Düşün Diyarbakır’ın yakasından!
Diyarbakır hafıza kentidir.
Tarihtir, bellektir, geçmiştir, gelecektir, kültürdür, sanattır, direniştir.
İlgi odağıdır, kucaklayandır, sahiplenendir, ancak sahipsiz de değildir.
Ayrıca, burada hiç yaşamayanların, bir anda gelip sahipleneceği bir kent de değildir.
Popülizm mi desek
Moda olduğu üzere mi desek
Bu kentin sahipleri, asli unsurları yokmuş gibi, birileri bekçisiz bostana dalar gibi kentin içine dalıyor.
Belediye başkanı olmak istiyor
Milletvekili oluyor, olmak istiyor.
Siyaset kurumlarının yapısı da buna Cevaz veriyor.
Galiba bu yöntem, kenti yönetmenin kolay yolu olsa gerek.
Evrensel inançları olan biriyim, ancak kent ‘Milliyetçisiyim’…
Elbette ki bireyler, uzun süre kaldıkları, aidiyet hissettikleri yaşam alanlarını sahiplenme hakkına sahiptirler. Hele ki Diyarbakır gibi kadim metropol kentlerde çok da yadırganacak bir durum değil. Ayrıca desteklenir, hatta desteklenmiştir.
Ancak, hiç Diyarbakır’da yaşamadığı halde kenti yönetme iddiasını ‘güçlü’ bir şekilde kafamıza vuranlaradır sözümüz.
Sosyal medyada rastladım.
Başka bir kentliyim, ancak Amed benim rüyam, Belediye Başkanı olmak istiyorum, şöyle, şöyle de planlarım’ var diyen birine rastladım. Son dönemlerde sosyal medyada çok ön plana çıkan bu şahsiyeti hiç tanımam. Daha ileri bir ‘öngörü’ yapmış, ‘Diyarbakır’ı Başak Demirtaş ile birlikte yönetmek isterim’ demiş.
Çok cesaretli, yüksek egolu bir talep!
Biraz araştırdım, bu arkadaş Ağrılı.
İnsan, doğduğu, büyüdüğü alanı en iyi bilendir.
Aidiyet önemli.
Aileden başlar, yaşam alanıyla bütünleşir.
Hele ki bu yaşam alanı Diyarbakır ise, genetik bir duruma hitap eder.
Biz farkındayız; genetiğimiz uzun zamandır bozulmak isteniyor, ancak, tohum GDO’lu olduğu için tutmuyor. Amed, Amida, Diyarbekir, Diyarbakır; kim, nasıl algılamak istiyorsa öyle olsun. Ama 12-13 bin yıllık ‘yaşayan kent’ özelliğini ortadan kaldırmak mümkün değil.
Nüfus yapısı, demografik yapı değişiklik gösterse de kentin genetik yapısı bozulmuyor.
Bence Milletvekili ve Belediye Başkanı olmak isteyenler, Diyarbakır hevesinden vazgeçsinler, hatta telaffuz dahi etmesinler.
Edenlere güçlü itirazımız olacak.
Caddesini, sokağını, kültürünü, küçe çıkmazını, tarih ve kültür mekânlarını, surlarını, evlerini, özelliklerini bilmeyeceksin; Belediye başkanı milletvekili, kültür müdürü, belediye başkan yardımcısı olacaksın.
Biraz öteye gidin kardeşim.
Diyarbakır deyimiyle ‘Düşün yakamızdan’…!
‘Düşün Diyarbakır’ın yakasından’…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.