Narin’den sonra çocukları korumak
Türkiye dün sabaha hüzünle uyandı. Umutlu bekleyişin ardından gelen acı haber ülkeyi yasa boğdu. Sağ bulunacağı umudunu 19 gün boyunca yeşerttik. Bir anda karardı, düştü dalından yeşeren Umutlarımız.
Toplumsaldı beklentimiz. Narin ile birlikte bütün çocukların geleceğini kurtarmak adınaydı.
Olmadı!
Arama, tarama, kurtarma, anne, baba, amca, kardeş, köy halkı, güvenlik, iktidar, bunların hiç birinin bu saatten sonra bir anlamı yok.
Narin’i, Narinleri kurtaramadıktan sonra.
Ne konuşsak boş.
Ağlamak, dövünmek, yas tutmak neyi değiştirir ki?
Asıl mesele bundan sonra çocukları kurtarmak. Narin gibi bir sonları olmasa da binlerce çocuğun kayıp olduğunu biliyoruz. Başlarına ne geldiğini, nasıl bir sonları olduğunu, nasıl bir son hikayelerinin olacağını da bilmiyoruz.
Diyarbakır’ın toplumsal muhalefeti, duyarlılığı devredeydi. Narin olayının Türkiye’ye, Dünya’ya mal olmasında Diyarbakır kamuoyunun ciddi etkisi oldu.
Şimdi, çocukları kurtarma zamanı.
Narin adına, onun anısına çocukların geleceğini kurtarma adına ciddi bir süreç var Diyarbakır’ın önünde.
Büyükşehir Beleyesinin öncülüğünde, çocukları kurtaracak projelere Diyarbakır’dan adım atılabilir. Onun adına oluşturulacak bir merkezden, dünya çocuklarına hitap edecek anlamlı bir çalışmaya imza atmak gerekiyor.
Narin’in anısını yaşatacak güçtedir Diyarbakır. Acısını yüreklerimizde hissettiğimiz şu an başlatalım. Diyarbakır’ın bileşenlerinin görevi ve boynunun borcudur. Narin’e borcumuzdur. Narin’in adıyla dünya çocuklarınının geleceğini kurtarmaya nasıl katkı sunarız?
Adalet işini yapsın, sivillerde kendi payına düşeni.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.