Yaşadığımız salgın süreci hepimizin canını sıktı, sadece yaşamımızı değil psikolojimizi de etkiledi. Yaşamımızı tekrardan normal düzene sokabilmemiz için bazı zorunluluklar oluştu. Buna göre önümüzdeki süreçte eskiye göre normal olmayan yeni normal koşullara göre yaşamamız gerekmektedir.

Karantina günleri alışık olduğumuz yaşam, üretim, kültür faaliyetlerinden uzaklaştık. İzole bir yaşam sürdürmek zorunda kaldık. Yaşam alışkanlıklarımızı birden değiştirmek kolay olmadı. Özellikle üretimden kopmanın getirdiği ekonomik sorunlar davranışlarımızda sıkıntılar yarattı. Belki bazılarımızda psikolojik travmaların yaşanmasına neden oldu. Önümüzdeki süreçler de ortaya çıkacak başka sıkıntılar da olabilir. Kısacası bu kadar uzun süre evde kalmak hepimizi sıktı. Bir an önce bu sürecin bitmesini istedik.

Bu sıkıntılardan bir süreliğine de olsa kurtulmak için dışarı çıkması, sokaklarda gezmesi, çarşı pazara çıkması, sahil kenarlarına, piknik alanlarına çıkması doğal. İnsanların doğanın temiz havasını ciğerlerine çekmesi, ayaklarının toprağa değmesi, evde gördükleri dışında başka insanları da görmesi güzel bir şey. Yaşamın nasıl devam ettiğini, insanların neşeli ve canlı davranışlarını tekrardan görmek, psikolojiler üzerinde olumlu etkilerinin olacağını tıp uzmanları da dile getirmektedirler.

Bu karantina günlerinde insanların ortalıktan çekilmesiyle birlikte yaşam alanlarını yok ettiğimiz veya daralttığımız diğer canlıların ortaya çıktığını gördük. Sahillerimizde yunuslar görülmeye başladı. Doğal yaşamda varlığını bile unuttuğumuz bazı canlı türlerinin köylere kasabalara indiğini gördük. Hava kirliliğinin azalmasından dolayı görüş alanlarımızın arttı. Sisler arasında kalan birçok mekân görülebilir oldu. Hatta atmosferdeki ozon tabakasının kalınlaştı. Çok uzun olmayan bu sürede bile doğanın tekrardan kendini toparlamaya çalıştığını, verdiğimiz zararları tamir etmeye başladığını, uzaydan yansıyan görüntülerde de gördük.

Normal yaşama ne zaman, nasıl döneceğiz sorularının cevabını herkesin merak ettiği konu oldu.  Normal yaşama dönmek bundan önceki tarzlara dönülmeyeceği artık anlaşılır oldu. Yeni süreçde yaşam artık içinde bazı tedbirleri içeren, önceki ‘normale’ göre bazı değişikliklere uğramış yeni normal olacak.

Fakat bu normal olmayan normal serbestîsi başlamasından sonra medyaya yansıyan görüntüler hem insanın içini acıttı. Hem de yaşananlardan yeterli dersleri çıkarmadığımızı da gösterdi. Sahillerde, piknik alanlarında bir gün içinde çöp yığınları oluştu. Bu görüntüler karşısında birçok insanın hala doğayı nasıl kullanmamız gerektiği konusunda yeterli bilinçlenmeye sahip olmadığını ortaya koymaktadır. Evimizi nasıl temiz tutuyor ve koruyorsak doğayı da koruma bilincinin oluşması gerekiyor. Bu virüs belasının bize kazandıracağı olumlu özelliklerden biri de doğa bilinci olmalıdır. Çünkü doğaya nasıl yaklaşırsak o da insanlara aynısını yansıtmaktadır. Çünkü doğada hiçbir şey karşılıksız kalmıyor.

Mümin AĞCAKAYA