Devlet görevlisinin tedirginliği!

Bazen çok şaşırıyorum, tamamı değil, ama bazı devlet görevlilerinin tedirginliğine şaşırıyorum.

Herhangi bir olay, bir gelişme, yâda krize dönüşebilecek bir durum karşısında gard alıp, savunma pozisyonuna giriyorlar.

Neden, diye düşünüyorum.

Bir yanlış yok ise, tedirginlik niye, karşı çıkış neden, ya da var olanı kabul etmemiş gibi görünüp, kulağı tersten göstererek, aslında var olana işaret etmek gibi bir de yanlışa düşüyor devletin görevlileri.

Çok zaman tanıklık ettik, etmeye de devam ediyoruz.

50 yıllık meslek yaşamımda tanıdığım gerçek devlet adamı, devlet görevlileri oldu, onlar farklıydı, çünkü liyakat ve becerileriyle var olmayı bilenlerdi. Şimdikiler mi farklı, ben ve benim gibiler mi çok eskilerde kaldı, o da başka bir tartışma konusu.

Şimdikilerde;

Devlete ve millete karşı sorumsuzluk söz konusu.

Sorumluluk sadece makam ve mevki ile sınırlı!

Ya da sorumluluğun sınırlarını böyle sanıyorlar.

Diyarbakır’da bir aile sağlık merkezinin hasarlı olduğu haberi yayınladık.

Muhtar, Çevre şehircilik ve iklim müdürlüğü teyitli bir durum var ortada, çözüm ile ilgili bir sonuç yok.

Ortalık karıştı.

Ne yapılacak bilinmiyor.

Sağlık müdürlüğü zorlama bir açıklama yapıyor, ‘Hasarlı değil, ancak eski bina olması nedeniyle yıkılması gerekiyor, yıkılacak’ diye. Yani bir anlamda haberimizi boşa çıkarmaya çalışan ‘Yersen’ modeli, kamuoyunu yanıltan bir açıklama.

Yemez!

Herkes biliyor ki, kulağı tersten gösterme modeli uygulanıyor.

Sonra yerel bir gazeteye yaptırılmış bir haber, ‘Bina aslında sağlam, ama yıkılacak.’

Ne oluyor kardeşim!

Bu arada, yeri gelmişken söyleyeyim;

Bu ara başıboş gazeteci, başıboş gazete, başıboş WEB siteleri de türemiş, onlara da ayrıca başka zaman değineceğim. Her seçim döneminde böyle başıboşluklar, yandaşlık, kandaşlıklar oluyor. Beceriksiz ve liyakatsiz yöneticilerin sığınma alanları bunlar.

Biz bir gerçeğe parmak bastık.

Bina hasarlı değilse, değil.

Yıkılmayacaksa yıkılmaz.

Biz sadece uyardık, sonuç bekliyoruz.

Müteahhit değiliz, kiraya verecek binamız da yok.

İnceleme yapılır, tespitler yapılır, sağlam ve yıkılması gerekmiyorsa yıkılmaz, bizde yanlış bilgi verildi diye ‘Tamam’ deriz, mesele de uzamaz.

Dedim ya; tedirginlik var, samimiyetsiz, sorumluluğu başkalarına yükleme gibi bir liyakatsizlik söz konusu. Bahse konu yer, aile sağlık merkezi, her gün yüzlerce insan girip, çıkıyor, doktorlar, sağlık görevlileri hizmet veriyor.

Bina yıkıldı, altında onlarca kişi kaldı, sorumlusu kim?

50 tane açıklama yapsalar da zevahiri kurtaramazlar

Bu bina hasarlı ya da eski, sonuç olarak yıkılacak.

O zaman ne bekliyorsunuz, tahliye etsenize.