Kayyımlar hakkında suç duyurusu!
Diyarbakır belediyesini 8 yıl yöneten kayyımların savurganlığını, yönetmedeki aymazlığını, ihalelerdeki usulsüzlükleri bu köşeden sık gündeme getirdim, devam ettiriyorum. Bir önceki yazılarımda da dediğim gibi, mesele şahsi değil, kişisel bir husumetten kaynaklı değil. Tamamen toplumsal bir mesele, bana, size, hepimize ait olanın heba edilmesiyle ilgilidir.
Bütün Türkiye’de olduğu gibi, kayyımlarla yönetilen belediyelerde hesapsız bir harcama yapılmış, yetmemiş belediyeler geleceğe dönük borçlandırılmış. Yani, kentlerde, ilçelerde, beldelerde doğmamış çocuklar dahi şu an için borçlu. Belediyeler, borçları afişe ediyor, halkın dikkatine sunuyor. Rakamlar halktan çalınanlar. Halk kendinden alınanları, çalınanların hesabını sormalıdır. Bugün, açlık sınırının altında gelire mahkûm edilmiş ise halk, bunun sebeplerinden biri de belediyelerden çalınanlardır.
Gelelim Diyarbakır’a…
3,5 milyarı net, 7 milyara kadar uzanan kısmı ise daha sonra netleşecek bir borçlanma söz konusu. Yıllık 12 milyar bütçesi olan bir belediyeyi nasıl borçlandırdılar, onu da ayrıca ve çokça tartışmak gerekir.
Bir önerim oldu, kabul gördü.
‘Bizi borçlandıranlar hakkında suç duyurusunda bulunalım’ önerim üzerine kentte bir hareketlilik başladı. Hukuki anlamda geçerliliği, olabilirliği konusunda görüş alışverişinde bulunulacak, yurttaşlık hakkı kullanılarak, bizleri nasıl ve ne şekilde borçlandırdıkları konusunda suç duyurusu yapılacak.
Hiç ayıbı yok, Diyarbakır’da henüz doğmamış çocukların neden borçlandırıldıklarını sormaktan daha demokratik bir hak olamaz. Sadece borçlandırma ile kalınmamış, aynı zamanda gelecekte kullanma hakkımız elimizden alınmış, menkul ve gayrimenkullerimizde satılmış. Yetmemiş, büyük bir bölümü de devredilmiş.
Öyle bir şey olmalı ki, dünya’ya örnek olsun.
‘Halk hukuk önünde kendinden çalınanların hesabını soruyor’ diye manşetlere taşınsın. Bunu Diyarbakır yapabilir. Zaten bir önceki yazıma gelen yorumlarda aynı zamanda öneriler de var. Yapılacak suç duyurusuyla ilgili Baro’nun, DTSO’nun, diğer STK’ların hazırlık yapması ve tek tip başvuru dilekçesi ile toplu başvuruların yapılması öneriliyor.
Evimizden, işyerimizden, cebimizden alınarak rızamız dışında harcananların, aynı zamanda rızamız dışında gelecekte ödeyeceklerimizin hesabını soruyoruz, yanlış bir iş yapmıyoruz. Devletin ve milletin malına göz koyanlardan hesap sormak istiyoruz. Bundan sonra göz koymaya niyetli olanlara gözdağı vermek istiyoruz.
Yapanların yanına kar kalmadığını, kalmayacağını, niyetli olanların önünü kesmek için, örnek olması için demokratik hukuk hakkımızı kullanmak istiyoruz. Bu hesaplar sembolik dahi olsa, tarihe not düşmesi açısından son derece önemli. Kaldı ki, böyle bir hesabın sorulması sembolik olsa da, bilakis, demokrasinin gereğidir. Adalet kurumlarının da halkın taleplerine karşılık vermesi için doğru bir zemindir. Demokratik değerlerin, hukukun korunması açısından ciddi bir sorumluluktur.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.