Geride bıraktığımız hafta sonu Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Doğan Hatun ile çok samimi bir sohbet gerçekleştirdik. Bürokratik tarzdan uzak, samimi, Diyarbakır’ın geleceğine yönelik neler yapılması gerektiği konusunda konuştuk.

Geçmişi, geleceği konuşurken, geçmişe çok fazla takılmamak gerektiği konusunda hemfikir olduk. Ancak, takılmamak da mümkün değil. Taşınmazlar satılmış, devredilmiş, mal, mülk talan edilmiş.

Gel de takma!

Bir kentli olarak ben taktım, ‘Halkın malını devredin’ diyorum.

Belediye gerekli yasal işlemleri yapmış, ilgili yerlere yazmış, talep etmiş, taşınmazlar bir an önce devredilmeli. Hukukun yürümeyen süreci yürümeli, halkın malı iade edilmeli.

Örneğin; Deve geçidi baraj havzasında Milli eğitim’e devredilmiş olan sosyal tesis. Şahsa kiraya verilmiş, orada piknik yapanlar 250 TL ücret ediyor. Belediye bu tesisini geri istiyor, yazı yazmış, talep etmiş, hukuki süreç başlatmış.

Nafile!

Sürecin hızlanmasında, halkın malının iadesinde fayda var.

*

Söz ettiğim bu görüşmenin WEB sitesinde yayınlanan haberine çok sayıda yorum gelmiş.

Belgesiz suçlamalar yapanlar var, daha iyi olması için önerisi olanlar var.

Demokrasinin nimetleri diyoruz, eleştiri ve yorumlardan yararlanıyoruz.

Bu tür sohbetleri, haberleri yayınlıyoruz ki, lehte, aleyhte yorumlar olsun, yöneticilerde buna göre kendilerini dizayn etsin.

*

Yorumların bir kısmı şöyle;

*Sayın Naci hocam siz ve tigris ailesini Medya ve haber çalışmalarınızda başarılar dilerim. Sayın Doğan hatuna bir tavsiyede bulunmak istiyorum lütfen kendisine de ilettirir misiniz personel alımlarında ağırlıklı neden kulplulara öncelik tanıyor unutmasın ki Kurullar tek ona oy vermemiştir

*

Ulaşım sorunu Diyarbakır'ın yüz karası bir sorundur. Tabi geçmiş dönemlerde farklı olarak araçlar biraz daha görünür olmuş, ama sürekli hatları uzatarak bu iş daha mağduriyet yaratılıyor, oysaki minibüs, taxi, halk otobüsü okul servislerinde elde edilen paralarla 3 hatlı tramway yapılırdı.

*

Özelikle sur içinde bazı mahallerde halkın yaşadığı yeri terk etmemesi için daha yaşanır kılınmalı ki bazı karanlık odaklar oralara nüfus kaydırması yapmasın. Özelikle sur ilçesinde bazı mahallelerde halkı işyerlerini sindirme amaçlı bilinçli bir politika izleniyor. Belediyeler olarak bu zihniyet okunmalı, halkın yaşam alanları restore edilmeli, daha yaşanır kılınmalı. Özelikle Doğalgaz ihtiyacı olan ailelere destek verilmeli.

*

Öncelikle şehri yöntemlerle bu tür röportajlar yaptığınız için teşekkürler. Aslında sizde şehirde yaşanan sorunları sorabilirsiniz ama sanki sn başkan meramını anlatsın diye müdahale etmediğiniz anlaşılıyor. Umarım bir dahaki röportajlarda bu şehrin çeperlerindeki sorunları aktarabilirsiziniz. Öncelikle başkanlarda hizmet anlayışını dar gördüm, başka şehirlerdeki uygulamaları kopyalayarak buraya aktarılmasını doğru değil, Diyarbakır'ın özgün yapısını biraz daha geliştirerek yapılmalı.

*

*ZAROKISTAN COK ÖNEMLI COCUKLARA ZAZAKI KURMANCI MUTLAKA ÖGRETILMELI

*

Kaldırımlara araç park ediliyor.

Trafiği aradım, Kaya pınar belediyesini arayın dendi, Kayapınar belediyesini aradım, Büyükşehir’i arayın dendi. Vatandaş olarak 3 defa bir şikâyet için aramak artık bu devirde olmamalı. En azından Kayapınar belediyesindeki arkadaşlar notlarını alıp kendileri büyükşehirle irtibatlaşabilir. Kaldırım sizin kaldırımınız, vatandaş sizin vatandaşınız. 75 yol üzerindeki PTT yanındaki BİM’in önü sürekli araç parkı.

*

Yazıyı bitirirken, Dicle üniversitesi için bir ses geldi.

Otopark sorunu!

Ana caddeler kapanma noktasına gelmiş’ diyorlar.

Şöyle bir öneri geldi; “Ana binanın önünde 4 katlı otopark yapmak uygun olur. 2 kat bodrum, 2 kat da yüzeyde kalacak şekilde bir otopark kesin çözüm olur” dediler.

Rektörlük ne der, bilemiyorum.