Türkiye’deki üniversitelerin başarı sıralaması yayınlanmış. Dicle üniversitesi, 187 üniversite arasında 92’inci sırada kendine yer bulabilmiş. Geçen yıldan bu yıla 12 sıra gerileme olmuş. Bilim yuvası olması gereken yer bu konuda nal toplarken, imar-inşaat konusunda sanırım önemli bir yer elde etmiş olabilir. Ticari konuda, arazi değerlendirme ve imar değişiklikleri konusunda yapılacak bir çalışmada hiç tereddüt yok, Dicle Üniversitesi ilk sıralarda yer alır.

Kadersiz bir üniversite, hep müteahhit zihniyetli rektör ve çevresi denk geldi, eğitim başarı grafiği de bu alana endekslendi. 27 bin dönüm arazi ile iştah kabartan bir üniversite, böyle olunca da Rektör aday sayısı artıyor. 10 Ağustosta değişiklik olacakmış. Aldığımız bilgilere göre, Rektörlük için yapılan başvuru sayısı 50’nin üzerindeymiş.

Haksızlık etmeyelim; ne kadarı bilimsel ne kadarı müteahhit yaklaşımlı, bakacağız, isim listesini tam kadro bir görelim, testi sonra yapacağız.

Dicle üniversitesi ile ilgili gerçek şu; 27 bin dönümlük arazisiyle Türkiye’nin sayılı üniversiteleri arasına gireceği yönündeki yıllar öncesine ait düşüncelerimiz, ya cemaatçi, ya da müteahhit mantıklı rektör ve yöneticilerine takıldı kaldı.

El birliği ile üniversitenin bilimsel tarafını tıraşladılar, ticari kısmını ön plana çıkardılar.

*

Diyarbakır, her nedense özellikle kayyumlu 8 yıl içinde hep imar ile anılan bir kent oldu. Onlardan biri de Bağlar Belediyesi eski başkanı Hüseyin Beyoğlu idi.

O şimdi, Yüksek Güvenlikli cezaevinde.

Bundan sonraki süreç ne olacak?

Beyoğlu ile işe başlamışken, bağımsız yargı Sayıştay raporlarını da dikkate alıp, Büyükşehir ve diğer belediyelerin eskiye dönük defterlerini açar mı?

Kentin böyle bir beklentisi var.

Mesele de sadece Hüseyin Beyoğlu ile sınırlı değil.

Ancak, bu durum sadece kentin beklentisi ile ilgili değil, ülkenin genel beklentisine hitap eden bir durum. Yani, yolsuzluk, hırsızlık, usulsüzlük gibi toplum ruhunu zedeleyen bir gerçekten söz ediyoruz.

*

Su meselesini buradan da yazayım.

Uzun süren bir kesinti oldu, vatandaş DİSKİ’ye kızdı.

Bu tür çalışmalar yapılırken mevsim koşullarını hesaplamak lazım.

50 dereceye varan sıcakta 2 gün susuz kalmak gerçekten sor.