Devran Sinanoğlu

Devran Sinanoğlu

Siyasi karizma

Siyasi karizma

“Evrende değişmeden kalan hiçbir şey yoktur. Tüm varlıklar durmadan değişerek, kendi karşıtına dönüşür. Bu değişim bir nehrin akışını andırır. Bir nehirde iki kez yıkanılmaz. Çünkü sular değişmiş, daha doğrusu akıp gitmiştir. Bundan dolayı dünkü nehir, artık bugünkü nehir değildir. Bugünkü nehir yalnızca görünüşte dünkü nehirdir.” Herakleitos’un dediği gibi her şey değişiyor, insanda bu değişimin bir parçasıdır.

Hükümetler veya siyasi parti liderleri vermiş oldukları sözleri yerine getirmeyebiliyorlar. İstediklerine ulaştıkları zaman, politikacılar rahatlıkla değişebiliyorlar. Rahmetli Süleyman Demirel’in dediği gibi “ Dünkü güneşle, bugünkü elbise kurutulmaz.”

Siyasi karizma; kitleleri arkasından sürükleyebilen, toplum tarafından saygınlığı olan ve kitleleri olağanüstü etkileme gücü bulunan siyasilere denir.

Siyasi karizmaların amacı iktidara gelmek, iktidarın gücünü kullanmaktır. Tüm hedef, amaç budur. Güce sahip olmak.

Siyasi karizmanın iktidara giden formülü: İyi bir fikir sistemi + iyi bir teşkilatlanma yapısı + çok iyi propaganda + para + basın = İktidar (Güç) şeklinde tanımlanabilir.

Bu formül sadece siyasi partiler için geçerli değil. İster bir dernek, vakıf olsun. İster bir sanat topluluğu, kültürel bir kurum olsun benzer yapılar için zemin oluşturmaktadır.

Adolf Berle’ye göre iktidar olma hissi insanlarda içgüdüseldir. Herkeste bir dereceye kadar vardır. Bu içgüdü bazı siyasi karizmalarda diğerlerinden daha kuvvetlidir. Aynı tanımlamayı siyasal alana aldığımızda siyasi karizma liderliğine ulaşmanın toplumun diğer bireylerine göre iktidarı bir hırs ve tutkuyla arzuladıklarını görürüz. Temelde iktidarın içgüdüsel olması, siyasi karizmanın bu içgüdünün, iktidarı arzulaması onu eyleme yönlendirmesi kadar doğal bir şey olamaz.

Siyasal alandaki, her siyasal karizmadaki bireyde bu tutkuya, güce sevk eden bir neden, eylem vardır. İktidara ulaşma arzusu, beraberinde bir siyasi rekabeti de getirmektedir. Nitekim ittifaklarda bunu görüyoruz. Bu aşamada siyasi karizmanın iktidara yürüyecek gücü ve kişisel yeteneğinin önemi ortaya çıkıyor.

Her siyasi karizmanın bir ekibi, teşkilatı vardır. Bu teşkilatı sevk ve idare edecek bir A takımının olması lazımdır. Çünkü siyaset benlikten çok bizlikle yol yürünen bir sahadır. Tek başınıza hiçsiniz, ekibinizle varsınız.

Mevcut iktidarlarda doğan bir boşluk, yeni bir iktidarın doğmasına zemin hazırlar. Var olan iktidarın yanlışları, hataları kitleleri yeni arayışlara sevk eder. Bu da toplumda siyasi karizmanın/karizmaların doğmasına sebep olur. Nitekim günümüz siyasetinin iklimi bu durumun kanıtıdır.

Toplumun ince bir çizgisi var.Seçmen daha önce iktidara gelmiş, daha önce denenmiş siyasi örgütleri, partileri ve siyasetçileri istemiyor. Özelliklede siyasi partileri istemiyor. Bölgesel bazda baktığımızda kitleler (seçmen) denenmişleri tekrar denemek taraftarları değiller. “Dün iktidardaydı ne yaptı ki, bugün ne yapabilir” düşüncesi hakim olduğu için iktidar yolundaki siyasi karizmayı zor durumda bırakır, hatta iktidar kaybına neden olabilir. Toplumun bu konuda tavrı nettir, denenmişleri istemiyor. Bu durumu iktidar yolundaki siyasi karizmaların göz ardı etmemesi lazım.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Devran Sinanoğlu Arşivi
SON YAZILAR