Diyarbakır kalesinden notlar-5

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesindeki kumpas ve şantaj meselesi hala gündemde, o da yetmedi, aktörlerden birinin arkasında bir siyasinin olduğu söylentileri yaygınlaşmaya başladı.

ŞANTAJCI MEL’UNLAR!

Bu arada meselenin asıl aktörlerinden Spor Daire Başkanı da ortada yok.

İzinli mi, geri gelecek mi, gelmeyecek mi belli değil!

İki tutuklamaya sebep olan birinin kolay döneceği kanaatinde değilim.

O, onun ve kurumunun bileceği iş de, bizim merak ettiğimiz;

Kendisine şantaj yapanın hesabına neden para yatırdığıdır?

Rüşvet alan da veren de MEL’UNDUR şiarından hareket ettiğimizde, şantajı yapanın da kabul edenin de bu kategoride değerlendirilmesi gerekmiyor mu?

Büyükşehir işlerine akıl sır ermiyor.

Kimin eli kimin cebinde belli değil.

Sorun ilk kayyum atamasından itibaren başlıyor, tefrika tarzında ilerliyor.

O gün olanların bir kısmı bugünde var.

SOYGUN VE TALAN

Gördüğümüz şu; AK Parti bu bölgede yandaşları belediyelerde işlere yerleştirilsin diye, yakın çevreler ihaleler alsın diye, bir de belediyelere, dolayısıyla kamuya ait arsa ve araziler paylaşılsın, imar rantından yararlanılsın diye kayyum atamaları yapılmış.

Söz ettiğim bütün işlemler gerçekleşmiş olup, Diyarbakır resmen talan edilmiş.

YASALARDAN ARINDIRILMIŞ KAYYUMLAR

Kayyum yazılarıma denk gelen bir çalışma dikkatime takıldı.

Ailece çok yakından tanıdığım Mustafa Yıldız’ın yazdığı ‘Yasalardan arındırılmış kayyum belediyeleri’ kitabı dikkatimi çekti. Henüz okumadım, ancak kitabın kapağında HDP Batman Milletvekili Dr. Necdet İpekyüz ile Batman Belediyesi Eşbaşkanı Dr. Mehmet Demir’in görüş ve düşüncelerini okudum.

Evet, seçimle kazanamadığını hukuksuzlukla ele geçirip gasp etmenin nasıl olduğunu anlatan bir kitap. Daha okumadım, okuduktan sonra detayları konuşuruz.

Edindiğim intiba; ‘Yasalardan arındırılmış kayyum belediyeleri’ başlıklı kitap, yukarıda sözünü ettiğim, yağma, talan, kayırma, rüşvet, şantaj, ihale, kamu arazisine çökme gibi konuların kendisini yasalardan ‘arındırma’ biçimlerine hitap eden bir kitap.

SAĞLAM VE SAKAT KALDIRIMLAR

Bütün bunlara rağmen, iyi bir şeyler yok mu?

Elbette var ve ben de tanık olunca hakkını veriyorum.

Bizim korumaya çalıştığımız kamu, kamunun malı.

Tanımam, bilmem, ancak son dönemlerde Kayapınar bölgesinde ana arterlerde kaldırımları kim/kimler/hangi firma yapıyorsa hakkını veriyor.

Hem alt yapı anlamında, hem de döşeme konusun da ciddi bir emek, çaba var.

Bazalt döşüyorlar.

Bu firma bu şekilde de, yani masraf yaparak kazanç sağlıyorsa, hiç masrafsızların kazancını düşünemiyorum. Bu kaldırımlar uzun süre hizmet verecek gibi. Ofiste, Yenişehir’de, Sur için dede daha önce döşenen bazalt kaldırımlar var, basmaya korkuyoruz, çünkü esnemişler, basınca su fışkırtıyor.

Dans eder gibi zıplıyoruz.

İki şekilde de yapanın kazancı var ise, hiç masraf yapmadan taş döşeyenin kazancını siz düşünün artık.

Köfteci bunlar!