Kadın devrimin savunulmasında mevzilerin en ön saflarında savaşmakta ve devrimin inşasında aktif

olarak yer almaktadır. Rojava’lı kadınlar; geleneksel feodal ölçüleri ve kapitalist modernitenin dayattığı bireyciliği reddederek; vatan toprağını, halkını, kendi yaşamını savunmak için cepheye koştu. Özgürleşmenin zeminini yakalayan kadın erkek egemenlikli zihniyette değişim ve dönüşümü de başarmanın yolunu açtı. Ülkesini ve halkını savunmak kadar kadın olmaktan kaynaklı maruz kaldığı her türlü geri uygulamalara karşı da büyük bir mücadele görevi üslendi. Toplumda demokratik kültürün, toplumsal sorumluluğun, özgür yaşamın inşasında önemli sorumluluklar üslendi. Demokratik özerkliğin ekonomik, siyasal ve kültürel örgütlenmesinde ön saflarda yerini aldı. Kadınlar öz örgütlülüğü ve öz savunma gücüyle, bilinciyle devrime damgasını vurdu ve kadın kimliğini öne çıkardı.

  Rojava yaşananlar bir ülke devrimi olduğu kadar, bir kadın devrimi niteliği de kazanmıştır. Kadına biçilen tarihsel-toplumsal rol de bu süreçte ciddi bir kırılmaya uğradı. Kadın bilinci, binlerce yıllık eril egemenlik sürecinden sonra ilk defa Rojava Kürdistan’ında ortaya çıkmaktadır.

 Rojava’da kadının özgürlük gelişimi Orta Doğu’da demokratikleşmenin ve toplumsal gelişmenin en dinamik gücü durumuna gelmiştir. Tarihselleşen sorunlarıyla adeta bir kördüğüme dönüşen sorunların çözümü de kadının demokratik toplum yaratma ütopyasının etkin bir ögesi haline gelmiştir. Devrimin kırmaya başladığı eski cinsiyetçi ve iktidarcı yapılarda önemli kırılmalara yol açacaktır. Önümüzdeki süreçte Ortadoğu’da kadının durumunda önemli değişimlere yol açmaya aday görülüyor.

                Kadının devrime kurucu güç olarak katılması erkek egemenlikli güçlerin tarihsel öfkelerini yeniden ortaya çıkarmıştır. Rojava Devrimine ve özellikle kadına yönelik saldırıların, taciz ve tecavüzlerin artmasında devrimin bu niteliğini görmek gerekir. Bin yıllardır sürdürdükleri eril iktidarlarının sona ereceğinden korkan gerici egemen güçler dünyanın dört bir tarafından devşirdikleri İŞİD, El Nursa vb. gibi çeteleri destekleyerek, koruyarak, her türlü eğitim ve lojistik desteği sunarak devrime ve kadına saldırtmaktadırlar. Kadına dönük saldırılar artmıştır. Taciz, tecavüz politikalarıyla kadını aşağılayarak, iradesini, direncini kırmak istemektedirler.