Mustafa Nesim Sevinç

Mustafa Nesim Sevinç

Reisi’nin Ölümü ve İran’ın Geleceği

Reisi’nin Ölümü ve İran’ın Geleceği

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin trajik helikopter kazasında hayatını kaybetmesi, hem ülke içinde hem de uluslararası arenada derin yankılar uyandırdı. Reisi’nin, kötü hava koşullarında Nuh Nebi’den kalma bir hava aracına binmesi, onun rejim açısından ne denli mütevazı(!) bir anlam taşıdığını teyit eder nitelikteydi. Peki, bu olayın ardında yatan gerçekler ve İran’ın geleceği hakkında neler söyleyebiliriz?

İran Cumhurbaşkanı Reisi’yi sistem gereği İran’da önce dini lider Hamaney’in onayıyla cumhurbaşkanı yardımcısının vekâleti, ardından 50 gün içinde yeni cumhurbaşkanının seçilmesi gerekiyor.

Öncelikle Reisi’nin kim olduğuna ve neyi temsil ettiğine bir bakalım. "Tahran Kasabı" lakabıyla bilinen Reisi, gençlik yıllarında Şah destekçilerine ve muhaliflere uyguladığı kanlı baskılarla tanınmıştı. Bu sertlik yanlısı liderin ölümü, Tahran ve diğer şehirlerde özel kutlamalara sahne oldu. Bu kutlamalar, halkın rejime olan tepkisini açıkça gösteriyor. Benim umudum olmasa da, bu durum rejimin meşruiyetinin sallantıda olduğuna işaret ediyor.

Reisi’nin ölümü, İran yönetiminin rotasını pek değiştirmeyebilir. Aksine, güvenlik tedbirlerinin daha da sıkılaştırılması ve Pasdaran’ın kontrolünü pekiştirmesi için bir fırsat olarak görülebilir. Yas süreci ve resmi cenaze töreni bittikten sonra, mart ayındaki genel seçimlerde olduğu gibi cumhurbaşkanlığı seçimlerinin de rejimin şahinlerinin açık zaferiyle sonuçlanması muhtemel. Bu, İranlılar ile yönetim arasındaki uçurumu daha da derinleştirecektir.

Reisi, kadınlara, onları destekleyen erkeklere, Kürtlere ve halklara karşı baskıyı artırmış ve dini lider Ali Hamaney'in halefi olarak görülmüştü. İran'ın teokratik rejimi, üç kilitli bir sisteme sahip olduğundan, önemli bir dişlinin düşmesi tüm sistemi yıkmaya yetmez. Ancak diktatörlükler değişimden nefret eder ve yalnızca durağan zamanlarda gelişirler. Mollalar hızla yeniden organize olurken, halkın rejime duyduğu öfke içten içe yanmaya devam ediyor.

Halk, anlayışsız yönetim ve Batı'nın hatalı ve dayatmacı diplomasisi arasında yıprandı. Uzun zamandır bir apolitikleşme trendi gözlemleniyor. Bu trend yeni bir devrimin fitilini ateşlemez. İnsanlar kaostan ve kargaşadan çok korkuyor. Talepler ve istekler azalırken, reformlara ve siyasi liberalleşme sürecine kafa yormak yerine daha çok ekonomik istikrar ve güvenliği önemsiyorlar. İslam Cumhuriyeti, son 40 yılda ekonomik olarak ayakta kalmayı başardı ve bu görevi yerine getirebileceği söylenebilir.

Helikopterin düşmesi, daha çok iç dengelere yönelik tartışmalara neden olacak. İran’ın gerçek karar vericileri Hamaney sonrası dönemi planlarken, önlerindeki acil gündem yeni cumhurbaşkanını seçmek olacak. Ülkenin nükleer süreçlerinden bölgesel gelişmelere kadar pek çok dinamik konular dikkate alınmak zorunda.

Nüfusun büyük kesimi, köktendinci Şiiliğin getirdiği karanlık kuralların ötesine geçebilmek için kendi dört duvarı içinde yarattığı fırsatları kullanıyor. Ancak insanların her gün yaşadıkları bu çelişki, genel durumu değiştirmiyor. İranlılar, Batı etkisinden ve Şah'ın 'modernist' diktasından kurtulduklarından bu yana bir açmazın içinde ve totaliter İslamın boyunduruğu altında yaşıyorlar. Bu yalanlar imparatorluğunda özgürlükler bastırılıyor. Rejim gerçek seçimler yapmaya cesaret edecek olsa, özgürlük ateşinin kısa sürede nasıl alevlendiğini görebiliriz.

Ortadoğu, her zamankindendaha fazla kargaşa içinde, ayrıca Reisi’nin ölümü, İran'ın iç dengelerini ve bölgesel politikalarını etkileyebilir. Pasdaran’ın kontrolünü pekiştirmesi ve güvenlik tedbirlerinin sıkılaştırılması beklenmektedir. Bu durum, İran'ın nükleer programı ve bölgesel stratejileri üzerinde de etkili olabilir. Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin Hamas ve İsrail liderlerine yönelik tutuklama emirleri talebi gibi gelişmeler, Ortadoğu’daki mevcut kargaşayı daha da derinleştirmektedir.

Sonuç olarak, İbrahim Reisi’nin ölümü, İran’ın iç ve dış politikasında önemli etkiler yaratabilecek bir gelişme olarak karşımıza çıkıyor. Rejimin meşruiyetinin sorgulanması, halkın ekonomik istikrar arayışı ve uluslararası alandaki gelişmeler, İran’ın gelecekteki yönelimi üzerinde belirleyici olacaktır. Yeni liderin seçilme süreci ve bu sürecin sonuçları, ülkenin siyasi istikrarını ve uluslararası ilişkilerini yakından etkileyecek.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Nesim Sevinç Arşivi
SON YAZILAR