Asıl amaç; ‘Devleti de yönetiriz’ olmalı
Büyük kentlerde nüfus artışı ve kentleşmenin yarattığı her yeni sorunun takipçisi ve çözümcüsü olmak gerekiyor. Bu takip ve çözüm görevi de özellikle de Büyükşehir Belediyelerinin görev kapsamı içindedir.
Bulundukları alanların küçük devletleri konumundaki Büyükşehir Belediyelerinin, hepimizin bildiği normal belediye hizmetlerinin çok ötesinde sorumluluklarının olduğunu onlara her fırsatta hatırlatmak önemli bir yurttaşlık görevi kapsamındadır.
Asfalt, çöp, kaldırım, yol, su gibi, belediyelerin rutin vazgeçilmez hizmetlerinin gerçekleşmesinin yanı sıra toplum yaşamının ortaklaşarak düzenlenmesi, yönlendirilmesi, geleceğe dair ortak kararların alınması noktasında halkla bütünleşmesi gereken Büyükşehir Belediye yönetimlerinin sürekli üretici olmaları gerekiyor.
(Diyarbakır Büyükşehir Belediyesinin camilerde WC’leri ücretsiz hizmetle buluşturduğu gibi üretici ve yaratıcı projeleri diğer belediyelerde örnek alabilir!)
Takip-üretim-çözümler konusunda gerçekleşen başarının bir sonraki adımının devleti yönetmek olduğu gerçeğini hepimiz görüyor ve biliyoruz. Ülkeyi Belediyelerle birlikte batma noktasına getiren AKP iktidarının genel ve yerel iktidardan uzaklaşmasının arifesindeyiz. Bu gidişi biraz daha hızlandırmanın Cumhuriyet Halk Partisi yönetimindeki belediyelerin başarılı çalışmalarına bağlı olduğu aklı başında herkesin tespitleri arasında yer alıyor.
Belediyelerin genel karnesine baktığımızda; zaman itibariyle beklentilere tam anlamıyla cevap vermemiş olsa da, CHP’li belediyelerin çok önemli çalışmalara imza attıklarını, genel iktidara giden yolda önemli hamlelerinin yapıldığını görebiliyoruz. Ancak CHP'li belediyelerin yönetirken asıl yansıtması gereken durumun, ‘devleti yönetiriz’ olduğunu bir kez daha hatırlatmak isterim.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.