Xançepek’te ‘AYIĞ’ olacaksan!
Dediler ki; Sur içinde ‘Şenlik’ var…
60 milyon TL bütçeli ‘Kültür yolu’ festivalinin yolunu da buraya düşürmüşler.
Özellikle de Dağ Kapı, Yeni Kapı, Saray kapı-içkale, Kurşunlu cami, 4 ayaklı minare bölgelerini hedef alan etkinlik ve eğlenceler taraf bulduğu kadar, bertaraf olmasını düşünenlerin hedefinde olduğunu belirteyim ki, kentin tamamının bu etkinlikten mutlu olduğu sonucu çıkmasın.
Cumartesi ilk gündü, çok kalabalıktı, buna rağmen inatla yürüdüm, yürüdüm, baktım, gördüm. Olumlu olduğunu düşündüğüm tek şey, ‘Sur içi esnafının etkinlik süresince kazanç sağlayacağı’ oldu.
Gerisi kuru kalabalık, seçim yatırımı bir organizasyon.
İktidarcılar sanırım bundan sonra da bu ve buna benzer aktivitelerle seçim çalışmasına katkı sunacak işler yapacak. Çünkü vatandaşla yüz yüze gelme gibi bir sıkıntısı var iktidar mensuplarının.
Yani ‘bas bas paraları Leyla’ya’ hesabı olacak!
Ajanslar, organizasyon şirketleri, bol davetli organizasyonlarla kalabalık olduklarını anlatmaya, dayatmaya çalışacaklar.
Gözümüz kapalı olsa da durumu anlayacağımızı bilmiyorlar galiba.
Buna rağmen ‘parmağım kör gözüne’ yapıyorlar…
Ayık değiller.
‘Gâvur mahallesinde, Xançepek bölgesinde bir icraat yapacaksan ‘Ayığ’ olacaksan benim babam’, derlerdi eskiler.
*
60 milyon bütçeli etkinlikte dikkatimi çekti, 2 etkinlik ücretliymiş.
*Herkes için Keloğlan tiyatrosu
*Cumhurbaşkanlığı senfoni orkestrası
Çok merak ettim; organizasyon şirketinin parası mı kalmadı, yoksa bu etkinliklerin bizim bilmediğimiz özelliği mi var?
Bir de protokolün dışında kaç kişinin bu iki etkinliği izleyeceğini merak ediyorum.
*
Millet, Kurşunlu caminin önündeki Millet bahçesinde oturup eğleniyordu.
Tam da oturdukları alanda bir zamanlar var olduğuna tanıklık ettiğim doğduğum evin yerini aradım!
Olmadığını bildiğim halde.
Doğduğum, büyüdüğüm, okula gittiğim, gençliğimi yaşadığım, toplam 4 eve ait hiçbir şey bulamadım.
Etkinliğin hedeflendiği gâvursuz, insansız, adamsız mahallemizin bir özelliği kalmamış, anlatmanın dışında.
Bize ait topraklarda oturup eğlenenlere baktım, onlar da bana ‘Sen de kimsin’ der gibi baktı.
Çok zoruma gitti; ‘İşgalci’ gibi algıladım onları!
Son zamanlarda Diyarbakır’da eve, arsaya, mala, mülke zorla konan, haraç isteyen, hazır paracı çetelere benzettim. Bu kesimin de son zamanlarda yine atakta olduğunu, sağa sola tehditler savurduğunu duyuyoruz, onları da ayrıca konu edeceğim.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.