Sunu

Ötenazi: tedavisi mümkün olmayan ölümcül, acı çeken hastanın acılarını dindirmek için hastanın beyanı, hastanın eş ve çocuklarının rızasıyla, imza altına alınmasıyla bir hayatı sonlandırmaya denir…

1

Sokak hayvanlarımız kal û beladan beri beraber yaşadığımız can dostlarımızdırlar, kuşlar gibi börtü-böcekler gibi…

Sokak hayvanları insan yardımı olmadan yaşamlarını sürdüremezler, Allah’ın bahşettiği can; vicdan ve merhamet duygusunu çocukluk döneminde bu hayvanlar sayesinde mazhar olup sevgiyle aşılandıklarını ve bilinçlendiklerini biliyoruz, bunu hiç unutmayalım… Kedileri nankör, köpekleri de saldırgan olarak ilan ettiler, yetmedi ötenazi, uyutma adı altında köpek katliamını meclisten geçirdiler.

Ne diyorlardı unuttunuz mu?

Hatırlatalım!

“Yaratılanı Yaratandan dolayı severiz…”

Bu ne sevgi ah bu ne ızdırap!

*

Canlılar içinde en şerefli eşrefi mahlûk insanoğludur ama en cani, en gaddar olan da insanoğludur, savaşlar çıkartan, toplu katliamlar yapan, kendi cinsine işkence yapan, yakan, öldüren tek canlıdır.

Savunmasız bu sokak canlarını katliamlarla yok edip, uyutmayı, ötenazi olarak adlandırdılar. Ötenazi; ölümcül hastanın acı çekmemesi için hastanın rızası olan bir eylemdir. Tecavüze uğrayan çocuklar için de “Küçüklerin rızası vardı…” dedikleri gibi… Yaradan mısınız ki, yaratanın yarattığı canları alıyorsunuz?

Allah’ın yarattığı canları katledenler, Allah’ı inkâr ettiler…

Ve katliamlar başladı!

Kurşun pahalı, ötenazi verelim mi?

*

Maymun Çiçeği; Afrika’da temas yoluyla yayılan-geçen bir pandemi türüdür, bu yüzden tüm maymunları öldürmeli!

Ama bazılarının üç maymunları var, kendi iç maymunlarını öldürmezler, referandum yapmak gerek! Bazılarının da değişik üç maymun alışkanlıkları var:

Yüreği çirkef olanlar; maymun suratlı!

Hırsızlık, arsızlık, yolsuzluk, garip-gurabanın hakkını yiyenler, maymun iştahlı! Güçlü olanlara şaklabanlık yapanlar; maymuncuk! Ya da maymunlara soralım:

Ötenazi yapalım mı?

**

Domuz Gribi; dünyayı ve ülkemizi kasıp kavuran bu hastalık İllallah ettirdi, tüm domuzları itlaf ve yok etmek gerekir, teşviklerle domuz avcısı timleri oluşturup her domuz başına ödül vermek gerekir, üstelik domuzlar dini bütün bir topluma ters orantılıdır, dince de haramdır. Tüm domuzları domdom kurşunlarıyla öldürüp, domdom kurşunu eşliğinde göbek atmak lazım! Tüm domuzları da öldürmek lazım!

*

Kuş Gribi; kuş gribi de ülkeyi kasıp kavurdu, ülke dışından gelen kuşlar bu virüsü ülkemize soktular. Nedir bu kuşlardan çektiğimiz, bunlar sınırları pasaportsuz asıyorlar, bu kuşlar terörist; kuşların neden pasaportu yok, harç ödemiyorlar, ya bu kuşlara pasaport vermek gerekir, ya da tüm kuşları öldürmeliyiz!

Kuşlar sınırlarımızı kevgire çevirdiler, mültecilere kötü örnek oluyorlar, mültecilerde kuşların güzergâhını takip edip ülkemize akın ediyorlar…

Biz ki uçurtmaları vuran bir ülkeyiz, bu çapulcu ve terörist kuşlarla mı baş edemiyoruz Tüm kuşları da vurun, öldürün!

2

Tavuk Karası; nedir bu tavuklardan çektiğimiz, şoförler belli yaştan sonra bu tavuk karasına yakalanıyorlar, o yüzden trafik kazaları oluşuyor, ölümler çoğalıyor. Tavuk dediğin ne ki: “Tavuk su içer Allah’a bakar!

Bu yüzden tüm tavukları da uyutmak lazım!

*

Martı Dansı; bu martılar anarşist, bunlar karada biat ederler ama havada anarşist-anarşist kavga ederler, avlanmazlar birbirlerinden çalarlar, hırsız bunlar hırsız, çapulcu, harami bunlar, balıklarımızı da avlıyorlar, balık fiyatları bu yüzden tavan yapıyor. Karakolda doğru söyler, mahkeme de şaşar misali! İnsanlara kötü örnek oluyorlar o yüzden martıları da zehirlemek lazım!

**

Harami Karga; biat etmeyen terörist kuşlardandır, balkonda yiyecek buldular mı hemencecik çalarlar, bunlar harami-harami, çapulcudurlar, kargalar hem nankör, hem de imansızdırlar, Hz. Nuh’a biat etmeyip aldattılar.

Tufan olacağını bilen Hz. Nuh bir çift de karga alır gemiye o zamanlar kargalar apakmış, bembeyaz, aylarca yol alan gemi bir türlü karaya ulaşamaz, Hz. Nuh bir çift kargayı öncü olarak kargaları karayı bulmaları için yollar. Kargalar karayı görürler dinlenmek için mola verirler ve geri dönmezler. Günler sonrası gemi karaya yanaşır, kargaları huzura çağırtır sorgular.

Kargalar bin dereden su getirip bahanelere sığınırlar.

Hz. Nuh kargalara beddua eder ve kargalar karalara bürünür siyahlaşırlar…

Bunlar nankör-nankör!

O yüzden kargaları da uyutmak lazım!

*

Arı Sokması; arılar tehlikeli böceklerdendir, arı sokması sonucunda yüzümüz, kollarımız şişiyor, zehirlenmelere yol açıyorlar.

Maazallah bu arılar bir örgütlenirlerse toplu saldırılarla terörist eylem yaparlarsa ülkenin güvenliği tehlikeye girer bu bir bekâ sorunudur! Bu yüzden tüm arıları da uyutmak lazım!

**

Yılan Sokması; yılanlar sinsi sürüngenlerdendir, çoluk-çocuğumuzu ve bizleri sokup zehirliyorlar, ölümcül vakalar oluşuyor tüm yılanları zehirlemeliyiz!

Koynumuzda yılan besleye-besleye hayvanat bahçesine döndük, içimizdeki hayvan sevgisini de öldürmeliyiz!

Tüm yılanları da uyutmalıyız!

***

Horoz Ötüşü; sabahın tam tatlı uyku saatinde horoz öter uyku bozar, abdest bozar gibi! Horoz susmaz öter de öter, huzur ve güven ortamını bozar, yetmez bir de üstüne üstlük zamansız öterler…

Tüm horozları da kesmek lazım!

**

Cırcır Böceği; cır-cır-cır kafa ütülerler, sivrisinek saz çalar, bunlar da vokal yaparlar. Bunlara özenenler de şarkıcı olurlar, konser verirler, festivallerde binlerce gençleri toplayıp dans ederler, bizim kültürümüzde dans var mı?

O yüzden konserler ve festivaller yasaklandı, bizlere dini bütün nesil lazım!

Bu yüzden cırcır böcekleri gençlere kötü örnek oluyorlar, bunların hepsini, susturmak ya da uyutmak lazım!

***

Kırlangıç Pikesi; en tehlikeli kuş türlerindendir!

Uçarlarken pike yapıyorlar, çok özgürce uçuyorlar, akrobatik hareketlerle gençlerin kafasını karıştırıyorlar, terörist-terörist uçuyorlar. Teröristler kırlangıçları örnek alıp paratonerlerle denizleri aşıp ülkemizde bombalı eylem yapıyorlar…

Tüm kırlangıçları da uyutmalı!

****

Deniz Atı; en tehlikeli balık türüdür!

LGBT midirler ne?

Dişiler dururken erkekler yumurtaları taşır ve doğurur! Kadınlar bundan dolayı “Feminist” hareketlere başladılar ve kadın erkek eşittir diye bir teori attılar ortaya, hiç kadın erkek eşit olur mu?

Kadının fıtratında doğurmak ve evde eşine hizmet etmektir, bu feministler var ya bu feministler, utanmasalar erkekler çocuk doğursun diyecekler, ne günlere kaldık Yarabbi! Bu canlı düşmanlarıyla aynı oksijeni soluyup, aynı toprağı çiğniyoruz, dayanmaz bize bu toprak bu oksijen!

Bizler bu olumsuzluklara rağmen tüm canlıları seviyoruz, lanet olsun içimizdeki canlı sevgisine!