Özellikle Sur içi bölgesinde yaşayanlar; gerek esnaf kesimi gerekse oturan kesim, tarihi bölgenin geleceğinin nasıl olacağını konuşuyor kendi arasında. Tarihi mirasın çok ciddi olduğunun farkında Sur içinin mukim kesimi. Bu nedenle, her türlü düzenlemenin şimdiden yapılması ve geleceğe hazırlıklı olunması gerektiği kanaatinde yaşayanlar. Hem oturan hem de esnaflık yapanlar.

Ali paşa ve Fatih Paşa bölgelerinde yeni yapılan konut ve işyerlerinin bir kısmının ihalesinin yapılacağı duyumu da var. Özellikle bu kısımların doğru ve isabetli işyerleriyle doldurulması gerektiği konusunda bir talep var. Rastgele işyerlerinin yerleşmesi durumunda tarihi atmosfere zarar verebileceği endişesi var. Bu endişe yıkılan ve yeniden yapılan alanlardaki işyerleri ile ilgili.

Tabi ki sur içinin tarihle ilgili olan diğer bölgeleri de var. Bir bütünlük içerisinde değerlendirilmesi gereken 5,5 kilometrelik alanın birbiriyle uyumlu hale getirilmesinin turizme daha büyük katkı sunacağı görüşü ağır basıyor.

Dağkapı, Gazi Caddesi, İzzetpaşa caddesi, Turistik cadde, Balıkçılarbaşı, Melikahmet, Anzele gibi bölgelerin birbiri ile uyumu, esnaf profilinin seçimi gibi konuların da bir şekilde gözden geçirilmesi gerektiği konuşuluyor.

Elbette ki, yine 5,5 kilometrelik alanın araç trafiğinden azade kullanılması konusu da gözden kaçırılmaması gereken bir durum. Böyle olması halinde de Surun hemen dışındaki alanlarda mutlaka yeterli sayıda araç otoparklarının da olması gerektiği konusu da tartışılan öncelikler arasında geliyor ki, bu da önemli.

Bütün bunlar için sur içi turizmini dizayn edecek bir ekibe ihtiyaç var elbette. İlgili ve yetkililerle birlikte oluşturulması gereken bir kurulun oluşturularak, geleceğe yönelik öngörülerin masaya yatırılarak bir hazırlık çalışması yapılması büyük memnuniyet yaratacaktır.

Kısa, orta ve uzun vadeli bir plan ve programla sur içinin ‘yeniden dizaynı’ ele alınmalı diye düşünüyorum. Çarpık yapıların ortadan kaldırılarak, tarihi değerlerin ortaya çıkarılmasına yönelik uzun vadeli çalışmaların yanı sıra, kısa vade içinde pratik yapılması gereken çalışmaların birbirini takip etmesi halinde, önümüzdeki 10 yılsonunda Diyarbakır, Sur içi hazinesiyle dünya çapında bir kent olduğunun canlı kanıtı olarak gözlere hitap edecektir.

Varsa bir yanlış söyleyin!