, sorumluluklarını yerine getiremeyen Japonların, kendilerinde yaşam hakkı görmeyip, Harakiri olarak adlandırdıkları “Onur intiharı” ile yaşamlarına son vermeleridir.
Onur intiharı; doğru eğitimle yetiştirilen, doğru insan ve onun oluşturduğu doğru toplumun ahlaki davranışı olup, Japon yaşamında benzeri davranışta bulunan birçok yönetici ve siyasetçi vardır.
Bolu Kartal kaya’daki otel yangınında onlarca insanımız öldü.
Bu yangınla ilgili hiç kimsenin sorumluluk almadığını, herkesin kusuru başkalarına yüklemesi, Japon Mühendisi’nin onur intiharını hatırlattı.
Hatasından dolayı insan ölmemişti, sadece halat kopmuş ve iş biraz gecikecek, projenin maliyeti artacaktı. Japon mühendis, bu gecikme ve maliyet artışını bilgi, beceri ve mesleği için onursuzluk görmüş ve onur intiharını seçmişti.
Bolu’daki yangında mal mülk değil, yanarak kaybedilen onlarca can idi ve ortada sorumlu yoktu!
Pencerelerden çarşaf sarkıtarak, ateşten kaçmaya çalışan insanların olduğu bu yangın mıydı sadece, memleketteki sorumsuzlukların göstergesi?
Türkiye yüzyılı teması ile çıkılan yolun daha ilk yirmi beş yılında, tren kazalarında, maden kazalarında, orman ve mekân yangınlarında, depremlerde on binlerce insanımızı kaybettik ve bu kayıpların temel sebepleri başta yöneticiler olmak üzere, insan hatası ama ortada sorumlu yok.
Sahte içkiden, tarım ilacından, trende yolculukta, depremin yıktığı evimizde, çalışırken, tatildeyken ve daha bebekken ölüyoruz ama bunlardan kimse sorumlu değil.
Memleketin manzarasından anlaşılan da odur ki ahlaken ve vicdanen doğru insan ve yönetici yetiştiremiyoruz!
Mahallesindeki kadını namus bilen mahalleliden, sokağın ortasında bir kadın katledilirken duyarsız kalan hastalıklı mahallelilere, birbirimize yabancılaştığımız, yaşadıklarımızdan ders almayı bilmediğimiz ve çabucak unuttuğumuz bir topluma evirildik.
Bu evrilmenin ve hastalığın nedeni menfaat gibi kötü bakteriler ise, toplumu bozan bu bakterileri ve nereden bulaştıklarını tespit edip önlem almak ta insan sever, vatansever ilgililerin görevidir!
Bu yanlışları dile getirirken, yanlışları gidermekten sorumlu kurum, kuruluş ve yöneticilerden onur intiharı yapmalarını beklemiyoruz!
Ama gerekirse taharet eğitiminden başlayarak, kötü bakterilerin insanlara bulaşmasını ve toplumsal hastalıkları önleyerek, vicdanen doğru insan ve yönetici yetiştirmek için lazım olanları yapmalarını istemek te insani hakkımızdır!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Selim Kaplan Arşivi
SON YAZILAR