Amedspor-Iğdır maçını 3 Ana başlıkta özetlemek istiyorum.

BİR: Amedspor: Olmaz diyemiyorum, bu tür maçlarda olma ihtimali her zaman yüksektir, olur. Nitekim oldu.

Futbolcu üzerindeki baskının etkisinde kalır, rehavete kapılır, şımarır, şımartılır, falan filan derken, böyle kazaya uğrar.

Birde kalan 2 maç kredisine de güvenebilir futbolcu.

Ancak, rakibin de şampiyonluğa oynayan güçlü bir ekip olduğunu da unutmamak lazım. Sergilediği oyunla da ciddi bir rakip olduğunu sergiledi.

Bunlar futbol oyunun cilveleri, birde, futbol oyununa paralel saha dışı cilvelere bakmak lazım.

*

İKİ: sahte bilet meselesi. 3 bin kişi bilet aldığı halde sahte diye tribüne ulaşamadı. Büyük döküntü yaşandı. Erken bilet basımı dolandırıcılar için müthiş bir fırsattır, Iğdır maçında yaşanan bu sonuçlara sebep olurlar.

Yurtdışından, bölgeden, Batı illerinden çok sayıda taraftar Diyarbakır’a geldi. Bilet aldıkları halde maça girmediler. Biletlerin sahte olması insanları öfkelendirdi, ancak yapılacak bir şeyde yoktu.

Bu olanlara, ‘Ne yapalım, bizim yapacağımız bir şey yok’ denilerek geçiştirilemez. Amedspor’un bundan sonraki maçlarında da aynı durumlar yaşanabilir. Bu kaynaklara yönelmek ya da tedbirlerini almak gerekir. Biletler nereden nasıl alındı, hangi kaynaklardan piyasaya sürüldü, bununla ilgili bir çalışma da yapmak lazım.

Ortada gasp var, taraftarın, halkın haklarının gaspı göz konusu; hem maddi hem de manevi anlamda.

*

ÜÇ: Karaborsa.

Bu çok önemli bir durum, takımın mağlubiyetinin, sahte bilet basımının ötesinde, tamamen içe dönük bir ihanet. Bilerek, isteyerek yapılan organize bir durum, aynı zamanda da suç. Peki, bu suç nasıl organize edilir yâda oluşur, ona bakmak lazım.

Bilet satışlarının teslim edildiği alanları iyice kontrol etmek gerekir diye düşünüyorum. Toplu alımları kimler, nereden yaptı, ona bakmak lazım. Kimseyi suçlamak için söylemiyorum, ancak, dağıtım zincirinin iyice gözden geçirilmesi gerekiyor. İyi niyetle yapılan toplu satışlar, bir elden diğer ele geçerken karaborsaya dönüşmüş. Gelen bilgiler, sızan dedikodular bu yönde.

Biletlerin bin, 2 bin ve 4 bin TL’ye kadar pazarlandığı yönünde dedikodular dolaşıyor. Bu biletler sahte biletler değil, gerçek biletler ve kulüp kontrolünde satışa sunulan biletler. Satış noktalarından, toplu alımlardan da karaborsaya dönüşmüş olanlar var.

Özetle; şampiyonluk hikâyesi keşmekeşe dönüştü. Erken yaratılan havadan kaynaklı eksik, aksaklıklar gerçekle yüz yüze getirdi. Bilet satışlarını toplu yapmamak lazım. En doğrusu, Cumartesi, Pazar günü maç saatine kadar stadyum gişelerinden satışa sunmak en doğrusu. Menemen maçı için düşünülebilir.

**