Diyarbakır şairleri ile hemhal
Ahmed Arif, Cahit Sıtkı, Sezai Karakoç...
Türkiye'nin en önemli bir avuç şairinden üç hemşehri.
Birbirlerinin ömürlerinden nasipleri, payları olmuş, birbirlerine benzeyen güzel erdemleriyle, özgün eserleriyle üç yiğit adam...
Birbirlerini tamamlayan eserleriyle, biri baharın, biri güllerin, biri burcunun muştucusu, müjdecisi.
Mertliğin, iyiliğin, güzelliğin kitabını yazmış azizler, Diyarbakır'ın güzide şairleri, dertli ağabeyleri.
Temiz köylülüğü, nezih medeniyeti, aslını unutmayan mütevazılığı, kaliteli ahenkleri eserlerinde can tığıyla işlemiş samimi üç derviş gönül...
Kuşlar ve kediler, sevda ve barış, çocuk ve çiçek, arslan ve ceylan kardeştir onların hayal gemisinde, turfanda deniz fenerleridir idrakleri...
Kadim Diyarbekir irfanıyla, güzide geleneğin izleriyle, hakiki törenin insancıl hissiyatıyla, evrenselleşmiş görgüleriyle üç güzel adam...
Kitaplarını derinlemesine, defalarca okumalı, okutmalıyız neslimize, gençliğimize.
Müze evlerinde devamlı etkinliklerle halkımıza onların güzide emeklerini, onurlu örnek yaşamlarını aşılamalı.
Diyarbakır insanı, ruhu şair bir halk, yazanı çok, düşünürü pek, parklarda oturan yaşlı çınarlarından bile bir hisse alabilirsin hayata dair, bu toprağı ve insanı verimli memlekette fidanlar yetiştirilmeyi bekliyor.
Ancak liyakat ehli başarabilir, inşallah nasip olur, onca kötülere rağmen, inşallah iyilik filizlenir yeniden, medeniyeti geliştiren şehirlerden oluruz daima, kaldırımları yaran yoncalar gibi...
Nice şehirler bozuldu şu dünyada, nice acılar gördü Diyarbekir, tüm bunlara rağmen hep benliğini korudu, halkı hep vakarını, onurunu korudu.
Surlar şiir gibi aktıkça şairler kaybetmeyecek ilhamını.
Ahmed Arif yürekliler var oldukça sırtı yere gelmez bu kadim toprakların, ata yadigarı aziz mirasın...
Bilal Yavuz
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.