DİYARBAKIR’DA YANGIN
Diyarbakır’ın Çınar ilçesi ve Mardin Mazıdağı arasında vuku bulan yangın geniş bir alana yayılmış olup resmi kayıtlara göre 15 vatandaşımız vefat etmiş olup 78 den fazla yaralı olduğu söylenmektedir. Beşyüzden fazla küçükbaş-büyükbaş hayvan telef olmuş olup, makilik ve tarım alanları tamamen yanıp kül olmuştur…
Diyarbakır Barosu yangına ilişkin suç duyurusunda bulundu, Diyarbakır Barosu tarafından yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
“Diyarbakır ve Mardin’de meydana gelen yangınlarda şu ana kadar 6 vatandaşımız hayatını kaybetmiş, 20 vatandaşımız ise yaralanmıştır.
Yangında hayatını kaybedenlere Allahtan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve yaralılara acil şifalar diliyoruz.
Yangının çıkış sebebi ve müdahalede geç kalındığı iddialarına ilişkin etkin bir soruşturma faaliyeti yürütülmesi amacıyla birden fazla insanın ölümüne ve yaralanmasına sebebiyet verme (TCK md. 82/1-c ) Genel Güvenliğin Kasten Tehlikeye Düşürülmesi (TCK md. 170) suçları kapsamında Çınar Cumhuriyet Savcılığa suç duyurusunda bulunulmuştur.
Diyarbakır Barosu olarak soruşturmanın takipçisi olacağız… “
Açıklamadan da anlaşılacağı üzre daha yangının ilk anı, bölgeye tamamen sıçramadığı ve büyümediği anlaşılıyor.
Baro Çınar Kaymakamlığını uyarıyor, önlem ve soruşturma yapılmasını istiyor henüz ölü sayısı 6 olup yaralı sayısı 20 iken, Çınar Kaymakamlığı Diyarbakır-Mardin Valiliği ne önlem ne de müdahalede bulunuyor ki ölü sayısı 15 yaralı sayısı 78’e yükseliyor. Diyarbakır,-Mardin Yerel Yönetimler ararözlerle müdahalede bulunuyorlar, merkezi hükümet ne bir yangın uçağı ne de bir müdahalede bulunmuyorlar, AFAD denilen bir kurum neden var bilen var mı?
Görgü tanıklaııyla, köylülerle görüşen bir dostumun anlatımı:
“Yangın söndürüldükten sonra yangın söndürme uçağı geldi, bir iki sorti yapıp gittiler…”
Bu elim olaydan sonra Merkezi Yönetimden ikna edici bir açıklama gelmedi, Ulusal Tv Medyada haber değeri olarak bulunmadı, görülmedi ki es geçildi…
Coğrafya ve bölge itibari ile Televizyonlarda haber değeri olmayan yangınlar, ölümler kimseyi ırgalamadı.
Ağıtlar Kürtçe olunca, duymadılar, görmediler, konuşmadılar…
Sosyal Devlet, afet anında hemen bir kriz masası oluşturur, afet bölgesine yangın söndürme ekipmanlarını sevk eder, yangın söndürme uçağı gönderilir ve bu olayın vuku bulduğu bölge geniş bir alana yayılması yangının çıktığı alan ekili olduğu, anızın yakılması söz konusu olamaz…
Diyarbakır Mühendisler Odası’nın (EMO)açıklaması:
1. İletim hatlarında bir çok noktada eklerin ve liflenmelerin olduğu tespit edilmiştir. Direkteki OG sigortalarının yerinde olmadığı, bunun yerine iletkenlerle bypass edildiğive bu bağlantıların gevşeklikten dolayı arka sebebiyet verebileceği tesbiti yapılmıştır.
2. Birçok direkte kırık izalatörlerin olduğu bu durumun atlamalara sebebiyet verebileceği teknik açıdan bir veridir.
3. OG hatlarda ekili tarım alanlarında ağaç, direkleri mevcudiyetleri görüldü. Bu ağaç direklerin kullanılması uygun görülmemektedir.
4. Hatların geçtiği güzergahlarda direklerin etrafında yangına karşı bir önlem alınmadığı gözlemlenmiştir. (Direk diplerindeki otların mevcudiyeti v.s)
Elektrik Mühendisleri Odalarının hazırladıkları rapor Milletvekili Ali Kenanoğlu tarafından 4 yıl önce TBMM‘ne sunduğu rapor...
Kayıp dışı elektrik iki bölümden oluşur:
1. Bölüm kaçak kullanım sadece yüzde 7’dir.
2. Bölüm ise kayıp elektrik; bazı bölgelerde trafoların eski ve eskimiş trafolara göre değişiyor. Eskimiş trafolardan ve elektrik hattından dolayı % 62, bazı bölgelerde ise 11 sayaca geimeden kayıp olan elektrik…
Milletvekili Ali kenanoğlu, eskimiş ve miadı dolmuş trafoların bakımları yapılmadığını raporladı…
Özelleştirme…
Özelleştirme; devletin hantal yapısından dolayı hizmette gecikme ve siyasetin arka bahçesi olduğundan, işletmesi özel şirketlere ihale usulü ile bakım, onarım yenileme maddeleri sözleşmede imzalanarak devir yapılır.
Sözleşmeyi yapan yüklenici firma hiçbir bakım, onarım, yenileme yapmadıkları halde denetleme kurulu çıkar ilişkilerine dayanarak bakım ve onarım yapıldığı rapor-tutanakları imzalarlar, sonuç kaçınılmaz olur.
Dün Antalya’da teleferik kazası, bugün Diyarbakır-Mardin arasındaki yangına davetiye çıkarıldı… Özelleştirme kapsamındaki yüklenici firma sadece fatura tahsilatı ve açma-kesme işlemlerini yaparlar.
Getirisi olan ve eskimiş miadı dolmuş trafolardan dolayı kayıp kaçak bedelini de vatandaşlardan kat be kat tahsil ediyorlar.
Eski ve trafolardan dolayı trafoların yenilenmemesi vahşeti getirdi...
4 yıl önce Milletvekili Ali kenanoğlu, Dedaş’ın bakım yapmadığını raporladı ama hükümet bu raporu göz ardı etti, ardından da bu katliam gibi kaza geldi…
Yangının başladığı ilk saatlerde kalemşorlar, soytarılar ve iktidardan bir şeyler kapma peşinde olan dalkavuklar, araştırmadan STK’ların rapor ve açıklamalarını okumadan, göz ardı edip, yalan yanlış bilgilerle hemen “Anız” yakma işleminden kaynaklandığını kaleme alıp, sermayenin kalemşorları olduklarını ispatladılar. Halkın menfaatlerini ve zararına sekte vurmak için hükümet sözcülüğü gibi makale yazdılar, şimdi diyorum ki bu kalemşorların TÜİK’le ne farkları var. Sermayenin ihmalkârlığından kaynaklanan yangın mahkemelerce karar verilirse “Afet Bölgesi” olarak ilan edilir, Dedaş da bu zararı ödemekle mükellef olur...
İşte bu kalemşörler soytarılar köylünün emeğini sermayeye peşkeş çekme derdindeler.
Beynimde soru işaretleri oluşuyor, sermayenin kılıcını çekenler karşılığında ne kadar hizmet bedeli, savunma bedeli almışlar ki, şeytanın avukatlığına soyundular...
Emo ve savcılık ön raporlarına göre, Mazıdağı ve Çınar köylerindeki yangının esas sebebi anız yakma değil elektrik direkleri ve tellerinden kaynaklandığı anlaşılmıştır.
Gerçeklerin ergeç ortaya çıkma gibi bir huyu vardır, soytarılar ve kalemşorlar istedikleri kadar devekuşu gibi başlarını kuma gömüp üç maymunu oynasalar bile kâr etmez…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.