İktidar ve toplumsal vicdan!
Vatandaş ‘Bu iktidardan kurtulacak mıyız’ diye soruyor!
Demokrasilerde aslında sorulmayacak bir soru olmasına rağmen, bu sorunun ısrarlı bir şekilde sorulmasının nedenleri var elbette. ‘Çökme’ zihniyetinin varlığına inanmış yurttaş, ‘Bunlar çöktü, gitmez’ diye düşünüldüğü içindir ısrarlı sorunun nedeni.
Ne ilginç değil mi, karar verici olanlar, anti-demokratik bir algı sorusunun muhatabı oluyor.
Algıda iyiler.
Çok rahat yalan söyledikleri için hayal satışı konusunda da profesyonelleştiler. Kendi şahıslarında kanıtlanmış bütün suçları tek hareketle karşıdakinin hanesine yazdırabilirler, insanları da buna inandırabilirler.
İşte örnek, Enerji Bakanının CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik kesik elektrik üzerinden yarattığı kaos. Göz göre göre iftira ve yalanla karşıdakini karalayabiliyorlar. Ancak, tutmuyor, tutturamıyorlar. Zaten vatandaş da yemiyor.
Karaman koyunu misali oyunları sonradan, çok geç çıktı ortaya, ancak iyi çıktı, kendileri de artık buna inandı.
Filmin sonuna geldiler.
Durum, The End.
O noktada olduğumuz kesin.
Yani kurtuluyoruz, kurtulacağız, kurtulacaksınız.
Zaman ilerledikçe nedamet getirecekler de olacak aralarında.
Vicdanı kalan var ise, onunla ilgili muhasebeleri yapacak olanlar da çıkacak.
Çıkıyor da zaten.
Dönemin Bakanı Eşref Fakıbaba gibi.
AK Parti Milletvekilinin yakınları tarafından Suruç ilçesinde katledilen Şenyaşar ailesi ile ilgili meseleye, ‘PKK’lılar yaptı, bunlar terörist’ demişti Fakıbaba.
Hem de Şanlıurfalı bir Bakan olarak, kendi seçmenlerinin olduğu bir alanda taraf gibi davranmıştı.
Şimdi, aradan zaman geçti, ‘pişmanım, kendimi affedemiyorum’ diyor.
Geç oldu, ama olsun.
Ben kişisel olarak Fakıbaba’nın samimiyetine inanıyorum, ancak benim kabulüm geçerli değil, kendi adımadır. Ateş düştüğü yeri yaktığı için, Şenyaşar ailesinin ve o annenin düşüncesi, bakışı, kabulü önemli.
İktidar, vicdan ve toplumsal vicdan üçlemi üzerinden meseleye baktığımızda; ortaya ciddi ezik bir durumun çıktığını, çıkmaya devam edeceğini, nedamet getireceklerin sayısının da giderek artacağını biliyoruz.
Son pişmanlık fayda verir mi, vermez mi?
Onu da sahnesi gösterecek.
Toplum vicdanının bunları affedeceğini hiç sanmıyorum.
Kendi yollarını da ülkenin yollarını da tıkadılar.
Ama gidecekler.
Kurtulacağız.
Başka da yolları kalmadı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.