Müslüm Üzülmez

Müslüm Üzülmez

Dengbêj Gulo’nun Ardından Kılamlar Yetim Kaldı!

Dengbêj Gulo’nun Ardından Kılamlar Yetim Kaldı!

TU TUNEBIYA

Zifqar bira law ma tu tunebya!

Te ji vê dinyayê çi xêr dît?..

Alem di kêf û zewqê da

Gidîno te hew derd û elem têr dît!

Alem di kêf û zewqê da

Te hew derdê dinê têr dît!(*)

Dengbêj Zifqarê Gulo’nun 30 Mayıs 2023 günü vefat edişinin ardından yazdığım “Dengbêj Zifqarê Gulo’nun Ardından...” başlıklı makaleme ilişkin çok sayıda mesaj aldım. Gelen mesajlarda genellikle kaybolmakta olan bir sanatın son temsilcileri olan dengbêj kayıplarının büyük kayıplar olduğu; yaşanmışlıkların yazıya dökülmeden sesle aktarımının Kürtler açısından eşsiz bir değer taşıdığı; dengbêjlerin sözlü kültürün taşıyıcıları oldukları; yaşarken kendi bağırlarından çıkmış Gulo gibi dengbêjlere/ sanatçılara Kürtlerin yeterince sahip çıkmadığı... belirtiliyordu. Gulo’yu şahsen tanıyanlar ise Gulo’nun aynı zamanda iyi bir stranbêj olduğunu; gönlünün yaralı, bahtının karalı olduğunu kılamlarına çok güzel yansıttığını; kimseye zararı olmayan, kendine özgü ütopyasında yaşayan nadir insanlardan biri olduğunu; farklı biri olduğunu; ölümüyle kılam ve stranlarının yetim kaldığını; eserleriyle Kürt halkının gönlünde uzun süre yaşamaya devam edeceğini... yazıyorlardı.

Salih Şimşek arkadaşımda yazıma ilişkin bir mektup gönderdi. Gelen bu mektup aslında tüm mesajların ortak özelliğini yansıtıyor ve birçok önemli konuya da dikkat çekiyordu. Bu nedenle şahsıma gelen bu mesajın arşivimde saklı kalmasına gönlüm razı olmadı, içimden paylaşma arzusu uyandı ve paylaşmanın yerinde ve güzel olacağını düşündüm. Paylaşıyorum:

“Evet.

Sevgili Dostum Müslüm.

Erganili Dengbêj Zifqarê Gulo’nun aramızdan ayrılışına dair “Dengbêj Zifqarê Gulo’nun Ardından” başlıklı makalenizi okudum…

Dengbêj Xalê Zifqar’ı, hem dünyasını değiştirmeden önce, yani yaşarken; “Çayönü’nden Ergani’ye Uzun Bir Yürüyüş” adlı kitabınızda ve hem de dünyasını değiştirdikten, yani aramızdan ayrılıp gitmesinden hemen sonra, 30 Mayıs 2023’de onunla ilgili yazmış olduğunuz bu makalenizden ötürü hem çok sevindim, hem de tüm gelmiş geçmiş Kürd kültürü ve değerleri için çaba sarf eden bu tür kişiliklerin yani dengbêjlerin; sağ iken yaşadıkları yoklukları, yoksullukları ve hak etmeleri gereken olağan üstü değerleri; tarafımızdan neredeyse hiç bilinmeden; dünyalarını değiştirirken ki o ortak makûs kaderlerine: (Şakiro’dan Seyîtxanê Boyaxçî’ye kadar,) ne yazık ki bir daha tanıklık etmiş olmaktan, fevkalade acı ve üzüntü duydum…

Bu Makalenizde de dile getirdiğiniz gibi, dengbêj Zifqarê Gulo’nun kitabınızda da yayınladığınız doğaçlama söyleşisinde, Türkçe olarak ifade ettiği şu iki cümlenin derinliğini, bence her Kürd; çok iyi görmelidir diye düşünüyorum: Yaşlı ve emektar dengbêjimizin: “Kürtçe söylediğim zaman, hislerimi daha iyi anlatıyorum. Duygumu, aşkımı, nefretimi, acımı daha rahat ve daha içten dile getirebiliyorum” demiş olmasına hayran kaldım. Sonuçta, en son kaybettiğimiz Dengbêjlerimizden Zifqarê Gulo’nun bu sihirli sözleri karşısında kendi kendime şöyle dedim: Aman tanrım bu ne çarpıcı, bu ne sarsıcı bir tespittir.

Ancak iliklerine kadar, sistemin yok saydığı anadilini ve kültürünü koruma ve geliştirme adına söylediği bu sözler, bence esas itibariyle sadece feylesofik sözler olmanın ötesinde, her Kürdün anadiline ve kültürüne sahip çıkması gerektiğinin bir feryadını, bir çığlığını, bir manifestosunu ortaya koyma tutumudur…

Sevgili Dostum.

Bu makalenizle, şimdilerde parmakla sayılacak kadar az sayıda kalan, Kürd Dili ve kültürünün en öndeki taşıyıcıları ve yaşatıcıları olan dengbêjlerimizden biri olan Ergani Bagürlü Dengbêj Zifqarê Gulo için tarihe not düşmüş olmanızdan ötürü sizi ayrıca kutluyorum…

Umuyorum bu makalenizi okuyan halkımızın tüm evlatları başta olmak üzere, var olan tüm dil ve kültür kurumlarımız, yazarlarımız, çizerlerimiz aydınlarımız ve elbette bizim adımıza politika yaptıklarını söyleyen tüm Kürd politikacılarımız, hiç olmazsa bundan sonra, giderek nesilleri tükenmeye yüz tutmuş; başta Kürd sözlü edebiyatı ve tarihi olmak üzere, Kürd dili ve kültürünün bu değerli, yaratıcı ve taşıyıcıları olan dengbêjlerimize, henüz yaşarken sahip çıkarlar…

Bu konuda söylenecek çok şey var kuşkusuz. Ancak bu bir mektubun kapsamını alabildiğine aşıyor. Ancak en son olarak, yitirdiğimiz dengbêjimiz Zifqarê Gulo’nun stranlarını söylediği ana diliyle, O’na şunları söylemek istiyorum: “Dengbêjê me yê hêja. Te di jiyana xwe de, pêywira xwe bi serkeftinek mezin pêk anî. Mala te ava. Ez bawerim, te niha li buhuşta bakî, di nava ronahiyan de, bi Kawisaxa re, bi Şakiro re, bi Seyidxanê Boyaxçî re, bi Reso re, bi Sûsika Simo re, bi Aram re ûhd. civat gerandî ye. Li wira jî, hûn tev bi hev re; bi wan stranên me yên nemir, bê sekan diavêjin ber hev…”

Sevgili Dostum Müslüm.

Kaleminizin hep hak, hukuk ve değerlerimizi koruyup geliştireceğine olan sonsuz inancımla, sevgi ve güzellikler içinde yaşamanızı diliyorum…

31 Mayıs 2023

Salih Şimşek/Adana”

--------------

(*) SEN OLMAYAYDIN

Züfükar oğul keşke sen olmayaydın!

Sen ne hayır gördün bu dünyadan?

El âlem keyif ve zevk içinde

Sen sadece doyasıya dert ve elem gördün!

El âlem keyif ve zevk içinde

Sen sadece dünyanın derdini doyasıya gördün!

(Çeviri: Salih Şimşek)

gulomuslum-ergani-muslum-uzulmez-kose-yazisi-icin.jpg

Önceki ve Sonraki Yazılar
Müslüm Üzülmez Arşivi
SON YAZILAR