Yıllarca çocuklarımıza okullarda demokrasi eğitimi vermeye çalışırken, Milli Eğitim Bakanlığının Demokrasi Eğitimi ve Okul Meclisleri Yönergesinde belirlenen esaslara göre hareket ettik. Amaç ilköğretim çağında demokrasi, cumhuriyet, seçim gibi kavramları çocuklarımıza içselleştirerek öğretebilmektir. MEB'in söz konusu ve 2564 sayılı yönergesinde seçim uygulama ilkeleri 6. maddede aynen şu şekilde ifade edilir.

Uygulama İlkeleri Madde 6

Demokrasi ve Okul Meclisleri uygulamasında aşağıdaki ilkeler göz önünde bulundurulur:

a) İnsan hak ve hürriyetlerinin vazgeçilmezliğini ve devredilemezliğini, ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünü temel kabul etme,

b) Bireysel, toplumsal, insanî değerlere önem verme,

c) Başkalarının hak ve hürriyetlerine saygı duyma, insanlara eşit ve adil davranma,

d) Bireysel farklılıkları ve ortak hukuk kurallarının gerekliliğini kabul etme,

e) Toplumsal gelişmelere duyarlı olma, barış içerisinde çözümler üretme,

f) Kendi kültürünü bilme, benimseme; farklı kültürleri tanıma ve onlara hoşgörü ile yaklaşma,

g) Eşitlik ilkesine önem verme ve uygulama,

h) Demokratik ilkeleri benimseme ve içerisinde bulunduğu ortamlarda uygulama,

ı) Kişisel sorumluluğun önemine inanma, kişinin sürekli gelişimini ana ilke olarak kabul etme,

j) Her türlü ön yargı ve ayrımcılıktan uzak bir anlayış geliştirme.

Bu seçimler; her yıl, her okulda yapılır son derece renkli ve güzel birer anı olarak çocuklar tarafından yaşanır. Rekabet olsa da seçimin her sene tekrarlandığı bilinci, başarısız bir dönem geçirildiği taktirde seçilen arkadaşının bir sonraki yılda seçilme olasılığının azalması, seçilemeyen öğrencinin de bir sonraki seçimde seçilme ihtimalinin olması, her öğrencide seçim sonuçlarını kabullenmeyi sağlayan temel etmenlerdir. Seçilen öğrenci ne okulun ne de sınıfın sahibi olduğunu ancak geçici bir süre için sınıf ve okul yönetiminde söz sahibi olma ile yetkilendirildiğini bilir. Günü geldiğinde değişimi de bu nedenle olağanlaştırır ve içselleştirir. Bu durum demokrasinin temel unsurudur ve tüm öğrenciler bunun bilincine varır. Aslında seçim denilince özellikle iki kavramı çok iyi anlamak gerekir. Devlet ve hükümet…

Devlet şöyle tanımlanır: "toprak bütünlüğüne bağlı olarak siyasal, örgütlü bir ulusun ya da uluslar topluluğunun oluşturduğu tüzel varlık." Bizim için devlet Türkiye Cumhuriyetidir. Ayrıca devletler yönetim şekillerine göre birbirinden ayrılır, bizim devletimizin yönetim şekli anayasamızın 2. Maddesinde şu şekilde belirtilir: "Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devletidir." Bu kavramlara bakıldığında devlet tek, değişmez ve kutsi bir nitelik taşır.

Hükümet ise; "Bir ülkede devletin görevlerini yerine getirmesini sağlayan yetkili organ, yürütme organı, bakanlar kurulu" olarak tanımlanır. Devlet adına iş ve işlemleri yapmakla görevli olan kişiler olup, bu kişilerin yönetimdeki başarı ve halk içindeki memnuniyet seviyelerine göre görev başında kalma süreleri sınırlıdır. Bu nedenle hükümetler, devlet gibi herhangi bir kutsiyet taşımaz.

Türkiye Cumhuriyeti, 1923 yılında kurulmuş olup devamlı ve süreklidir ama 1923'ten bu yana Türkiye Cumhuriyeti'ni toplamda 66 hükümet yönetmiştir ve bunlar da her seçim döneminde yenilenmiştir. Başarılı bulunan yönetici ve partiler, tıpkı okullardaki gibi halk yani seçmenler tarafından ödüllendirilip tekrar seçilmiş, başarısız görülenler ise yine aynı kişiler tarafında tercih edilmeyerek cezalandırılmış ve bu yetki başkalarına verilmiştir. Bu değişim, doğal bir süreç olup daha iyiyi arama çabasıdır.

Hafta sonunda yapacağımız seçimde devletimizi değil, devletimizi yönetecek olan hükümetimizi yani yöneticileri seçiyoruz. Tıpkı çocuklarımızın yaptığı gibi yukarıdaki ilkelere bağlı kalarak ve bağlı kalacağını düşündüğümüz kişileri seçmeye çalışarak demokrasimize katkıda bulunacağız. Seçime katılımımız çok önemli olup hangi sonuçlar çıkarsa çıksın pazar gününü bir demokrasi şöleni olarak görmek ve çocuklarımıza örnek olmak, biz büyüklerin görevi ve sorumluluğudur. Çocuklar seçimleri okullarda şölene dönüştürdü şimdi sıra biz büyüklerde.

Sağlıcakla kalın…