Süreç ve kayyım
Başladı mı başlamadı mı?
Henüz hiçbirimizin net ifadeler kullanacağı bir durum yok ortada, ancak, ‘Bir şey olmadıysa bir şeyler oluyor’ tadında bir durum yaşanıyor.
Süreç mi, müzakere mi, diplomasi mi, yoksa adı kendinden menkul yeni bir paradigma mı?
Çok sorulu bir meselenin çözümü ile ilgili bir çalışma olduğu kesin.
Bir önceki yazımda ‘Galiba bu kez olacak’ diye yazmıştım.
Olacak, ama nasıl olacak?
Konuştuğum, görüştüğüm herkes bu ve buna benzer sorular soruyor.
Çokça soru sorulmasının nedeni çok açık; 40 yılı aşkın zamandır can yakan meselenin çözüme kavuşması, ülkenin, yurttaşların huzurlu, güvenli bir gelecek hayalinin gerçekleşmesidir.
Talep, beklenti; Son derece İnsani olmasının yanı sıra toplumsal bir ihtiyaç olarak kendini dayatıyor. İnsan yaşamının, bireyin hak ve özgürlüklerinin öncelikli olduğu bir yurttaşlar topluluğu olmayı istemek çok doğru bir talep. ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ mantığına da son derece uygun.
*
SORULAR:
*Kandil, Abdullah Öcalan’ı dinler mi?
*Selahattin Demirtaş’ın durumu ve süreçteki aktörlüğü ne olacak?
*Bir yandan çözüm çalışması diğer yandan kayyum ve gözaltılar neden?
*Hamleler Rojava için mi, Türkiye’deki Kürt meselesinin çözümü için mi?
*Kandil çağrıya uyduktan sonra, Öcalan Meclis’e gider mi, yoksa Selahattin Demirtaş’ı demokratik siyasetin aktörü olarak işaret eder mi?
Bana göre en yüksek ihtimallerden biri de bu işaret olacak!
*Bir başka önemli soru da, ‘Barış ve huzur ortamı yaratılmak isteniyorsa, hasta siyasi tutukluların serbest kalması, aynı şekilde Demirtaş ve onun gibi siyasi tutukluların normal hayata dönüşlerinin sağlanması gerekmiyor mu’ sorusudur.
*Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan2ın henüz net bir ifade kullanmamış olmasının nedeni de konuşuluyor elbette.
*Her ne kadar adına çözüm süreci denmese de toplumsal karşılığı ona hitap eden bu sürecinde birincide olduğu gibi akamete uğrayıp uğramayacağı sorusu ise en can alıcı soru olarak gündemdeki yerini koruyor.
*
Bütün bu sorulara rağmen, ben iyimserim.
‘Galiba bu kez olacak’ demeyi sürdürüyorum.
Herkes tecrübeli. Toplum, taraflar, siyasi partiler konuya vakıf.
Uzun sürebilir, ancak doğru bir çözüm için de zamana ihtiyaç var.
Ortadoğu’daki gelişmeler, Suriye’deki yeni yapılanma dikkate alındığında, meselelerin çözüme kavuşturulması toplumsal karşılık bulacaktır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.