Bêjdar Ro Amed

Bêjdar Ro Amed

KENDİNE GELEMEMEK

KENDİNE GELEMEMEK

Anlamak ve Tanımak
İnsan, önce kendini tanır ve keşfeder. Kendine yol gösterir ve doğru yola çıkar. Bilmeyi, kendinde yakalayan insan, kendini bilen insandır. Tanımak ve keşfetmek, insan zekası olarak belirginleştiğinde, dönüşüm gerçekleşir. İnsan duruş ve katılımıyla, yaşamın anlam derinliğini ve yoğunluğunu kazandıkça, ilerler. Görüp, kendine döndükçe yaşamsallaşır.
Paylaşmanın Önemi
Paylaşmak, insan olmanın önemli bir edimidir. İnsanın doğayla bağı böyle gelişir. Duyarlılığı, yaşamla ve yaşadıklarıyla ortaya çıkar. Tüm yaşam oluşumlarının bunlarla bağı vardır. Bu anlamın canlı bağıdır. Yaşamla iç içeliği, doğayla olan iç içeliğini anlatır.
Bilme Hali
İnsan olmak, bir bilme halidir. İnsanın kendini keşfetmesi bu bilmeyi getirir. Kendi olan insan, doğayı, yaşamı, canlıları dinler. Başka tür bilmelere tevessül etmemek gerekir.
Bağın Kopması
Kendiyle, doğayla, yaşamla ve canlı olanla bağları kopan insan, kendisi olmaktan çıkan insandır. Buna da ‘bitkisel hayat’ denir. Canlı olma hali ölmemiştir ama, yaşadığı anlamına da gelmez. Yaşamak, canlı olmak ve canlı akmaktır. Bunu bitkisel yaşam halimizle anlamamız çok zordur. Kimi zaman ölümün eşiğine gelen insanlar olur. Bu eşiği atlatan insan hayata başka türlü bakar. Yeniden doğduğuna inanır. Yaşamın anlamı bir başka olur. Ama anlatamazlar. Anlatmak zor gelir. Bu bile gerçek yaşamı anlatmaya yetmez. Özgür insan ve yaşam tarifsiz bir kendin olma halidir. Anlamı ve tadı bambaşkadır.
İnsan ve Neşe
Bilinç, neşe ve farkındalığın sonsuz kaynağı, insandır. Bilinmezlikler labirentinde gezinen nice insan, arayışlarıyla, bu hakikatin peşinde koşmuştur. Gılgameş’in “ölümsüzlük otu” arayışı bile buna işaret etmektedir. Ölümsüzlük nedir ve nerede aranmalıdır. Ölümsüzlüğün sırrı insan olma da değil midir? İnsan olma bütün sırların çözüm anahtarıdır. Başımıza gelen bütün felaketlerin nedenini de insan olmaktan çıkmada aramak gerekir.
İnsan Olmaktan Kopmak
İnsan olmaktan kopmak tuzak, hile, tecavüz, sahtelik ve ölümdür. Yaşamın ölü doğması, insan olmaktan çıkma ile başlar. Böyle bir insan yıkımların esas gücü haline gelir. Yaşamı ve dünyayı zedeler. Kimyasal zehirlenme, dünyanın yok edilişi ancak bozulmuş insanla mümkün olur.
İnsanlaşmak Güzel Yaşamaktır
İnsan, bir yaşam güzelliği iken, vahşet ve acımasızlık sınırında gezen bir cellada dönüşür. İnsanın bozulması, böyle bir dünya yaratır. Bu, yıkımın dünyası olur ve oyunu, tuzağı, hileyi, yalanı, hapishaneyi, işkenceyi ortaya çıkaran bir dünya haline gelir. Bunu yapan zihni anlamadan kim olduğumuzu bilemeyiz. Hâlâ kendimize gelemiyorsak bu nedenledir. Kendimizi bulamamamızın nedeni de budur. Başı kopan hayvanlar gibi bir o yana bir bu yana sıçrayıp duruyoruz. Yaşamı da bilmiyoruz. Yaşamın nasıl bir şey olduğunu da görmek istemiyoruz. Yaşadıklarımızı, doğal bir yaşanmışlık gibi alıyoruz. Bu,hem beynimizi hem yüreğimizi uyuşturmuş. Kendimize gelemiyoruz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bêjdar Ro Amed Arşivi
SON YAZILAR