8 yıllık kayyum sürecinin sonuna geldik. Halkın iradesi seçim sonuçlarını belirledi. Yeni başkanlar seçildi, ardından yeni bir vali geldi. Hem de Mülkiyeli. Aynı zamanda Avrupa müktesebatına hâkim bir eğitim geçmişi var.

Vali beyin göreve başlarken verdiği mesaj umut verdi. Müzakere, istişare gibi çağdaş ifadeler benim açımdan son derece önemli, ayrıca toplumsal bir gerçeklik.

Bu mesajlar, algılarda halen varlığını koruyan kayyımsız bir döneme hitap ediyor diye düşündüm.

Diyarbakır; diyalogsuz, müzakere kültüründen uzak, devletle milletin bütünleşme sürecinin akamete uğradığı kayyumlu bir döneme tanıklık etti.

Ne umuyor ve diliyorum?

Büyükşehir Belediyesi yeni valiye ‘hoş geldin’ ziyareti için randevu talep edecek, en kısa sürede bu görüşme olacak, diyalog, müzakere, istişare süreci başlayacak, Diyarbakır’ın kaybettiği zaman telafi olacak, yara alan sosyal süreç, yatırım koordinasyonu el birliği ile onarılacak!

Yarım kalan tarih ve turizm atağı, muhataplarının ortaklaşması ile yeniden hareketlenecek, amaç hasıl olacak.

Kent normale dönecek!

Neden olmasın?

Avrupa birliği normlarına hâkim Mülkiyeli bir vali ile bunlar mümkün.

*

Kentte motosikletli çeteler, bombacı, silahlı meczuplar ‘Terör’ estirip, tedirgin ediyor. Kent halkı bu olanları tasvip etmediği gibi tepki gösteriyor. Özgür yaşam tarzına müdahil olanlar var.

‘Benim gibi yaşa’ dayatması yapılıyor, vatandaşa anayasa ile tanınmış yaşam hakkının sınırları gasp ediliyor. Ciddi bir başıboşluk var. Süratli bir toparlanma olması gerekiyor. Trafikten, turizme, tarih ve tanıtımından, temizlik, kaldırım işgallerine kadar uzanan güzergâhtaki başıboşluğa son vermek gerekiyor.

Bunun içinde konuların, sorunların muhataplarının buluşması, ortaklaşması, çözüm üretmesi şart.

O nedenle; ‘Diyarbakır, yeni vali, yeni süreç’ dedim yazının başlığına ve içeriğini de ona göre anlatmaya çalıştım.

Eminim ki, yazıyı okuyan herkes, ‘Evet, bu, böyle olmalı, sağlıklı, Diyarbakır’ın geleceğini ilgilendiren buluşmalar, görüşmeler, istişare ve müzakereler süratle başlamalı, sonuç alınmalı’ diyordur.

Dilekler ve niyetler ortak olunca, sonuç almak da kolaylaşır.

İyiler, iyi kararlar alırsa, kötüler devre dışı kalır.