Bir okuyucumdan kısa bir mesaj aldım.

Eski ve iyi bir Diyarbakırlı.

Diyarbakır’ın geçmişine hâkim, geleceğiyle ilgili, kaygıları olan bir okuyucu, aynı zamanda bir dost.

Üniversite arazileri için bir takım çalışmaların olduğunu, bazı alanların yerleşime açılması gibi çalışmaların söz konusu olduğunu aktardı.

Bir de eklemiş, ‘Üniversitenin kurucularının kemikleri sızlıyor, geçmiş, gelmiş haramiler kuşa çevirdi 27 bin dönümlük araziyi’ demiş. Bu arazi zamanında istimlâk edilmişti, ulvi bir amaç için kullanılacağı için. Şimdi ranta dönük kullanılıyor ise ya da kullanılacaksa istimlâk için rıza gösterenlerin, onların mirasçılarının suçu ne?

Acaba, araziler amaç dışı kullanıldığı için onların hukuken itiraz hakları yok mu?

Hukuken olmalı.

Diyarbakır stadyumunda olduğu gibi, AVM yapılacaktı, ancak, gerçek sahipleri spor aktiviteleri yapılması için şerh koyduğundan dolayı rant ile ilgili amaç hasıl olmadı. Şimdi yerine Millet bahçesi yapılıyor.

*

Sur belediyesinin de O bölgede arazisi vardı, borçlarına mukabil hazineye verildi, ancak döndü dolaştı ranta dönük bir duruma kurban oldu. Sur Belediyesi satmadı, ancak devrettikleri kurum sattı araziyi. Üniversite arazisi ve çevresindeki bölge ballı bölge, imar yoktu, imara açıldı, hatta yüksek kat izni dahi verildi, şimdi yüksek binalar yükseliyor. Kentin içi yetmezmiş gibi dışından da yüksek binalarla kuşatılacağız.

Hem içeriden hem de dışarıdan rant fethi gerçekleşiyor, bölgenin adını da fetih koymak normal o zaman!

Diyarbakır kamuoyu ‘Fetih’ adından vazgeçilmesini bekliyor.

Kıtılbülbül adını da bir an önce iade edin.

*

Sadece Üniversite alanı paylaşılmıyor ki, dışarıda da paylaşım var!

Sürekli billboardlara ‘Satılık arazi’ ilanı asılıyor. TOKİ Kayapınar’da, Sur’da, Yenişehir’de, Bağlar’da ihale ile arsa satışı duyurusu yapıyor. Bunların bir bölümünün Belediyelere ait olduğunu biliyoruz. Özellikle son dönemlerde daha çok rastlıyoruz.

Yangından mal kaçırma diyorlar ya, aynen o yöntem.

Giderken talan edip gidiyorlar.

Kayyum marifetiyle peşkeş çekilen arsa, arazi, özetle; belediyelere ait gayrimenkullerin listesi günü geldiğinde ortaya çıkacak, herkes küçük dilini yutacak!

Bu işlere alet olanlar, dönemlerin bittiğinin ya farkında değiller ya da bitse de hesabının sorulmayacağını sanıyorlar. Her ikisi de olabilir ancak, bunlar her şeyi mubah sayıyorlar, Kendilerine sunulmuş bir hak olarak görüyorlar.

Hak mı değil mi, izleyip göreceğiz.