Yahya ÖGER

Yahya ÖGER

LAFÜGÜZAF

LAFÜGÜZAF

Türkiye'de birçok ulusal televizyonda kadrolu yorumcular var. Her şeyi bilir ve her konuda da saatlerce yorum yaparlar.Memleketimin kaderi,"Her şeye yorum yapmak, her şeyi bilmek zorunda kendini görmek" bana da sirayet etmiş bir ukalalık olsa gerek..İşin uzmanları suspus, konuşması gerekenler, zarara uğramaktan korktukları için alandan çekilince,meydanda Abdurrahman Çelebiler cirit atıyor.

Sorarsanız, yozlaşma buradan başladı derim. Cemaat veya siyasi görüş olarak desteklenenlerin,iktidar/muhalefet farkı olmaksızın üst düzey makam işgalcilerinin, yanlış yapmalarının imkansız olduğunu düşünen grup türedi. Kendi cenahında olanların hata yapma olasılığını kabul etmeyen,benzin dökülmeden hemen parlayan,patolojik vaka örneklerini teşkil eden kişilik bozukluğu hastalarının oluşturduğu topluluk..İşi o kadar ciddiye alırlar ki kendi dışındaki herkesi vatan haini,terörist,düşman,kafir ve suçlu ilan etmeleri çokta zorlandıkları bir durumda değildir.Masumiyet karinesi onlar için bir masaldan ibarettir. Oysa Allah: Peygamberlerin bile yanlış yapmalarından bahseder.

Güzelim memleketimde yarım asırdır Doğu-güneydoğuda insanlar, PKK sopasıyla devlete düşman etmeye çalışan zihniyet,15 Temmuz hain darbe ile de FETO sopasıyla Batı illerindeki Müslüman halkın ekseriyetini devletine küstürme projesini uygulamaya koyuldular. Tutmayınca sırada kafatasçı, yanarak ölenlere sevinen, annelerin gözyaşlarını alaya alan, söylemleri ile yangınının bıraktığı tahrifattan daha büyük tahrifatta yol açan, ayrıştırma replikleri bol senaryolar devreye konuldu. Kullanılan dil, Dinsel Terminoloji kaynaklı olunca yalnız devlete değil dinine de düşman bir neslin zuhuru için çalışmalar tam gaz devam ediyor.

Gençler, uyuşturulmaya, teknolojik aletlerle uyutulmaya, gelecekle ilgili ellerinde umutları alınarak yaşama hevesleri tüketilmektedir.

Devlet geleneğine sahip olan Türkiye devletinin elbette ki üst aklı, evletin bekası konusunda bizden çok daha fazla bilgi ve beceri sahibidir.

Dünya, yapay zeka endeksli verilerle şekillenirken, devleti oluşturan her ferdin gaflet uykusundan uyanması,silkinip kendine gelmesinin zamanı geldi geçiyor.Bu uyuşukluk,birlikte yaşamaya helallik getirecek düzeyde,hipnoz edercesine toplumu sarıp sarmalayan uyku hali, huzurun uçup gitmesine,zor zamanların yakın gelecekte olduğunun işaretidir.

Yüksek sesle dillendirilen, beklenilen, küresel çapta gıda, su savaşları ile birlikte insan nüfusunun azaltılmasına yönelik tasarlanan biyolojik savaşlar kapımızı çaldı çalacak. Görmemezlikten gelemeyiz.Ülke olarak üzerimizi örten bu rehavet örtüsünü kaldırıp atmak, her türlü ayrıştırmacı dile karşı güçlü bir hukuk yapısıyla karşı durmak, yeniden toplumsal bilinç ve duyarlılık noktasında kendimizi,gelecek neslimizi donatmamız gerekiyor. Anayasanın kapsayıcı bir şekilde yapılması ile bir nebze mümkün olacaktır. Çok çalışmamız gerekiyor çok

Gerçi çok çalışanı istememek ülkemin bazı güzel insanlarına has özelliktir. Hatta çok çalışıyorsan,birileri tarafından FETO veya PKK'lıdır yaftasını yiyip ama hangisidir, anlayamadın iftirası ile şikayet edilerek küstürülmen olağandışı bir durum değildir.Şükürler olsun ki,hala bu densizliklere karşı metanet gösterip,vatan ve milleti için gayret gösteren,bir ülkü uğruna çaba sarf eden,tarafı hak ve halktan olanlar vardır. Balığın nankörlüğünü bilenler "Allah biliyor ya siz bilmeseniz de olur" der ve yola devam ederler..

Başarılı bir toplumu oluşturmak için, bireysel çabalar elbette önemlidir. Başarabilmek grup çalışması ile mümkündür. Grup çalışmalarında birbirini basamak olarak kullanma, emeği sahiplenme, grup bireylerini rakip olarak görme hastalığı çalışmaların önünde engeldir.

Belki de ülkeyi kalkındırmak, birlik ve beraberliğin pekişmesini sağlamak için, tek paydası zaman ve mekan paylaşımı yaptıklarımızın bakış açısını değiştirmesidir, Plastik çağın, sevgisizlik atmosferinde yaşama belirtisi göstermeyen, köhne ideolojiler peşinden koşanların,din,dindarlar üzerinde siyaseti şekillendirmeden vazgeçmelidirler.

Dinimizi, vatan sevgimizi sorgulama hakkını Sosyal medya fenomenlerin ve siyasilerin insafına bırakmayalım.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yahya ÖGER Arşivi
SON YAZILAR