Xançepek’ten eser yok!
Sosyal medyada önceki gün ‘ne yazacağımı şaşırdım’ dedim, farklı öneriler geldi.
Faik Okutucunun önerisi öncelik sırasını kaptı. ‘Xançepek’i yaz’ demişti, dolayısıyla Sur içini kast ediyordu. Eş zamanlı ortak yaşam alanımız olan Sur içini nasıl anlatsam?
Eskiyi, çocukluğumuzun Xançepek’ini, Sur içini eski fotoğraflarda seyredeceğimizi bilip, onlarla avunmak zorunda kalacağımızı kabullensek iyi olur. Şehir çocukları için hayal kırıklığı olabilir, ancak kente sonradan dâhil olanlar ya da yeni nesil için böyle değil. Onlar, düzenli, çağdaş görünümlü, tarih kaçağı bir mahalleyi, bir bölgeyi sevecekler.
Ve artık bir Xançepek, bir gâvur mahallesi, Tırba Sıpi, Hasırlı, Arap şeyh mahallesi yok.
Ben, evimizi tarif ederken, ‘Xançepek’e giderken Süleyman Nazif İlkokulunun arka bahçesine bitişik o çatılı ev’ deme şansımı kaybetmiş bulunmaktayım. Ya da hep birlikte kaybetmişiz desem daha yerinde olur. Bu arada Süleyman Nazif’in taş binası Sur Kaymakamlığı olacak. Yoğurt pazarının hemen altındaki Yavuz Selim İlkokulu binası da Sur İlçe Emniyet Müdürlüğü ve Çarşı karakolu olarak hizmet vermeye başladı.
Gittim, gördüm.
Okulun taş binasını gördüm, ön bahçeye bakan doğduğum ev, arka bahçeye bitişik büyüdüğüm ev yoktu. Ben görüp yazıyorum, göremeyip yazamayanlar var. Ancak, o bölge tamamen açıldığında silinen tarih hafızamızın nasıl olduğunu anlatan çok anlamlı hatıraların not düşeceğini biliyorum.
Xançepek merkezden geçerken sağlı sollu kahvehaneler vardı ya, onların da yok olduğunu söylememe gerek yok, tahmin ediyorsunuzdur. Dört ayaklı minareye kadar dümdüz bir cadde var artık. Muhtemelen cadde ve sokaklarda eski isimler kullanılmayacak. Xançepek ismi eskiden de resmi değildi zaten, ancak hafızalarımızda tescilliydi, bundan sonra da öyle olur.
Bir de saatlerce dolaştığımız halde bıkmadığımız o daracık sokaklar, küçe çıkmazlar da yok artık. Hani ikinci, üçüncü el eski eşyaların satıldığı o Pazar var ya, işte o Pazar yeri de yok artık.
Özetle; sur içinin o bölgesi çok çıplak, çok üryan!
Gördüğü taciz çok açık, ayan beyan ortada, buna rağmen bölge hala çok kabadayı ve hesap sorar gibi duruyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.