Diyarbakır uçağı
Ben eski kafayım ya işte bilgisayarı açık ağzında sakız elinde kocaman telefonu çantası markası milletin gözüne batsın diye koymuş masayı en işgal eden aksesuar ve gelişi güzel atılmış masanın öbür sandalyelerine deriye benzer ince bir ceketi atmiş ben aslan değil ama yeleli bir kürklüyüm dercesine havası cakası..
Hanımefendi burası boş galiba oturabilir miyim dediğimde bana ne baktığı ne bakmadığı ne anlayıp anlamadığı belli olmadan saçını oraya buraya savurarak geç otur aman bana ne...der gibi yaptı hareketiyle..
Dedi gibi demesine..Ben de bari oturmadan elimdekileri kibarca bırkayım kendime bir hahve alayaım diyip hanım kıza eşyalarıma dikkat edermisiniz dedğimde ne dediği anlşılmadan lafları sözleri dilinde genzinde yuvarlayarak kimi kelimeleri kare dikdörtgen eşkenar üçgen yaparak verdiği cevaptan anladım emanete bakmıyacak.
Bozuntuya vermeden tamam dedim sorun değil hama eşyalarımı kim çalarsa çalısın sen rahatına bak ben kendime kahvemi gene gider alırım ve nitekim gittim aldım da.
Döndüğümde kızcagaz masayi terketmişti masa kompile bana kaldı..
Bu arada yavaş yavaş Diyarbakır şivesi modunda havaya girmeye başladım kendi kendime.
Kız Allahtan gitti onu kahvemi içerken süzecektim kimbilir ne ahret sorularda soracaktım.
Şöyle etrafı koloaçan ederek akınırken bunlardan kiminle yolculuk yapacağım diye de içimden geçirmedim değil işin bu Faslıda keyiflidir tavsiye ederim.
Elimdeki kitabi okumaya koyuldum zira iki saatim vardı daha.
Anonslar peşpeşe gelirken Adana bir iki yolcular 230 numaralı kapıya..
Malatya yolcuları kapı değişti 410 numaralı kapıya.
Özellikle o kapıları neden niçin sıkça değiştirdiklerini anlamakta zorlanmam bir havayolu personeli olarak.
Sıra yavaş yavaş Hakkari uçağından önce bize geliyordu.
Hakkari de havaalanı varmıydı bilmiyorum.
Anons gelse oraya da develtin uçağı gidecekti zarr.
Baktım bizim anons saati yakın kalktim tam biletimde yazılı kapının tam da önüne geldim.
Heycanla sıraya girmeyi bekledim.
Sıra olduk tek tek kimi çift kimi üç kimi beş.
Kalabalık olanlar gurup olanlar aile olanlar sırada yan yana durunca sıra tek hiza değildi haliyle. Diyarbakır dönüş uçaklarında bu sıralar aklıma gelir hep herkesin elinde bir iki kilo kadayıf mutlaka olur.
Ankara Diyarbakır uçağı sırasında kimsenin elinede kadafıf yok bu ayrıntıyıda düşünmeden edemedim.
Genelde el bagajları var çoğunun.
Ankara'dan Diyarbakır'a kimsenin aklına İskender Kebap paketleyip götürmek gelmez haliyle diyerek uçakta koltuk numaramı buldum.
21 E sol orta koltuk.
Yanıma bari biri oturaydı sohbet etseydim hiç korkmam uçaktan ama her nedense ki nedenini peşin biliyorum Diyarbakır uçağından korkarım.
O vahim kaza aklıma gelir hep.
Sabaha kadar yakınlarını bekleyen acı içinde ağlayan kürtçe türkçe ağıt yakan insanlar gelir aklıma irkilirim.
Yanima genç sakkalı bir delikanlı oturdu.
Baktım başka kimse gelmiyor şiveyle ortayı boş bıraksak olur mu elimdeki eşyaları koyacağım oraya değiğimde bana bakmadan olur dedi.
Eyvah yanıma da İşitçi oturdu dedim.
Zira sırada yaşları çok genç askerler gördüm.
Polis kimi.
Memurlar belli, bir de istihbaratçı.
Dhkpcci, Pyd' li.
İsimleri yanlış yazabilirim normalde de her gece televizyında duysamda bu isimleri hafızamda tutamam.
Tüccarı,işçisi, emeklisi..
Kısaca Dhp-kacesi, İşitcisi, kasabı, manavcısı, sanayicisi hepimiz hepimiz aynı uçağa bindik, aynı yöne gitmek için isteğimizle bilet aldık yola koyulduk.
Hostesler belli belirsiz noktalarda havada düşersek can yeleklerinden acıl çıkış kapılarından bahsetti ikramlarından önce.
Bense kulağım pilotta asıl onun yapacağı anonsu bekliyordum.
Ya Pilot?
Ya Pilotta bizi kaçırırsa bir başka yere.
Bu kez söz vermiştim alandan beni almaya geleceklerdi.
Bir seferinde sessiz sedasız inmiştim de meydanda sarılanlar birbirini arayanlar ..
Ben gide gide hemde kendi memleketimdi gitmiştim bir taksiye binmiştim kimsesiz gibi kendimi hiç affetmemiştim hep.
Bu kez almaya gelecekler beni fakat ya Pilot?
Anons geldi Türkçe ve arkasında İngilizce.
İngilizce bilen vardı elbet uçakta.
Ama sırf ıngilizce konuşan bir ingiliz tek görmemiştim binince.
Hepimiz tamamdık bir İngiliz eksikti uçakta.
Yanımdakıne emrıvaki yer değişiminden sonra.Baktım daha anonstan önce izlediği videoda tamam dedim bu İşitçi ya.
Madem yanıma oturdu dur hele ona sorular sorayım ma ne olacak uçakta beni öldürecek değil!
Merhaba!
Merhaba!
Dedim nereleisen?
Desem nerelisen kurban?
Olmaz!
Niye tanımadığım Allah'ın işitlisine kurban olayım.
Dedi Erganiliyem.
Vay dedim elimde bak okuduğum kitabın yazarıda Erganilidir.
Sanki Erganilileri çok tanıyorum.
Kimler densen?
Dedi abla falan ağanın toruniyam.
Dedim he bu kitapta tıpkısının aynısını yazmış Fevzi abi.
'başım Gözüm Üstüne' kitabinda.
Dedi he!
E dedim seni ben İşitçi zannettim.
Dedi yok abla.!
Ee dedim oturur oturmaz açtın o kesme biçme videolara baktın gördüm .
Dedi yok abla haberlere baktım.
Dedim e tamam madem değilsen..
Başladık koyu kısa bir sohbete.
Kısa çünkü öümüzdeki koltukta istıhbaratçilar.
Sonra uçak inene kadar sustuk..
Susunca aklımdan geçeni niye sizden sakılayım.
Allah var hade uçağı Pilot kaçırmadı..
E hade diyelim uçak düşüşe geçti.
Kim kime sarılır,
kim kime dua eder.
Kim kimi bogazlar.
Kim kimi kurtarır.
Bu Diyarbakır uçağı bu kez şarkısız türküsüz ama..
İnişe hazırdır tüm yolculara Anadolu jet hayırlı inişler diler bizi seçtiğiniz için sizlere teşekkür
ederiz..
Anons kim ne olduğunu sanırım kısada olsa unuttu korkudan.
İniş esnasında öyle bir inş yaptı ki pilot hani insan değil annebabasının ismini kendi ismini bile
unutup sadece yukarıyal baglantı kurarak Allahim affet bizi.
Bu topraklarda yaşayan ismi cismi kim varsa ne varsa hama herkesi...
O ne iniş öyle..
Anadolu jet şikatet eOKY
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.