İngiliz yazar olan Kit De Waal, Birminham’da doğmuş, yazdığı öykülerle ödül almış bir yazardır. Sosyal sorumluluk bilinciyle eserler ortaya koymuş, özellikle kendi kaderine terk edilmiş varoşlar üzerine, evlat edinme ile koruyucu aileler hakkında yazılar kaleme almıştır.

Benim Adım Leon, yazarın ilk romanı olup sağlam kurgusu, son derece gerçekçi yaklaşımı ve bir o kadar duygusal içeriği olan bir eserdir.

Dokuz yaşında hayatın zorluklarıyla yüzleşen Leon, kendisinden aciz, depresif annesiyle ilgilenmesinin yanında yeni doğmuş kardeşine sahip çıkma isteğindedir.Leon, annesi ve kardeşiyle beraber olmak için her türlü fedakârlığa razı, yeter ki bir arada olsunlar. En büyük isteği bu olan Leon’unhayatı buna göre şekillenmektedir.

Leon’un en büyük amacı olan bir arada yaşama isteği ne yazık ki bir gün sana erer. Kendine bakamayan ve psikolojik rahatsızlığı olan annesi, rehabilitasyon merkezine gönderilirken, kardeşi bir aile tarafından evlat edinilir, Leon ise koruyucu anneye verilir. Ailesi dağılan Leon ne yazık ki bu süreçte hiçbir şey yapamaz ve olanlara razı olmak durumda kalır. Leon bir yandan yeni hayatına adapte olmaya çalışırken, bir yandan da ailesini tekrar bir araya getirme planları yapar.

Benim Adım Leon, dezavantajlı durumda olan çocukların yaşadığı sorunları iyi yansıtan bir özelliğe sahip. Eserde, hem Afrikalı hemde yoksul bir aile ferdi çocuk gözüyle olup bitenler irdelenmiş. Şartlar ne olursa olsun aile bağlarının önemi, yaşanan zorluklar üzerinden dramatize edilerek duygusal çıkmazlar iyi bir şekilde ifade edilmiştir. Leon, küçük kardeşi üvey dahi olsa buna bakmadan aile olabilmenin sınırlarını zorluyor.

Eserde çocuk gözüyle yetişkinlerin acımasız dünyası iyi bir şekilde ele alınıyor. Çocuk saflığı, masum istek olan aile sıcaklığı istemi sevginin gücüne dayandırılarak yansıtılmış.

Eserle ilgili daha fazla detaya girmeden biraz çıkarımlar yaparak bir çerçeve oluşturma çabasında oldum. Okuyan herkesin günümüzde yaşanan benzer olaylarla ilişkilendirme yapmaları kaçınılmaz olacaktır.Özelikle mültecilerin yaşadıkları, bölünmüş yoksul aileler, ırksal ayırımcılıklar, ötekileştirilenler eserin temasının çağrışım yapacağı olgular olduğunu ifade etmek bizi yanıltmayacaktır. Tabi içinde bulunduğunuz şartlar ve yaşam bakış açımız eserin yansımaları üzerinde belirleyici olacaktır. İyi okumalar…