Toplumlar ve layık olduğu yönetimler
Son günlerde çevremizde, çevrenin dışında, farklı meslek gruplarında en çok sitemi edilen bir şey dikkatimi çekti. Yeni bir durum olmamakla birlikte, yoğunluğu arttığı içindir ki herkesin gündemi olmuş.
Ne mesela?
-Vefasızlık
-Arkadan hançerleme
-Ayak kaydırma
-Çökme (Ev, arsa, para gibi v.s)
-Parti zenginliği
Para konusunda kandırma meselesi ise başlı başına ayrı bir durum, kim kimi nerede kıstıracak, onun hesabı yapılıyor. Normal yaşamın parametreleri de vurgun ve talan moduna endekslenmiş vaziyette. Hani çirkin bir deyim var ya; ‘Gemisini yürüten kaptandır’ diye, bu sözcüğü kendine şiar edinmişlerin dünyasının ortasına düşmüş vaziyetteyiz.
Kişiliksiz, şahsiyetsiz, omurgası eğrilerin zaman tüneline girdik, süratle çıkış kapısını bulmamız lazım. Hem birey, hem de toplum olarak.
Kapıyı bireysel olarak bulsak da, mutlaka toplumsal çıkış kapısı olarak açmamız ve büyütmemiz şart.
Yukarıda sözünü ettiğim sitem başlıklarına bir göz atıyorum, aslında eksik, daha da uzatılabilir, ancak ana gövde böyle. Mesele de, bu ana gövdeye müdahil olup, meseleyi doğruya evirebilmektir ki, oda çok zor, adamlar koloni halindeler, örgütlü güç olmuşlar, kendilerini ve bulundukları alanları yönetiyorlar.
Hep vardılar aslında.
Ama bu dönem olduğu kadar pervasız değillerdi.
Hayâsızlık, ahlaksızlık, şerefsizlik gibi ‘paye’ lerle taçlandırılmamışlardı.
*
“HER TOPLUM, LAYIK OLDUĞU ŞEKİLDE YÖNETİLİR”
Bu söz Fransız politik yazar Montesquieu’ ye ait.
Günümüzden 300 yıl öncesinde söylenmiş bir sözün hala geçerliliğini korumuş olması, düşünürün büyüklüğünün elbette ki ispatıdır.
Yasama, yürütme ve yargı erklerinin birbirlerinden ayrılmasının önemini ortaya koyan Fransız düşünür Montesquieu, bizdeki uygulamaya tanık olsa ne derdi?
“HER TOPLUM, LAYIK OLDUĞU ŞEKİLDE YÖNETİLİR”
Zaten söylemiş adam…
Toplumlar gelişir, değişir, yönetenler de yolcu edilir.
Bitmez mi?
Biter, biter
*
DTSO seçimleri için billboardlardaki fotoğrafları yazmıştım, bir arkadaşım dedi ki, ‘Bunların ki normal, seçime gidiyorlar, peki bu özel hastane doktorlarının billboard ve otobüslerdeki artistik pozlarını niye yazmıyorsun.’
Haklı, araya sıkıştırayım ki unutmayayım, ileride daha uzun yazılara sebep olsun bu uyarı.
Sadece o değil ki; hem sağlık hem de eğitim, aynen bu alanda pazarlığa çıkmış, rant savaşına kurban ediliyor. Bir ülke de sağlık ve eğitim ticari rekabete teslim edilmiş ise, ‘geçmiş olsun’ demekten başka da söylenecek söz kalmıyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.