DEM Parti, HÜDA PAR ve Kürt seçmen
Milletvekili seçiminde istediğini alan HÜDA PAR, yerel seçim içinde kolları sıvadı, Kürt seçmen nezdinde varlığını ispatlama gayreti gösteriyor. Özellikle de DEM Partinin etki alanındaki dindar Kürt seçmenin gönlünü kazanma gayreti olarak da değerlendirmek mümkün.
Bir önceki seçimlerde konuşulmayan, tartışılmayanlar, 31 Mart’a doğru giden bu süreçte konuşuluyor. AK Parti, güçlü argümanlarla hazırlıklar yapıyor. Kayyımlar nedeniyle kontrol altında olan Belediyeler üzerinden kendine rahat bir alan bulan AK Parti, gördüğümüz kadarıyla bu ‘Konfor’u bırakmak niyetinde değil.
Bu kez kayyımla değil, güçlü adaylarla, Cumhur ittifakıyla, sağ-muhafazakâr, dindar Kürt seçmeni de daha fazla yanına çekerek, kayyımlarla yakaladığı konforlu alanı idame ettirme gayretleri var.
Olur, mu, olmaz mı?
O ayrı bir tartışma konusu, ancak niyet böyle, yol yürüyüşünün güzergâh taşları bu şekilde ayarlanmaya çalışılıyor.
Buna karşılık kayyımla devre dışı bırakılan DEM Parti’de sakin ve kararlı bir duruşun olduğunu gözlüyoruz. Milletvekili seçimlerindeki oy düşüklüğü, yereldeki muhalefeti heveslendirse de normal şartlarda Belediyenin DEM Parti’den alınma şansı hiç yok.
Yapılacak bütün değerlendirmelerin bu gerçeklik üzerinden yapılmasını da bütün taraflara hatırlatmak isterim.
Bir gerçek de; bu kez KAYYIM marifetiyle belediyelerin alınması yönteminin kafalardan silinmesi lazım.
Demokratik yöntemlerin dışına çıkıldıkça zararı kent görüyor, kent sakinleri yaşıyor.
DEM partinin de, iktidar partisinin de kentin içinde bulunduğu açmazı, girdabı değerlendirerek sağlıklı seçim stratejisini devreye koyması gerekiyor.
Bunları aslında, demokratik, laik, çağdaş yöntemlerin ön planda tutulması halinde toplumsal huzurumuzun sağlanmasının mümkün olacağını hatırlatmak için yazıyorum, bir kentli olarak bu anlamda görevimi yerine getirmek istiyorum.
*
Kulisler ısınmaya başladı.
İsimler konuşuluyor, ancak, net telaffuz yok.
AK Parti DEM Partiye göre gardını alacak diye düşünüyorum.
Adaylar her iki taraf içinde sürpriz olabilir diye düşünüyordum, HÜDA PAR konusunda Büyükşehir düşünmüyordum. Ancak, ilk sürprizi onlar yaptı, Faruk Dinç’i açıkladılar.
Siyaset sahnesinde cesur, kararlı adımlar atıyorlar, ‘Varız’ diyorlar.
Bu anlamda Faruk Dinç’in adaylığının açıklanması, AK Parti ve DEM Parti cephesinde de sürpriz olarak değerlendiriliyor.
HÜDAPAR’ın oy potansiyeli bugünkü koşullarda Diyarbakır Büyükşehir’i kazanmasının karşılığı değil. Bu nedenle, adaylık açıklamasının kodları merak konusu!
Mevcut tabanlarıyla sınırlı kalmayacakları imajını sürekli diri tutan bir strateji uyguluyorlar. Bütün kesimlere hitap etme gayretlerini ortaya koysalar da, henüz nasıl bir noktaya geldikleri konusunda net bir şey söylemek mümkün değil, çünkü genel seçimler, bunu net söylemek için ölçü değil. HÜDAPAR’ın tek başına seçime gireceği alanlarda alacağı oy ve kazanacağı belediyeler, siyasetteki geleceğini belirleyecek.
HÜDA PAR cephesinde özellikle Şeyh Said konusunda sık yapılan açıklama ve sahiplenmeler, dindar Kürt seçmenin gönlünü kazanmaya dönük bir durum olarak değerlendirilebilir. Çünkü HÜDA PAR’ın Kürt seçmene ihtiyacı var. Seçmeni kazanma atakları DEM Partinin izleyeceği seçim stratejisi karşısında ne kadar başarılı olur, onu da şimdiden kestirmek zor.
Ancak, HÜDA PAR’ın Büyükşehir adayı çıkarması, AK Partinin ciddi aday arayışı, DEM parti’ye yönelik ‘Cumhur kıskacı’ olarak değerlendiriliyor.
HÜDA PAR’ın aday çıkarma kararı, “Büyükşehir adayı ile seçime kadar dindar Kürt seçmeni diri tutacak, daha sonra yarıştan çekilerek, seçmeni AK Parti’ye plase edecek” şeklinde yorumlanıyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.