Amedspor ve başarı beklentisi
Geride bıraktığımız hafta Amedspor teknik heyeti ile bir grup taraftar arasında sıkıntılı bir durum yaşandı. Öğrendiğim kadarıyla spontane gelişen bir durum olmuş, sonrasında iş tatlıya bağlanmış.
Ben meselenin neden-sonuç ilişkisi üzerinde durmak istiyorum.
Amedspor, sezona Türkiye’nin en gözde Teknik Direktörü Ersun Yanal ile başladı. Yanal, yönetim ile birlikte çıtayı çok yüksekte tuttu, Süper lig vaat etti. Taraftar bu vaade kilitlendi, beklentisini de bu noktaya konsolide etti. Aksilikler, başarısız sonuçlar taraftarın beklentisinde kırılmalara neden oldu. Saha zeminin futbol oynamaya uygun olmamasından kaynaklı maçların dış sahada oynanması, puan kaybı taraftarda güven kaybına neden oldu. Sezona başlarken alınan sonuçlar doğal olarak taraftarı tedirgin etti.
Kaybedilen çok şey var mı?
Bence yok, ancak toparlanma süreci başlatmak lazım.
Bir toparlanma süreci olursa, sezon başındaki vaatler, beklentilerle yeniden buluşturulabilir.
Tecrübeler, mevcut puan farklarının kapatılabileceği yönünde.
Bir galibiyet serisi 3 puanlı sistemde arayı kapatabilir, puan farkını ortadan kaldırılabilir.
O nedenle, durumu daha sakin değerlendirmekte yarar var.
Teknik direktör, yönetim, başkan değişikliği gibi tasarruflar, bu yönde talepte bulunmak Amedspor’un geleceğini kurtarmaz, aksine daha büyük sıkıntıların yaşanmasına neden olur. Amedspor, kişi yâda kişilere endeksli bir takım değil. Yönetim biçimi iş insanlarının gönüllü birlikteliği üzerinden taraftarın da rızasına dayalı bir konsept içeriyor. Yöneticilerin tamamının maddi katkısı ve taraftarın desteği ile oluşan bir bütçe var, bunun üzerinden yol yürünüyor. Yani sahiplenme şahsi değil, toplumsaldır, aynı zamanda gönüllülük esasına dayalıdır. Ayrıca, Yüksek istişare kurulu ile bir istişare ve karar mekanizması söz konusu.
Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Burç Baysal’ın da dediği gibi, şimdi sükûnet ve birlik, beraberlik zamanı, iç kavga zamanı değil. Eksiklikler, aksaklıklar, başarısızlıklar olabilir ki, bana göre de var. Hem yönetim hem de teknik heyet, bu sükûnet önerilirken, onlar da şapkalarını önlerine almalı, sıkı bir denetim ve yönetim tarzı benimsemelidir. Pendik maçı önemli. Bu maç kazanıldığı takdirde buzlar erimeye başlar. Büyük ihtimal saha zemini de hazır olacak. Yani maçların içeride oynanması da ayrıca bir avantaj olacaktır.
Sıkı bir dönem başlatılmalıdır. Yani, her maç sonrası izinlerin bir süre askıya alınmasında yarar var. Toparlanma sürecine girilecekse bunun mutlaka hayata geçirilmesi gerekiyor ki, taraftarla takım arasında açılmaya başlayan ‘makas’ kapatılabilsin.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.