Emevi camiinden Kayseri’ye!
‘Şam’da Emevi camiinde namaz kılacağız’ hikâyesinin ülkeyi getirdiği nokta; Kayseri'de Suriyeli sığınmacılara, Suriye'de Türk bayraklarının yakılarak, askerlere ve vatandaşlara yapılan saldırılara kadar uzandı.
Çarşambadan belliydi bu günlerin geleceği.
“Özgür Suriye Ordusu kendi vatanlarını korumak için bir araya gelerek organize olmuş, bizim de desteklediğimiz tıpkı kurtuluş savaşımızdaki Kuvayı Milliye güçleri gibi sivil bir oluşumdur. Kahraman askerlerimizle birlikte çarpışması utanılacak değil, tam tersine iftihar edilecek bir görüntüdür”
Sayın cumhurbaşkanı 6 yıl önce Meclis grubunda ÖSO için böyle konuşmuştu.
O ÖSO’cular bayrak yaktı, Türkiye cumhuriyeti vatandaşına fiziki saldırı gerçekleştirdi.
Kayseri-Şam güzergahında ciddi bir gerilim var, ciddi bir provokasyon havası esiyor yada estiriliyor. Tam da Suriye yönetimi ile yumuşamaya yönelik gelişmeler başlamış iken.
Bundan sonraki sürecin nereye, nasıl evirileceği konusunda çok fazla öngörü şansımız olmasa da, Ortadoğu batağında işlerin sabahtan akşama, akşamdan sabaha değiştiğini, diplomasi trafiğinin güven esasına dayalı olmadığını söylemekte yarar var.
Türkiye cumhuriyetinin dış politikasının ‘Monşer’ olarak değerlendiren anlayışın içinde bulunduğumuz koşullar gereği iflas ettiğini açıkça söylemekte yarar var. ÖSO’ya verilen kıymetin, işbirliğinin Türkiye'nin dış politika anlayışına uygun olmadığı uzmanları tarafından defalarca anlatılmasına rağmen, duyan olmadı, duymazlıktan gelindi.
Şam'daki Emevi camiinde kılınamayan namazın ardından yaşananları film şeridi gibi gözlerimizin önünden geçirelim; çok ciddi kayıplar oldu. Kaybedilen zaman, meselenin en önemli kısmı.
Her şeye rağmen, Suriye-Türkiye ilişkilerinin başlamış olduğunu, hatta devam edeceğini öngörmek mümkün. Bunun içinde karşılıklı beklentilerin gerçekleşmesi, şartların karşılıklı olarak doğru bir zemine oturması gerekiyor.
Türkiye’nin bundan sonraki süreçte yapması gereken en önemli iş, ÖSO gibi paramiliter, herkesle iş tutma eğilimi yüksek güçlerle ilişkilerini tamamen kesmesi, Suriye ile Devlet düzeyinde işbirliği sürecini geliştirmesi gerekiyor.
Rusya ve ABD’nin Suriye’deki gelişmelerle ilgili tavrı ve kararı bu saatten sonra çok daha önemli bir hale geldi. En önemlisi de Kürtlerle ilgili verilecek karar. Türkiye’nin bu konudaki kırmızıçizgisinin varlığı, bu iki ülke tarafından, en önemlisi de Suriye tarafından nasıl değerlendirilecek.
Ancak, hepsinden önemlisi, Türkiye içinde muhtemel provasyonlar karşısında dikkatli davranmak.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.