Estettik cerrahi ve güzellik arayışı
Son yıllarda sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla beraber bireylerin ve toplumların birçok alışkanlığı değişti. Ünlü iletişim bilimci ve sosyolog MC Luhan’ın deyimiyle yerküre teknoloji ve iletişim araçlarının gelişimiyle adeta “Evrensel Köy”e dönüştü. Buna siyaset bilimciler farklı bir yaklaşımla globalizm adını verdiler. Belki ekonomi ve siyasal alanda doğru bir tanımlama yapmış olabilirler, ama bu “Global Village” kavramı, en derin anlamını gerçekten internet ve sosyal medyanın gelişimiyle buldu.
Özellikle sosyal medyanın fotoğraf ve video paylaşım siteleri kişilerin egoları üzerinde çok etkili oldu. Daha önceleri kağıda basılan fotoğrafların yerini sanal medya aldı ve görüntünün kalıcılığı hem daha uzun süreli, işlemesi daha geniş, saklanması daha kolay oldu. Özellikle çok kaliteli görüntü çekebilen cep telefonu ve kameralarının icadı aslında yüz yılın en görkemli icadı sayılabilir.
Fotoğrafın yaygınlaşması, işlenmesinin kolaylaşması, dağıtımının ücretsiz olması insanların ruhlarının derinliklerinde saklı olan egolarını ortaya çıkardı. Daha önce kusurlarıyla barışık olan insan, tıp alanlarındaki gelişimle kusursuzu aramaya başladı. Bu da estetik cerrahinin gözde bir sektör olarak öne çıkmasına neden oldu.
Son zamanlarda ülkemizde estetik alanda gerçekten çok yetenekli doktorlar yetişmeye başladı. Estetik ve güzellik başlı başına bağımsız bir sektör olmaya başladı. Bununla birlikte işin ehli olan olmayan birçok kişi bu alana yönelerek kazanç sağlamaya çalıştı.Göz uzmanı, KBB uzmanı, Diş hekimi, Aile hekimi herkes resmi olmayan bir iki günlük kurslara giderek bu alana el attılar ve müthiş paralar kazanmaya başladılar.Uzmanlık alanı estetik ve plastik cerrahi olmayan birçok hekim doğru yanlış bu alandan nemalanmaya çalıştığı gibi kuaförler bile dükkanlarından en zorlu işlemleri yapmaya başladı. Yasalardaki boşluklar, siyasetçilerin göz yumması başka bir problem olarak tartışılabilir. Fakat etrafımızda bu kez estetik faciaları çoğalmaya başladı. Yanlış müdahalelerle güzelleşeyim derken telafisi mümkün olmayan hale düşenler maalesef çoğaldı, haberlere malzeme oldular.
Ülkemizde çok yetenekli, işinin ehli ve insanı önceleyen hekimler var. Fakat bölgemizde samimi söylemek gerekirse estetik cerrahi alanında tatmin edici, memnuniyet verici olumlu işler çıkaran estetik hekim çok az ve bu yüzden çok disiplinsiz bir ortam var. Birkaç hafta önce uzun zamandır adını medyadan ve dostlardan duyduğum bir estetik cerrahı ziyaret ettim. Batman’da yaşayan Dr. Ömer Faruk Erin, uzun yıllardır adını duyduğum bir hekimdi. Bir cilt sıkıntımla ilgili Türkiye’deki onlarca ünlü hekimle görüştükten sonra bir de Ömer Faruk Erin ile görüşeyim dedim. İyi ki görüşmüşüm. O kadar sıcak, o kadar samimi, o kadar güven vericiydi ki hiç düşünmeden ne dediyse onayladım.Piyasada sadece para merkezli, bencil ve açgözlü onca hekimle görüştükten sonra Ömer Faruk Erin’in hasta öncelikli yaklaşımı, sorun çözme odaklı insancıllığı gerçekten beni şaşırttı.
Peki bu kadar iyiyse neden Batman gibi küçük bir yerde kalıyor, diye sorduğunuzu tahmin ediyorum! Ben de merak ettim ve sordum, işte cevabı: Para kazanmanın sınırı yok, ben burada da kazanıyorum. Kendime, aileme zaman ayırmak istiyorum. İkincisi ben bu toprakların insanıyım, insanlarımı seviyorum, niye başka yere gideyim ki! Hastasına ailesi gibi davranan, insanına hizmet etmekten haz duyan ve işinin ehli bu hekimi yazmasaydım, olmazdı, içimde bir sancı gibi kalırdı. Çünkü dünyaya güzellik eken, sevgi eken, barış eken insanları anlatıyorum bu sayfada. Hayat hep güzel, hep aşk kalsın diye mücadele eden insanlar çoğalsın diye yazıyorum. Bu coğrafyanın Ömer Faruklara ihtiyacı var!