Kürtler yine sandığa gidecektir, demokratik haklarını sonuna kadar kullanacaktır, tereddüte yer vermeden kendi tercihini yapacaktır genciyle, yaşlısıyla, kadınıyla, erkeğiyle, bu konuda hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Çünkü bu ülkede en fazla Kürtlerin haka, hukuka, demokrasiye, eşitliğe, barışa, kardeşliğe, adaletli paylaşıma ihtiyacı vardır ve tam da bu nedenle yirmi yıldan bu bu yana katmerleşerek devam eden her türlü baskıyı kendisine reva gören, elinden gelse onlarca yıl süren amansız bir mücadele sonucu elde ettiği birçok hak gibi mahkemelerde Kürtçe savunma yapma hakkı, ilkokullarlarda Kürtçeyi seçme hakkı, sınırlı sayıda da olsa üniversitelerde Kürt dili ve edebiyatı bölümlerinde okuma hakkı, hatta sokakta şarkı söyleme hakkı gibi kazanımlarını bile geri alma hevesinde olanlara ilk turdaki gibi hatta daha büyük bir katılımla yine ders verecektir. Hiç kimsenin, en çok da iktidarın bu konuda hiçbir kuşkusu olmasın…

*

Kürt halkı, aslı astarı olmayan, tamamı uydurma suçlamalarla görevden alınıp cezaevlerine atılan belediye başkanlarına, milletvekillerine, siyasetçilerine, aydınlarına, gazetecilerine sahip çıkacaktır, dahası onların sesine ses, çağrılarına güneş olacaktır. Kürtler her türlü ihmalkarlığa, had bilmezliğe, vurdum duymazlığa, aymazlığa rağmen hiçbir zaman dostlarını, ila ki laf dinlemese de uyarılarına kulak asmasa da yüreğine can olduğu, yoluna yoldaş olduğu çocuklarını bugüne kadar yarı yolda bırakmamıştır, sırtını onlara vermemiştir, bugün de vermeyecektir. Dahası son yirmi yılda yaşadığı hadi hesabı olmayan zulmün, açlığın, adaletsizliğin devamına rıza göstermeyecektir. Üstelik halaya gider gibi sandıklara gidecektir, demokratik haklarını sonuna kadar kullanarak bu gidişata dur diyecektir…

*

Elbette ilk turda ortaya çıkan sonuçtan Kürtler de her kes gibi memnun olmadı, hatta önemli oranda moral kaybı yaşadı, kahir ekseriyetle destekledikleri partinin başarısızlığına içtenlikle hayıflandı, tüm uyarılarına rağmen dikine giden siyasetçilerinin tavrına öfkesi kabardı, kimi yerde ders olsun, bir dahaki sefere dikkate alınsın, sözüne itibar edilsin diye oyunu bile esirgedi, vermedi. Bütün bunlar oldu, hemen her yerde yaşandı, herkes tartıştı, yazdı. Bunun yanında kendi örgütünden, partisinden daha kapsayıcı oldu, daha sağduyulu davrandı, tartışmasız samimiyetine inandıkları, sözüne itibar ettikleri Millet İttifak cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’na sahip çıktı, herkesin, en çok da hayatları boyunca Kürtlere bir defa bile inanmamış, hep kuşkuyla yaklaşmış, sözüne itibar etmemiş, ezen ulus kompleksini iliklerine kadar yaşamış, yaşamaya devam eden kimi solcu Kemalistlere rağmen, iktidarın ipe sapa gelmez dedikodularına, hile hurdalarına rağmen oyunu verdi…

*

Bir ihtimal, Millet İttifakı cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylıktan çekilmesini, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da referanduma gitmesini bir yana bırakacak olursak, 28 Mayıs’ta yine sandık başına gidilecektir. Her bir yandan çekiştirilen, yarınından emin olunamayan ekonomisi dibe vurmuş, demokrasisi can çekişen ülkenin geleceği için en kritik, en hasas bir seçim gerçekleşecektir. Cumhuriyet tarihi boyunca sağ muhafazakar siyasetin aşılmaz birer kalesi konumunda kalan yokluk ve yoksulluk içinde kıvranan İç Anadolu, Karadeniz çarık siyasetinde ısrar etse bile, dört tarafı düşman sarmış heyulasından kendini kurtaramasa bile, Kürtler bir defa daha demokrasinin öncüsü olarak ortaya çıkacaktır, milyonlarca işçi ve emekçinin yığınlar halinde yaşadığı, yoksulluğun son yıllarda dibe vurduğu metropol kentlere sonuna kadar destek verecektir, dahası herkesin selameti için, demokrasi için, barış için aydınlığa, özgür geleceğe oy verecektir…